Geliştirdiği dijital çözümlerle hem Türkiye’nin bu alandaki ilerlemesine öncülük eden hem de müşterilerine en iyi deneyimleri sunan İş Bankası, dijital bankacılıkta kalite ve verimliliği sürekli artırıyor. Finansal işlemlerde dijital çözümler sunan İş Bankası; nesnelerin interneti, bulut bilişim, mobilite ve yapay zeka gibi farklı alanları kullanarak müşterilerinin en iyi deneyimleri elde etmesini sağlıyor.
İş Bankası bankacılık sektöründe yaptığı yeniliklerle dikkatleri üzerine çekiyor. Banka olarak müşterilerin finansal işlemlerinde dijital çözüm ortağı olarak hareket ettiklerini ifade eden İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Şahismail Şimşek, dijital dönüşümle verim artışı sağlamayı hedefleyen şirketlerin bu süreçte yeni sistemlere ayak uydurmalarına destek sunduklarını belirtti. Müşterilere mümkün olan en iyi deneyimi yaşatmak için dijital kanallarla sürekli iyileştirmeler yaptıklarını vurgulayan Şimşek, bir yandan da onların dijitalleşme yolculuğunda kalite ve verimliliklerini artıracak yöntemleri paylaşmaya özen gösterdiklerini kaydetti. Şimşek, şöyle konuştu: “Ülkemizin bütün büyük dönüşümlerine tanıklık eden, kuruluşundan bu yana üreticinin, sanayicinin, esnafın ve çiftçilerin daima yanında yer alan bir banka olarak biz de çağın gereklerine uygun hareket ediyoruz. Yapay zeka, nesnelerin interneti, bulut bilişim ve mobilite gibi dijital teknolojilerin sunduğu yeni imkânlardan yararlanarak hem verimliliğin hem de ürün kalitesinin artırılması yönündeki çalışmalarımızı sürdürerek tüm süreçlerin uçtan uca dijitalleşmesiyle müşterilerimize mümkün olan en iyi deneyimi yaşatmayı hedefliyoruz. Geçtiğimiz son birkaç yılda sektörde müşterilerimizin İnternet Şube’yi / İşCep’i kullanımı hızlı bir şekilde arttı. Türkiye’de 3.5 milyon vergi mükellefi gerçek/tüzel kişi işletmenin 2.7 milyonu bu kanalları aktif olarak kullanıyor.”
Ticari müşterilerinin hemen hemen tüm finansal hizmetlerini (havale, EFT, vergi ödemeleri) internet ve mobil üzerinden alabildiklerini söyleyen Şimşek, bu kapsamda İş Bankası’ndaki ticari parasal işlemlerin dijital kanallarda tamamlanma oranının yüzde 80’i aştığını dile getirdi.
10 işlemden 8’inin dijital kanallarla gerçekleştiğinden bahseden Şimşek, “Bunların da 4’ü mobil şubemizden. Müşteri penetrasyonu, mobil ve internet şubedeki işlem çeşitliliğinin artması ile bu oran da hızla artıyor. Yaptığımız analizler ile İnternet ve İşCep şubemizdeki yenilikleri hızla hayata geçiriyoruz. Her ay en az birkaç yenilik hayatımıza giriyor. Örneğin bir süre önce bireysel müşterilerimiz için İnternet/İşCep şube üzerinden başlattığımız ve müşterilerimizin dijital kanal üzerinden uçtan uca başvuru ve kullanımını içeren bireysel kredi uygulamamıza paralel Anında Ticari Kredi uygulamamızı hayata geçirdik. Belirli bir genel limite kadar olan esnafımıza 50 bin TL’ye kadar taksitli ticari kredi kullandırımını İnternet Şube ve İşCep ile yapabiliyoruz. Böylece müşterilerimiz için bu işlemin şubeye uğramadan, evrak teslimi olmaksızın tamamlanabilmesini sağladık” dedi.
İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Şahismail Şimşek
Elektronik ticaretle uğraşan üye işyerlerine farklı ödeme yöntemi alternatifleri sunduklarını kaydeden İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Şahismail Şimşek, “Sanal POS üzerinden 15 para birimi ile satış yapılmasına olanak veren Döviz POS uygulaması sayesinde yurt dışına mal ve hizmet satan üye iş yerleri nezdinde rakiplerinden ayrışmakta olup, 40 milyar TL işlem hacmi yüzde 30 pazar payıyla bu alanda sektör lideri konumunda” diye konuştu.
Esnafların Borçlu Cari Hesap, Spot ve Taksitli Ticari Kredileri’nin 100 bin TL’ye kadar olan kredi borçlarını şubeye gitmeden dijital kanallar üzerinden ödeyebildiklerini söyleyen İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Şahismail Şimşek, “Bunun yanı sıra, müşterimiz olsun olmasın tüm esnaf ve gerçek kişi tacirler ile tüm şirketler isbank.com.tr’deki Anında İşlem menüsündeki Ticari Kredi Başvurusu aracılığıyla başlıca ticari kredi ürünlerine ilişkin taleplerini Şubelerimize iletebiliyorlar” dedi.
Yurt dışı menşeli işlemlerde Visa, Mastercard ve diğer kart markalarının dışında farklı kart şemaları ve yerel ödeme sistemleri bulunduğunu belirten İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Şahismail Şimşek, İş Bankası’nın sanal POS uygulamasının 46 farklı ülkede geçerli olan 18 farklı alternatif ödeme yöntemini de destekler durumda olduğunu kaydetti. Şimşek, "Bir diğer işbirliğimiz Ticimax ile... Burada da müşterilerimizin e-ticaret işlemlerinin tek elden karşılanmasına olanak sağlayıp farklı çözümler sunduk. Bu paket çerçevesinde bankamızdan Sanal POS alacak iş yerlerine ilk yıl ücretsiz Sanal POS hizmeti, Aras Kargo’da yüzde 30 indirim ve İşNet’ten e-arşiv ve e-fatura uygulaması kapsamındaki müşterilere ücretsiz 500 kontör ve sonrasında alınacak tüm kontörlerde yüzde 20 indirim avantajı yer alıyor. Ayrıca, yeni nesil bulut tabanlı NKolayOfis-Mini ERP ile KOBİ müşterilerimizin finansal işlemlerini, stoklarını, carilerini tek bir uygulama üzerinden yönetebilme daha kolay sahip olabilmeleri adına NKolayOfis Mini-ERP programının 6 aylık veya 1 yıllık paketlerini 21 günlük ücretsiz deneme süresi sonrası yüzde 50 indirimli olarak sunduk. Bankamızın desteklediği girişimcilik programı olan Workup’tan Leafinbox ile işbirliğine gittik. E-imza ve mobil imza alt yapı hizmeti sunan Leafinbox firmasıyla yaptığımız anlaşma kapsamında müşterilerimiz Leafinbox Profesyonel paketini 4 ay ücretsiz kullanabiliyor" dedi.
Son yıllarda hızla gelişen teknolojiyle paralel olarak sektörlerde dijital dönüşüm yaşanıyor. Bunlardan birisi de finansal teknolojiler. Fintech olarak adlandırılan finansal teknoloji şirketlerinin finans sektöründeki ağırlığı da artıyor. Yapılan hesaplamalara göre, bu yıl 150 trilyon doların üzerinde olan şirketler arası para transferi 2022 yılında 218 trilyon dolara ulaşacak. Bu tutarın da yüzde 13.3’ü yani 29 trilyon doları fintech’ler aracılığıyla yapılacak. Bir diğer ifadeyle, 2022 yılında her 100 dolarlık finans işleminin 13 doları fintech’ler üzerinden yapılacak. 2017 yılında ise şirketler arası para transfer hacminin yüzde 7.5’i, bir başka ifade ile 10.4 trilyon doları fintech’ler üzerinden yapılıyordu. Araştırma şirketi Juniper Research’ün raporuna göre, fintech şirketleri, bankalara rakip değil. Teknolojiye bağlı olarak hızla gelişen fintech’ler, bankalarla iş ortağı gibi çalışabilir. Bankaların bu noktada fintech’lere daha olumlu yaklaşması gerekiyor.
Rapora göre, fintech startup’ları ile işbirlikleri de artıyor. Bu startup’ların daha başarılı ve kalıcı hale gelmesi için çalışılıyor.
Dünya genelindeki teknolojik gelişmeleri derleyen araştırma şirketi ABD merkezli CB Insights’ın verilerine göre, geçtiğimiz yıl fintech’lerde bin 824 adet birleşme ve satın alma işlemi gerçekleşti. Bu anlaşmalarda 14.2 milyar dolarlık yatırım yapıldı. ABD, yaptığı 7 milyar 53 milyon dolarlık yatırım ile ilk sırada yer aldı. 2017’de değeri 1 milyar doların üzerinde 25 fintech şirketinin değeri 76 milyar dolara ulaştı.
TÜM dünyada olduğu gibi finansal teknoloji şirketlerinin (Fintech) Türkiye’deki yatırımları da artıyor. Özellikle 2010 yılından sonra dünyada yayılan fintech’ler, Türkiye’de son birkaç yılda dikkat çekmeye başladı. Türkiye’de sayıları 200’den fazla olduğu bilinen fintech’lere önemli miktarda yatırım yapılıyor. 2017 yılında Türkiye’deki fintech’lere 30 milyon dolar civarında yatırım yapıldı. Uzmanlar, bu rakamlara rağmen Türkiye’deki fintech atmosferinin dünyanın gerisinde kaldığına işaret ediyor. Dünyayı yakalamak için, önümüzdeki yıllarda şimdiki oranın en az 2 katı yatırım yapılması gerektiği ifade ediliyor. Bu noktada özellikle bankalara büyük görev düştüğünü söyleyen uzmanlar, kamu kurumlarının da fintech’lere daha fazla önem vermeleri gerektiğini söylediler. Bununla beraber, Fintech Trends 2018 raporuna göre ürün ve hizmetlerini artıran ve daha çok kişiye özel hizmetler sunan şirketlerin hızla büyüdüğüne dikkat çekildi. Başta ABD ve Avrupa olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde dev bankaların fintech’lerdeki yatırımlarını artırdığına değinilen raporda, bir yandan da ortaklıklara gidildiği belirtildi. Raporda ayrıca, ortaklıkların data analizi, altyapı, alternatif krediler, varlık yönetimi, çeşitli ödeme sistemleri gibi alanlarda öne çıktığı da ifade edildi.
Teknoloji devi Ericsson’un 5G ve nesnelerin internetinin (IoT) geleceğini anlattığı Mobilite Raporu’na göre, bu alanlarda çok hızlı bir büyüme var. Kasım 2017’den bu yana hücresel IoT bağlantıları tahmini neredeyse iki katına çıktı. Çin’de devam eden kullanım artışıyla birlikte, bağlantı artışının 2023 yılında 3.5 milyara ulaşması bekleniyor. Nesnelerin interneti alanındaki son teknolojik gelişmeler bu artışı körüklemenin yanı sıra operatörlerin verimliliğini artırıyor ve müşteri memnuniyetini geliştirme fırsatı sağlıyor.
Mobil operatörler, farklı kullanım alanlarını desteklemek için LTE ağı üzerinden son teknolojileri kullanarak dünya çapında 60’tan fazla hücresel IoT ağını hazır hale getirdi. Kuzey Amerika farklı kullanım alanlarında lojistik ve filo yönetimiyle öne çıkıyor. Çin ise; akıllı şehirler ve akıllı tarım alanları kullanımlarında başı çekiyor. 2018’in sonları ile 2019’un ortası arasında 5G’yi piyasaya sürmeyi planlayan ABD’li tüm büyük operatörlerle birlikte, Kuzey Amerika’nın 5G’ye öncülük etmesi bekleniyor. 2023 sonunda, Kuzey Amerika’daki tüm mobil aboneliklerin yüzde 50’sine yakınının, Kuzey Doğu Asya’nın yüzde 34’ünün ve Batı Avrupa’nın yüzde 21’inin 5G’li olacağı tahminler arasında yer alıyor.
Küresel boyutlu büyük 5G kurulumlarının 2020 itibarıyla tamamlanması bekleniyor. Ericsson, 2023 yılı sonuna kadar geliştirilmiş mobil geniş bant için 1 milyardan fazla 5G aboneliği öngörüyor ve bu rakam tüm mobil aboneliklerin yaklaşık yüzde 12’sini oluşturuyor. 2023 itibariyle, dünya genelindeki mobil veri trafiğinin yüzde 20’sinden fazlasının 5G ağları tarafından taşınması bekleniyor. Bu, bugünün toplam 4G / 3G / 2G trafiğinden 1.5 kat daha fazla.
