YENİ ÇAĞA UYGUN DİJİTAL DÖNÜŞÜM

Teknolojik gelişmelere önem verdiklerini belirten İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Yalçın Sezen, dijital dönüşümde çağın gereklerine uygun hareket ettiklerini belirtti.


Hızla gelişen teknoloji, finans sektörünü önemli ölçüde etkiliyor. Özellikle bankacılık sektörü, dijitalleşmeye büyük önem veriyor. Dijital dönüşüm faaliyetlerinde ileri veri analitiğine dayalı yapay zeka teknolojilerine büyük önem verdiklerini söyleyen İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Yalçın Sezen, müşteri deneyimi ve girişimcilik ekosistemi kavramları ile birlikte bu dönüşümü sağladıklarını belirtti. Sezen, “Sadece rakamları büyütmenin ama iş yapış biçimini aynı tutmaya devam etmenin bugünün dijital çağında yeterli gelmeyeceğine ve yaptığımız işi çağın gereklerine uygun olarak farklılaştırmanın önemine inanarak dönüşüm faaliyetlerimizi yürütüyoruz. Veriye sahip olmanın yanı sıra bu veriyi alıp işleyebilecek kullanılabilir, erişilebilir bir veriye dönüştürecek ve hatta bunu kesintisiz sürdürülebilir bir şekilde muhafaza edecek teknolojik yetkinliklere sahip olmak önemli” dedi.

Veri kalitesi önemli

Gelecekte veri kalitesinin, kurumların bilanço kalitesini ve gelir tablosunu belirleyeceğini anlatan Sezen, teknolojik dönüşümün, yeni iş modellerinin temelinin veri kalitesine dayandığını kaydetti. Sezen, “Bu vizyon ile dijital dönüşüm programımız ile bilgi teknolojileri ve veri altyapısı yatırımlarını, çevik çalışma biçimlerini ve hızlı yazılım geliştirme süreçlerini hayata geçiriyoruz. Tüm temas noktalarımızda ideal müşteri deneyimini sağlayacak sistemler ve ileri siber güvenlik ve kişisel veri koruması programlarını geliştirerek, ileri analitik çalışmalara olanak sağlayan yapay zeka teknolojileri ile desteklenen veri yönetimi altyapıları kuruyoruz” diye konuştu.

Beklentiler yüksek

Dijitalleşme ile birlikte müşterilerde beklentilerin yükseğe çıktığını dile getiren Sezen, şöyle konuştu: “Artık olağan iyi bir ürün ya da hizmet kararlar üzerinde değiştirici bir etki yaratmıyor. Önemli olan, müşterilerimizin henüz karşılanmayan ihtiyacını öngörerek, bugün beklenmeyeni şimdiden sunabilmek. Bununla birlikte, herkes birey olarak bütünüyle özelleştirilmiş bir tarzda kendisine özgü olanın sunulmasını bekliyor. Deneyimin temelinde de hız, kolaylık, basitlik, kolay erişim ve tüm kanallarda bu ideal deneyimi yaşatmak gerekiyor.”

Her iki işlemden biri cepten

Dijital platformlarda hizmet çeşitliliğini artırdıklarını anlatan İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Yalçın Sezen, “Bugün İş Bankası’nda işlemlerin yüzde 88’i şube dışı kanallardan yapılıyor. Burada da mobil öne çıkıyor. Bankamızda her iki işlemden biri Türkiye’nin ilk mobil bankacılık uygulaması olan İşCep’ten yapılıyor. Bugün 5.8 milyona yakın İşCep müşterimiz bulunuyor. Maximum Mobil uygulamamız da bugüne kadar 2.3 milyona yakın indirildi. Mobil uygulamalarımız İşCep ve Maximum Mobil’i müşterilerimizin ihtiyaçlarına kolay, hızlı ve güvenli bir deneyimle cevap verecek şekilde sürekli geliştiriyoruz” dedi.

TEKNOLOJİYE ADAPTE OLAN KÂRLI ÇIKACAK

SON dönemlerde bankaların gündeminde en çok yer alan konuların başında fintech (finansal teknolojiler) ve blockchain (blok zinciri) geliyor. Kuruluşlar dijitalleşme yol haritasını çıkardıkça, bu yöndeki stratejiler belirleniyor. Fintech girişimleri, bankaların iş modelini tehdit ederken, bankalar da bu gelişmelere inovasyon ve yatırımlarla yanıt vermeye çalışıyor. KPMG, ‘Geleceğin Dijital Bankası’ raporuyla teknolojinin bankacılık sektörüne etkisini inceledi. Raporu yorumlayan KPMG Türkiye Finansal Hizmetler Sektör Lideri Sinem Cantürk, "Hayatın her alanını kolaylaştıran teknolojinin en çok etkilediği sektörlerin başında bankacılık geliyor. Yeni nesil ödeme sistemleri, bankaya gitmeden yapılabilen bankacılık işlemleri geleneksel bankacılığı arka plana itiyor. Bankalar dijital dönüşümden yararlanarak pazar paylarını artırmalı, müşterilerini güçlü bir şekilde korumalı. Bu mücadeleden başarıyla ayrılan bankalar hem değer kazanacak hem de rekabet avantajı sağlayacak. Başarının sırrı da yeni yıkıcı dijital güçleri, müşteri deneyimini ve yeni oyuncuları anlayarak etkin bir dijital strateji oluşturmaktan geçiyor. Teknolojiyi ihtiyaca göre adapte eden kurumlar bu işten kârlı çıkacak” dedi.

24 saat iletişim

Müşterilerin beklentilerini de yorumlayan Cantürk, şöyle konuştu: “Dijital bankacılıkta yeni müşteri deneyimi kategorileri önem kazanacak. Bunların arasında bankaların 7/24 ulaşılabilir olmasının yanında, siber güvenlik araçlarıyla üst düzey koruma, gelişmiş veri analitiği araçlarıyla özelleştirilmiş bankacılık hizmetleri müşterilerin beklediği nitelikler.”

TÜRKLER SANAL PARAYA GÜVENİYOR

Dijital para birimlerinin, geleceğin online harcama aracı olacağı görüşüne katılan Türklerin oranı yüzde 53 ile Avrupa ortalamasının oldukça üzerinde yer alıyor. Gelecekte kripto para almayı düşünen Avrupa’da yüzde 25 iken Türkiye’de yüzde 45. Her yıl IPSOS tarafından 15 ülkede gerçekleştirilen ING Uluslararası Mobil Bankacılık Araştırması’na göre Türkler bu oranla Avrupa’da ilk sırada. Aynı şekilde Türklerin yüzde 49’u dijital para birimlerinin geleceğin yatırım aracı olduğunu, yüzde 51’i ise dijital para birimlerinin değerinin önümüzdeki bir yıl içerisinde artacağını belirterek; araştırmada yer alan diğer Avrupa ülkelerini geride bırakıyor. Türkiye’de internet üzerinden yapılan anketle oluşturulan araştırmaya göre, Türkiye’de neredeyse her 5 kişiden 1’inin kripto parası var. Türkiye, yüzde 18’lik bu oran ile, içerisinde yer aldığı yüzde 9’luk Avrupa ortalamasını ikiye katlayarak araştırmada en çok kripto para birimine sahip ülke olarak öne çıkıyor.

Harcama etkilenecek

Araştırma, kripto para birimi sahipliğindeki olası büyümenin, online harcama alışkanlıklarında da aşamalı olarak bir değişime sebep olabileceğini gösteriyor.

E-İMZACILAR EN ÇOK E-DEVLET KULLANIYOR

BTK verilerine göre, 2017 yıl sonu itibari ile 2 milyon 752 bin 738 adet elektronik imza, 492 bin 142 adet mobil imza sertifikası üretildi. BTK verilerinin ilk açıklandığı tarih olan 2011’den bugüne elektronik imza yüzde 752, mobil imza ise yüzde 148 oranında arttı. E-GÜVEN için Ipsos tarafından gerçekleştirilen ‘Elektronik İmza Kullanım Alışkanlıkları’ araştırmasının sonuçlarına göre, e-imza kullanıcıları en çok yüzde 50 ile e-Devlet uygulamalarını kullanıyor. Bu oranı yüzde 49 ile kamu projeleri takip ediyor. Bankacılık işlemleri ise yüzde 23 ile bu alanda üçüncü sırada. 2005 yılında e-imza kanununun yürürlüğe girmesiyle başlayan e-dönüşüm sürecinde önemli mesafeler alındığını vurgulayan E-GÜVEN Genel Müdürü Can Orhun, “E-imza, ıslak imza ile aynı hukuki geçerliliğe sahip ve elektronik ortamda gerçekleşen işlemlerde kişilerin kimlik bilgilerinin doğruluğunu garantiliyor. Kamudan özel sektöre, bankacılıktan e-ticarete, kurum içi sözleşmelerden ihale süreçlerine her türlü işlemin tasarruflu, güvenli ve hızlı yapılmasını sağlıyor. E-imza ve mobil imza çözümlerimizle kâğıt ve kargo maliyetlerinde yüzde 50’ye varan tasarruf elde edilmesini sağlıyoruz” dedi.

Banka müşterileri ‘dijital kimlik’ istiyor

Dijital dönüşümün öncüleri arasında yer alan bankacılık sektörü, müşterilerin tek kimlikle tüm işlemlere hakim olma talebini, ‘dijital kimlikle’ karşılayacak. Bankalararası Kart Merkezi tarafından hazırlanan ‘müşteri gözüyle dijitalleşme raporuna göre, müşteriler, bankadan bağımsız olarak tek bir kimlikle bütün dijital finansal hizmetler işlemlerini yapmak istiyor. Burada beklenen çözümün “dijital kimlik” gibi bir geliştirmeyle uygulamalara girişin basitleştirilmesi olduğuna dikkat çeken rapor, finansal danışmanlık alanında ise müşterilerin bir portföy/müşteri ilişkileri yöneticiyle yüz yüze yapabileceği finansal danışmanlık görüşmelerini dijital ortamlarda yapmak istediğini ortaya koydu.

Şifre değişimlerine dikkat

Rapora göre, müşterilerin bankalarıyla yaşadığı günlük dijital etkileşimlerin temelde basit işlemlerden oluştuğuna dikkat çekilirken, bu işlemleri yapmak için de müşterilerin şifre, parmak izi, göz tanıma gibi tekniklerle bankaların dijital platformlarına giriş yaptığı belirtiliyor. Raporda bu alanda yaşanan zorluğa ilişkin şu açıklamalar yapılıyor: “Birçok banka şu anda artık mobil uygulama üzerinden çağrı merkezini aratmadan şifre değiştirebiliyorken yapılan bu geliştirmelerin ve yeniliklerin kullanıcılara iyi anlatılması gerekmektedir; aksi takdirde müşteriler süreçten şikayet edeceklerdir.”

İşbirliğine gidin

Raporda bankaların teknoloji şirketleri ile işbirliği yapması gerektiğine de vurgu yapılarak, şu tespitlere yer verildi: “Bankaların dijital bankacılık geliştirmelerinde en üst noktayı hedeflemenin yanı sıra müşterilerin günlük hayatlarını kolaylaştıracak uygulamalarda ya kendi organizasyonları içinde ya da finansal teknoloji şirketleriyle iş birliği yaparak müşteri deneyimini daha yukarıya çekebilecek geliştirmelerde bulunmasının daha verimli olacağı anlaşılmaktadır.”

DİJİTAL İKİZ PROGRAMI İLE SÜRE AVANTAJI SAĞLANACAK

Sabit ve döner kanatlı hava platformlarından insansız hava araçlarına (İHA) ve uydulara kadar pek çok alanda faaliyet gösteren Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TAI), dijital ikiz uygulaması için Siemens PLM Software’i tercih etti. Dijital ikiz uygulaması sayesinde karmaşık programlar daha çabuk uygulamaya alınacak, fiziksel prototip süreçleri azalacak ve ürünlerin pazara sunulma süresi önemli ölçüde kısalacak. Dijital ikiz teknolojisi, ürün geliştirme ve üretim operasyonlarında karar alma sürecinin tüm unsurlarını ayrıntılı bir şekilde anlayabilmeyi sağlıyor. Sektörde öncü olan Siemens PLM Software ile imzalanan anlaşma, mevcut TAI projelerinin hızla uygulanmasına ve ürün verilerinin güvende tutulmasına yardımcı olacak. Aynı proje üzerinde çalışan farklı ekipler aynı veri üzerinden işlem yapabilecek. Böylece tasarım ve üretim faaliyetleri eşzamanlı yürütülerek üretim hatalarının azaltılması mümkün olacak. Siemens Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Hüseyin Gelis, Siemens Türkiye’nin bu topraklarda 162 yıldır yürüttüğü faaliyetlerle Türkiye’nin dijital dönüşümüne sunduğu katkının üzerinde durdu. Gelis, “Bugün ülkemizde üretimin ve teknolojinin yerlileştirilmesi, ürünlerimizin katma değerinin daha da yukarıya çekilebilmesi amacıyla TAI ile gerçekleştirdiğimiz iş birliğinden ötürü memnuniyet duyuyoruz. Dijital İkiz teknolojimiz ile Türk havacılık sektörünün önemli bir oyuncusu olan TAI’ye rekabet gücünü artırma konusunda destek olacağız” dedi.