Diyarbakır’ın Bağlar İlçesinin Tavşantepe Köyünde 21 Ağustos günü kuran kursundan çıktıktan sonra eve dönüş yolundayken kaybolan ve cesedi 8 Eylül’de köydeki dere yatağında bulunan Narin Güran cinayetiyle ilgili gerekçeli karar tamamlandı. Kararda, mahkeme 4 ana başlıkta cinayetin sanıklarca işlendiğine kanaat getirdi. Bunlar cinayet saatinde 4 sanığın bir arada olduklarını gösteren daraltılmış HTS kayıtları ve baz çakışmaları, amcanın aracında Narin’e ait DNA’nın bulunması, olay günü dere yatağında biri beyaz (Amcaya ait araç) diğeri kırmızı (Nevzat’a ait araç) iki aracın dere yatağından patika yolu takip ederek köye doğru hareket halinde olmaları gösterildi. Ancak gerekçeli kararda da küçük kızın kim tarafından, neden öldürüldüğü sorusu yine yanıtını bulmadı.
Gerekçeli kararda, her 3 sanığın da ev, ahır veya eklentilerinde yapılacak bir tıbbi müdahale ile maktul Narin'i ölümden kurtarma ihtimali varken bu müdahalenin yapılmayarak Narin'in ölmesine rıza gösterdikleri belirtildi.
KATİL KİM SORUSU YİNE YANITSIZ KALDI
8. Ağır Ceza Mahkemesi'nce yazılan 965 sayfalık gerekçeli kararda katilin kim olduğu ve küçük kızın neden öldürüldüğüne ilişkin bir tespitte bulunulmazken, 4 sanığa verilen cezalar ise 4 ana başlıkta açıklandı. Gerekçeli kararda, cinayetin işlendiği 21 Ağustos günü okul kamerası saatine göre 15.15’ten itibaren kendisinden haber alınamayan Narin’in bu zaman diliminde annesi Yüksel, amcası Salim, ağabeyi Enes ile Nevzat Bahtiyar’ın Narin’in evinde ve evin çevresindeki ahır ve diğer eklentilerin bulunduğu bölgede bir arada olduklarını gösteren daraltılmış HTS kayıtları ile sinyal baz çakışmaları delil olarak gösterildi.
ARAÇTAKİ DNA VE HTS KAYITLARI DELİL GÖSTERİLDİ
Yine Ulusal Kriminal Büro’ya gönderilen görüntü çözümleriyle ilgili Narin’in evin hemen yakınındaki ahırın çevresinde olduğunu ve 4 sanığın da bu bölgede olduklarını gösteren gerek HTS kaydı, gerekse görüntü incelemelerinde bir arada oldukları için suça iştirak ettiklerinin kabul edildiği vurgulandı. Mahkeme gerekçeli kararında, Narin’in öldürülmesiyle ilgili en önemli bir diğer delilin ise amcasına ait 47 KF 388 plakalı aracın koltuk döşemelerinde küçük kıza ait DNA örneğinin bulunması olduğuna dikkat çekildi. Araçtan elde edilen bulguların Van Jandarma Kriminal Laboratuvarına gönderildiği ve buradan gelen raporda, küçük kıza ait tam olarak ne olduğu belirlenemeyen (Kan, kıl, salya, tükürük, sürüntü vb) DNA örneğinin çıkmış olmasına rağmen Salim Güran’ın buna mantıklı hayatın olağan akışıyla uyumlu bir savunma yapamadığının altı çizildi.
İKİ ARACIN DEREDE OLMASI VE KAMERA KAYITLARI DELİL OLDU
Gerekçeli kararda, cinayete delil olarak gösterilen bir diğer husus da cinayetin işlendiği gün dere yatağında biri beyaz (Amca Salim Güran’a ait) diğeri ise kırmızı renkli (Nevzat Bahtiyar’a ait) iki aracın görülmesi ve bu araçların dere yatağından köye doğru açılan patika yol üzerinden hareket halinde olduklarını gösteren kamera kayıtları oldu.
Cinayetin işlendiği gün amca Salim Güran ile itirafçı Nevzat Bahtiyar arasında bir telefon trafiği yaşandığı ve Nevzat’ın jandarmaya verdiği ilk ifadesinde, “Ben bugün Salim Güran ile gerek yüz yüze, gerekse telefonla hiç görüşmedim” demesine rağmen HTS kayıtlarına bakıldığında aralarında bir telefon trafiğinin yaşanmış olması, cinayetin işlendiği günden itibaren başta Salim Güran olmak üzere diğer aile bireylerinin tüm telefon arama kayıtlarını silmiş olmaları, kolluk kuvvetlerini cesedin bulunmaması için yoğun bir çaba gösterip dikkatlerini farklı yönlere sevk etme çabaları da dikkate alındığında Narin Güran’ın nedeni belirlenemeyen bir sebepten dolayı iştirak halinde annesi, ağabeyi, amcasının bilgisi ve görgüsü dahilinde öldürüldüğü, ardından da cesedin ortadan kaldırılması için bu görevin aynı köyde yaşayan Nevzat Bahtiyar’a bizzat Salim Güran tarafından verildiği ifade edildi.
ANNE İLE AMCA İLİŞKİSİ SADECE NEVZATIN İDDİASI
Mahkemenin gerekçeli kararında dikkat çeken bir diğer ayrıntı ise Nevzat Bahtiyar’ın Salim Güran’la ilgili ifadesinin hükme esas alınmaması oldu. Bahtiyar ifadesinde, “Salim yengesiyle ilişki yaşadığı sırada Narin’in kendilerini gördüğünü, bu nedenle Narin’i kendisinin öldürdüğünü bana anlattı ve cesedi parçalara ayırıp parmağıyla dereyi işaret ederek ortadan kaldırmamı istedi, bende kabul ettim” ifadesine itibar edilmedi. Mahkeme, sanık Nevzat Bahtiyar’ın bu ifadesini destekleyecek, doğrulayacak bir delilin elde edilemediğini, haliyle anne Yüksel Güran’ın Salim ile ilişki yaşadığı yönündeki iffetine yönelik beyanlarının gerçeğe aykırı olduğuna dikkat çekildi.
"KENDİME ZARAR VERDİM" SAVUNMASI İNANDIRICI DEĞİL
Yine ağabeyi Enes’in Adli Tıp Kurumu raporuna göre kolundaki diş izlerine bağlı derideki lezyon ve oluşan cilt bütünlüğünün bozulması, gözündeki yumruklamaya bağlı gelişen lezyon, ekimoz ve morluklar, sırtındaki derin yara ve çizik izlerine mantıklı, hayatın olağan akışıyla uyumlu bir izahatta bulunamadığı gibi, “Kendimi yumrukladım, kendimi ısırdım” gibi sözlerle kendisini savunmaya çalışarak birbiriyle çelişen beyanları da dikkate alındığında cinayete iştirak halinde fail olarak katıldığı yönünde tam bir vicdani kanaatın hasıl olduğu ifade edildi.
KÜÇÜK KIZI GİZLEDİ, ARAMALARA KATILDI, İNDİRİM YOK
Gerekçeli kararda, sanık Nevzat Bahtiyar hakkında da her ne kadar diğer 3 sanıkla birlikte iştirak halinde çocuğu kasten öldürmek suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle dava açılmış ise de, Bahtiyar’ın Narin’in evine geldiğinde küçük kızın cesedini yerde gördüğünü, Salim’in tehditleri üzerine cesedi çuvala yerleştirip dereye gizlediği dikkate alındığında sanığın eyleminin “Suç delillerini gizleme, değiştirme veya yok etmek” olduğuna kanaat getirildi.
Ancak Narin’in cansız bedeninin sanık Nevzat’ın itirafları ve yer göstermesiyle bulunmadığı gibi, bilakis cesedi gizledikten sonra 19 gün boyunca da kolluk kuvvetleriyle birlikte aramalara katılması, cesedin uzun süre suyun içerisinde çürümeye terk edilmiş olması da nazara alındığında sanığın işlediği suça öngörülen TCK’nın 281/1 maddese uyarınca 4 yıl 6 ay hapisle cezalandırılması gerektiği ve bu konuda hakkında taktiri indirim yapılmaması yönünde mahkemede tam bir vicdani kanaatın hasıl olduğuna vurgu yapıldı.
BU DELİLLERE GÖRE CİNAYET İŞTİRAK HALİNDE İŞLENDİ
Cinayet günü köyü ve çevresini hakim tepeden gören Dara-2 Askeri Üs Bölgesine ait Şahin Göz kamerası, küçük kızın arkadaşlarıyla yürüdüğü sırada alınan okulun güvenlik kamerası görüntüleri, HTS kayıtları, Plaka Takip Sistemi (PTS) kayıtları, içinde simkart bulunmayan sadece acil aramalar için kullanılan telefonlarla cinayet günü ve sonrasında küçük kızın bulunduğu güne kadar jandarmaya yapılan 95 asılsız ihbarlar, Ulusal Krmininal Büro’dan görüntü çözümüyle ilgili alınan raporlar, Adli Tıp Kurumu raporları, Van Jandarma Kriminal Laboratuvarından gelen raporlar, görüntü iyileştirmesi için TÜBİKAT’a gönderilen görüntü ve ses kayıtları, sanık ve tanık ifadeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde cinayetin anne Yüksel, amca Salim ve ağabey Enes’in bilgisi ve görgüsü dahilinde iştirak halinde işlendiği kaydedildi.
ADALET BAKANI "GEREKÇELİ KARARDA BELLİ OLACAK" DEMİŞTİ
Çözülemeyen gizemli cinayetle ilgili Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Narin’in cesedi bulunduktan sonra sıcağı sıcağına yaptığı açıklamada iddianamenin düzenlenmesinden sonra katil veya katillerin kim olduğunun açığa çıkacağını ve kamuoyu vicdanının da rahatlayacağını açıklamıştı. Ancak iddianamede katilin kim olduğu belirlenemediği gibi küçük kızın kim yada kimler tarafından neden ve niçin öldürüldüğü tespit edilememişti. Yargılama devam ederken Adalet Bakanı Tunç bu kez de, “Daraltılmış HTS kayıtları ve sinyal çakışmalarıyla ilgili hazırlanan raporda kimlerin saniye saniye bir arada ve aynı odada olduklarını gösteren çok önemli deliller olduğunu açıklamıştı. Ancak bu raporun da mahkeme ulaşmasından sonra katilin yine kim olduğu belirlenememişti. Bu kez gözler savcının mütalaasına çevrildi. Ancak yine katilin kim olduğu sorusu yanıtını bulmadı. Davanın karara bağlanmasından sonra tekrar açıklama yapan Bakan Yılmaz Tunç, “Gerekçeli karar açıklandığında herkes bu davadaki sonuca tam olarak hakim olacak. Gerekçeli karar ortaya çıktıktan sonra kamuoyunda bazı tartışmaların son bulacağını umuyoruz. Gerekçeli kararda hangi delillerin suçlamaları desteklediği daha net görülecek” demişti. Ancak gerekçeli kararda katilin kim olduğu, küçük kızın neden öldürüldüğüne dair bir tespit ve bulgu yer almadı.
SORUŞTURMA SAVCISI VENEDİK’E TATİLE GİTMİŞ
Katili tespit edilemeyen Narin Güran cinayetiyle ilgili soruşturmanın devam ettiği günlerde dosyaya bakan soruşturma savcısının delilleri toplamak, aile bireyerinin telefonlarına el koyarak kolluk kuvvetlerini bu yönde doğru talimatlandırması beklenirken, eşiyle birlikte İtalya’nın Venedik kentine tatile çıkması da gerek kamuoyunda gerekse yargı camiasında yoğun tepkilere neden oldu. HSK’nın cesedin bulunması ve soruşturmanın devam ettiği dönemde tatile çıkan soruşturma savcısıyla ilgili idari yönden nasıl bir karar alacağı ise merak konusu oldu. Aynı şekilde soruşturma savcının tatile gitmesi nedeniyle Başsavcılığın dosyayı bu savcıdan alarak soruşturmanın akamete uğramaması için başka bir savcıya vermemesi de tepkilere neden oldu.
KATİLİN BULUNAMAYIŞINI ŞÖYLE ÖZETLEDİ
Mahkeme delillerin değerlendirilmesi bölümünde katilin bulunamayışını şu gerekçeyle özetledi.
-Sanıkların üzerlerine atılı suçları nasıl işlediği, nerede işlediği, ne zaman işlediği, hangi saik ile neden bu suçu gerçekleştirdiği, söz konusu suça iştirak eden başkaca sanıkların olup olmadığı, iştirak etmişler ise iştirak eden sanıkların eylemlerinin neler olduğu hususlarını içerir bir değerlendirme yapılması ve bu soruların cevaplarını içerir hususlara gerekçeli kararda yer vermek gerekmektedir.
"BAZEN BİR OLAYIN NASIL GERÇEKLEŞTİĞİ ANLAŞILAMAYABİLİR"
-Ancak bazı istisnai olaylar vardır ki yukarıda belirtilen soruların cevapları tam olarak bulunamayabilir.
-Böyle durumlarda dikkat edilmesi gereken husus şudur; Bazen bir olayın ya da bir eylemin nerede, neden ve nasıl gerçekleştiği anlaşılamayabilir. Bu tür durumlarda önemli olan husus o eylemin ya da olayın kim veya kimler tarafından gerçekleştiği, yani söz konusu eylemin kimler tarafından yapılıp yapılmadığıdır.
-Eğer somut olayda eylemin sanık veya sanıklar tarafından yapıldığı sabit ise yukarıda belirtilen diğer sorular (eylemin nerede gerçekleştiği, tam olarak ne zaman yapıldığı veya nasıl yapıldığı) asli sorular olmayıp, fer'i sorular olarak kalacaktır. Dolayısıyla bir eylemin kim veya kimler tarafından yapıldığı tespit ediliyor ise diğer hususlar göz ardı edilebilecektir.
-Bu tür durumlarda şüpheden sanık yaralanır ilkesi akla gelmektedir .Ancak iddia edilen eylem veya eylemlerin sanık veya sanıklar tarafından işlendiği sabit ise yukarıda belirtilen diğer fer'i durumların izahının olmaması somut olayda sanıklar açısından lehe bir şüphe oluşturmayacak, dolayısıyla bu tür olaylarda fer'i durumları bilememek sanıklar açısından somut olayda herhangi bir şüphe doğurmayacaktır.
DARA-2 ASKERİ ÜS BÖLGESİNDEKİ GÖRÜNTÜLER
-Dara-2 askeri üs bölgesine ait Ulusal Kriminal Büro tarafından iyileştirilen görüntülerde okul kamerasındaki son görülme anından 1,5 dakika sonra patika yolda, ev-ahır istikametine doğru hareketli bir karartının olduğu, bu karartının kıyafet unsurlarının koyu renk olmasından ve kısa boylu, zayıf algılanmasından kaynaklı maktul olabileceği, yine ahırın alt kısmında hareketli siyah bir unsurun olduğu belirtilmiştir.
"NARİN'İN PATİKAYI ÇIKARAK EV VE AHIRA DOĞRU GİTTİĞİ SABİT GÖRÜLMÜŞTÜR"
-Bu durum karşısında mahkememizce ilgili karartının canlı ve gerçek bir insan hareketliliği olduğu kabul edilmiştir. Dolayısıyla düzenlenen raporda yapılan incelemede bu karartının ahır ve ev bölgesine yöneldiği ve ardından hareketli unsurun kaybolduğu anlaşılmakla, okul kamerası ile uyumlu olan bu tespit karşısında maktul Narin'in patikayı çıkarak ev ve eklentisi olan ahıra doğru gittiği mahkememizce sabit görülmüştür.
-İlgili tutanaklar mahkememizce tek tek incelenmiş ve Narin'in kasten öldürülme olayına etki edecek aşağıda anlatılan tutanaklar dışında somut bir verinin olmadığı görülmüştür.
YÜKSEL GÜRAN'IN OĞLUNU KORUMASI
-Ancak sanık Yüksel açısından tutulan tutanakların tamamında ve sanık Yüksel'in soruşturma aşamasında TV kanallarına verdiği röportajlarda genellikle oğlu olan Enes'i nasıl koruyabileceği, oğluna zarar gelmemesi için neler yapabileceği şeklinde söylemlerde bulunduğu, yine dosya arasında bulunan tutanaklarda da sanığın yukarıda belirtilen şekillerde söylemlerde bulunduğunun belirtildiği görülmüştür.
"YÜKSEL GÜRAN'I DOĞRULAR NİTELİKTE TANIK YOK"
-Yine sanık Yüksel'in henüz maktul Narin'in cansız bedeni bulunmamışken sürekli kızının öldüğünü, en azından bir mezarının olması gerektiğini söylediği görülmüştür. Bu husus mahkememizce sanık Yüksel'e sorulduğunda kızının kaybolduğunu, telefon ile arayan kişilerin biz mafyayız oğlu olan sanık Enes'e zarar vereceğiz dedikleri için bu şekilde beyanda bulunduğunu belirttiği ancak soruşturma aşamasında kolluk tarafından neredeyse her bir olayın tutanak altına alındığı dosyada sanık Yüksel'in beyanlarını doğrular bir tutanağın olmadığı görülmüştür.
"NARİN'İN CANSIZ BEDENİ BULUNMADAN KIZININ ÖLDÜĞÜNÜ BİLİYORDU"
-Bu nedenle sanık Yüksel'in maktul Narin'in cansız bedeninin bulunmasından önce kızının öldüğünü bildiği, sürekli sanık Enes'i nasıl korurum diyerek Narin'in ölümüne ilişkin gerçekleri dile getirmediği ve saklamaya çalıştığı mahkememizce kabul edilmiştir.
"ENES'İN VÜCUDUNDAKİ İZLER HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA AYKIRI"
-Sanık Enes'in kolundaki diş izleri ile sırtındaki ve yüzündeki yaralanmaların aşamalardaki çelişkili beyanlarının bir bütün halinde hayatın olağan akışı ile uygun olmadığı kabul edilmiştir.
-Salim Güran’ın aracın şoför koltuğunun oturma kısmında Narin GÜRAN'a ait DNA profili bulunduğunun tespit edilmiştir. Van Jandarma Kriminal Laboratuvarınca detaylı incelemede aracın sağ arka kapı iç kısmı üzerinden elde edilen kıl numunesinin Narin’e ait olduğunun tespit edilmiştir.
"SALİM GÜRAN SÜREKLİ ÇELİŞKİLİ İFADELER VERDİ"
-Kolluk kuvvetleri tarafından tutulan tutanaklarda köy muhtarı olan sanık Salim'in arama çalışma faaliyetleri sırasında sürekli çelişkili ve şüpheli beyanlarda bulunduğu, kolluk kuvvetlerini olay yerinden farklı bölgelere yönlendirerek Maktul Narin'in cansız bedeninin geç bulunmasına sebebiyet verdiği, Salim'in kendi kullanımında olan telefonuna kayıt programı yüklediği için tespit edildiği) sürekli farklı farklı saatlerden bahsettiği görülmüştür.
"BAZI TELEFON KAYITLARI SİLİNMİŞ"
Ayrıca yapılan incelemelerde sanığın HTS kaydı ile telefonda yer alan konuşma kayıtları karşılaştırıldığında; olay gününde bazı konuşmalara ait kayıtlarının olduğu, bazı konuşmalara ait kayıtların ise silindiği, yine aynı şekilde başta whatsapp konuşmalar ve mesajlaşmalar olmak üzere diğer mesajlaşma kayıtlarının da bazılarının silindiği görülmüştür.
Bu husus mahkememizce sanığa sorulduğunda; muhtar olduğunu, bu nedenle kendisinin sürekli arandığını, bazı şeyleri unuttuğunu, bu nedenle unutmamak için telefon konuşmaları kaydeden programı birisine yüklettiğini, ancak olay günü ve sonrası bilerek silmediğini, ayrıca eskort ile görüştüğü için Whatsapp geçmişini sildiğini söylemiştir.
"ESKORTLA GÖRÜŞMELERİ SİLİNMEMİŞ"
Ancak yapılan incelemede eskort ile yaptığı görüşmeler ile önemsiz bazı mesajlaşmalar ile bazı konuşma kayıtlarının kaldığı anlaşılmıştır. Bu durum mahkememizce olağan dışı bir durum olarak değerlendirilmiştir. Çünkü köy muhtarı olan sanık Salim'in kayıp günü ve sonrası sıklıkla aranacağı, unutkan olan birinin ve niyeti gerçekten kayıp kızı bulmak olan kişinin bu konuşmaları kaydeden programı kayıp vakası arama sırasında daha çok kullanması gerektiği, köy muhtarı olan kişinin sürekli birileri tarafından aranılıp bilgi verileceği, unutkan olan kişinin daha sonra bu konuşmaları tekrar dinleyip önemli gördüğü hususları kolluk birimlerine söyleyebileceği, belki ilgili konuşmaları kolluk kuvvetlerine dinletebileceği hususları mevcutken sanığın söz konusu programı uzun süredir kullanıp kayıp vakası günü gece yarısından sonra silmesi, yine gün içerisinde yaptığı bazı konuşma kayıtlarını silerken bazılarını silmemesi ile Whatsapp geçmişini de aynı şekilde silip ve ortaya çıkmasını istemediği eskort mesajlarını ve önemsiz bazı mesajları bırakması; sanığın bir şeyleri gizlediği, bir şeyleri saklamak için bu şekilde hareket ettiği, maktul Narin'in cansız bedeninin bulunmasını istemediği, yine Narin'in ölümüne ilişkin gerçekleri gizleyerek ortaya çıkmasını engellediği şeklinde mahkememizce kabul edilmiştir.
"GÜRAN AİLESİ TELEFON GEÇMİŞLERİNİ SİLMİŞ"
Ayrıca Güran aile mensubu kişilerin de bu aşamada telefon geçmişlerini sildikleri görülmüştür. Bu husus somut olay açısından doğrudan etki eden bir delil olmamakla birlikte şüpheli ve dikkat çekici bir davranış olarak görülmüştür.
Mahkememizce daraltılmış baz raporu konusunda yapılan değerlendirmede; söz konusu rapor mahkememizce tek başına hükme esas alınmamış, ilgili raporun sanık Nevzat'ın beyanları, dosya arasında bulunan Diyarbakır İl Jandarma Komutanlığı'nın Analiz Raporu, sanıkların kullanımında olan GSM hatlarına ilişkin HTS kayıtları, baz verileri, baz istasyon bilgileri, Daran 2 kamera kayıtları, Ulusal Kriminal raporu, sanık Yüksel ile sanık Enes'in evde olduğu şeklindeki beyanları, çiftlik kamera görüntüleri ile Ruhi Kaya'ya ait kamera görüntüleri bir bütün halinde değerlendirildiğinde ilgili raporun mahkememizce delil olarak kabul edilen diğer deliller ile uyumlu olduğu, ilgili bilgi ve belgelerin birbirlerini doğruladığı anlaşılmakla söz konusu daraltılmış baz raporu verilerine mahkememizce itimat edilmiştir.
"NEVZAT BAHTİYAR ÇELİŞKİLİ BEYANLARDA BULUNDU"
Sanık Nevzat'ın aşamalarda birden fazla farklı ve çelişkili beyanlarda bulunduğu görülmüştür. Mahkeme heyetimizce sanığın soruşturma aşamasında vermiş olduğu beyanlarının videoları ile mahkememiz huzurunda beyanda bulunurken hal ve vaziyetleri ile davranışları özellikle irdelenmiştir.
-Bu inceleme sonunda sanığın kendisini ifade etmekte zorluklar yaşadığı, cümleler kurarken cümleleri tamamlayamadığı, olayları anlatırken kronolojik sıraya göre değil karışık bir şekilde anlattığı, yine bir olayı anlatırken tamamını anlatmayıp kısaca anlattığı, bu nedenle hem soruşturma aşamasında hem de kovuşturma aşamasında kendisine sürekli sorular sorularak beyanlarının ancak alınabildiği, yine mahkememizce mütalaaya karşı savunması alınırken herhangi bir soru sorulmayıp sadece savunma yapması istenildiğinde de tam olarak kendisini ifade edemediği, cümleleri eksik ve yanlış olarak aktardığı, son savunmaya ilişkin sanık ve müdafileri tarafından hazırlık yapıldığı da dikkate alındığında sanığın kendini ifade etmekte sıkıntılar yaşadığı görülmüş, bu nedenle sanığın sorulan sorulara kısa kısa cevap vererek kendisini ifade ettiği anlaşılmıştır.
-Bu nedenle mahkememizce sanığın beyanları bir bütün halinde değerlendirilmiş, dosyada bulunan deliller ile uyumlu olan mahkememiz huzurundaki beyanlarına itibar edilmiştir.
"NEVZAT İSTİKRARLI ŞEKİLDE 'NARİN'İ SALİM'İN ÖLDÜRDÜĞÜNÜ SÖYLEDİ"
-Ayrıca burada dikkat edilmesi gereken husus; sanığın aşamalardaki tüm beyanlarında istikrarlı bir şekilde maktul Narin'i sanık Salim'in öldürdüğünü ve cansız bedenini kendisine verildiğini belirttiği görülmüştür.
-Sanık Nevzat'ın mahkememizce itibar edilen beyanlarında özetle; saat 15:08 sıralarında sanık Salim'i su meselesi yüzünden aradığını, bir süre sonra Sanık Salim'in kendisini Arif'in ikametinin bulunduğu yerin tepesinden seslenerek yanına çağırdığını, daha sonra Sanık Salim ile birlikte Arif'in evine girdiklerini, bu arada evin içerisine girdiğinde bir oda hariç diğer tüm odaların kapılarının kapalı olduğunu, yine evde Sanık Salim dışında başkaca kimseyi görmediğini, Sanık Salim'in ev içerisinde bulunan bir odaya kendisini götürerek Narin'in yerde yatan cansız bedenini gösterdiğini, bu sırada Maktul Narin'in ağzından ölmesi nedeniyle sıvıların aktığını gördüğünü, Sanık Salim'in kendisine Sanık Yüksel ile birlikte olduğunu, bunu gördüğü için maktul Narin'i öldürdüğünü söylediğini, ayrıca kendisini silahla tehdit ederek Narin'in cesedini yok etmesini, aksi takdirde oğlunu öldüreceğini, ailesine zarar vereceğini söylediğini, bunun üzerine Narin'in cansız bedenini battaniyeye sararak evden çıktığını, kendi ahırına götürerek Narin'in cansız bedenini çuvala koyduğunu, bu sırada sanık Salim ile tekrar görüştüğünü, Sanık Salim'in göle götür parçala demesi üzerine Narin'in cansız bedeninin bulunduğu çuvalı arabasına koyarak oradan ayrıldığını ve Eğertutmaz deresine götürdüğünü belirttiği görülmüştür.
-Sanık Yüksel aşamalardaki beyanlarında üzerine atılı suçlamaları reddettiği, olay günü tanık Hediye'nin eve geldiğini, birlikte sohbet ederek çamaşır katladıklarını, kızı olan Maktul Narin'in kayıp olduğunu akşam sıralarında eve gelmediği zaman öğrendiğini belirttiği görülmüştür.
"YÜKSEL GÜRAN ISRARLA NAMUSU ÜZERİNDE DURDU"
-Yine sanık Yüksel'in mahkememiz huzurunda yapmış olduğu savunmalarında ısrarla namusu üzerinde durduğu, sanık Nevzat'ın beyanında sanık Salim'in Yüksel ile ilişkimi gördüğü için öldürdüm şeklindeki beyanlarının iftira olduğunu belirttiği görülmüştür.
"NARİN'İ NEDENİ MAHKEMEMİZCE ANLAŞILAMAYAN BİR SEBEPTEN DOLAYI ÖLDÜRDÜLER"
-Mahkememizde sanık Yüksel'in sanık Salim ile olay sırasında bir ilişkilerin olmadığı kanaati uyanmış, aşağıda anlatılacağı üzere sanık Salim'in sanık Yüksel ve sanık Enes ile birlikte iştirak halinde maktul Narin'i nedeni mahkememizce de anlaşılamayan bir sebepten dolayı öldürdükleri için asıl nedeni gizlemek maksadıyla sanık Nevzat'a bu şekilde beyanda bulunduğu, bu beyanın Narin'in öldürülmesine sebep olan asıl maksadı gizlemek amacıyla söylendiği şeklinde kabul edilmiştir.
-Yine dosya arasında Ruhi Kaya isimli kişiye ait kamera görüntülerinin olduğu görülmüştür. Dosya tarafları olan katılan taraf ve sanık müdafileri tarafından ilgili görüntüler konusunda ittifak edildiği, tarafların buradan geçen beyaz aracın sanık Salim'e ait araç olduğu konusunda hem fikir olduğu görülmüştür.
-Mahkememizce de yapılan incelemede 16:15:29 sıralarında kameranın sağ üst köşesinde bir beyaz aracın seyir halinde olduğu, yine saat 18:35 sıralarında da aynı aracın seyir halinde kameradan geçtiği görülmüştür.
"SUÇTAN KURTULMAYA ÇALIŞTILAR"
-Tüm bu deliller ışığında yapılan incelemede; Daraltılmış baz verileri, sanık Nevzat'ın mahkememizce itibar edilen beyanı, Diyarbakır İl Jandarma Komutanlığı Teknik Analiz raporu, Atk Raporları, kamera görüntüleri, Ulusal Kriminal Bürosu tarafından hazırlanan rapor ve yukarıda bahsedilen diğer delillerin birbiri ile uyumlu olduğu, esas konu itibariyle birbirlerini destekledikleri ve doğruladıkları mahkememizce kabul edilmiştir.
-Sanıklar aşamalardaki savunmalarında ve mahkememiz huzurunda vermiş oldukları beyanlarda ısrarla görmediklerini, duymadıklarını ve hatırlamadıklarını belirtmişlerdir. Sanıklar bu şekilde beyanlarda bulunarak Maktul Narin'in öldürülme eyleminin nasıl yapıldığı, neden yapıldığı, niçin yapıldığı ve kimler tarafından yapıldığı sorularına makul cevaplar vermeyerek suçtan kurtulmaya çalışmışlardır.
-Ancak sanıklar iştiraken gerçekleştirdikleri eylemlerde eylemin nasıl yapıldığı, neden yapıldığı, niçin yapıldığı, sanıkların eylemlerinin neler olduğu, varsa bu eyleme katılan başka sanıkların olup olmadığı hususlarında tespit yapılmasını engelleyerek fikir ve irade birliği ile hareket etmek suretiyle dayanışmalı olarak ve sonuç üzerinde ortak hakimiyet kurarak yapılan yargılamalarda beraat edeceklerini beklemelerinin hem kanunen hem de vicdanen kabul edilebilecek bir durum olmadığı aşikardır.
-Dolayısıyla yukarıda bahsedildiği üzere fer'i soruların tespit edilememesinin sanıklar açısından lehe bir durum oluşturmayacağı ve sanıkların gerçekleşen eylemde iştiraken sorumlu olacaklarının kabul edilmesi gerekmektedir.
"KURTARMA İHTİMALİ VARKEN ÖLMESİNE RIZA GÖSTERMİŞLER"
-Sanıklar Enes, Salim ve Yüksel Güran’ın Narin'in öldürüldüğü zaman diliminde ev, ahır veya eklentilerinde bulundukları, bu hususun Ulusal Kriminal, daraltılmış baz verileri, kamera kayıtları, analiz raporu ve diğer tüm deliller ile sabit olduğu, mahkememizce net olarak tespit edilemeyen sanık veya sanıklar tarafından ev, ahır veya eklentilerinde maktul Narin'in öldürülme eylemine başlandığı, ardından maktul Narin'in bedeninin eve taşındığı, burada sanıklar Enes, Yüksel ve Salim tarafından öldürülme eyleminin tamamlanmasının beklenildiği, her 3 sanığın da ev, ahır veya eklentilerinde yapılacak bir tıbbi müdahale ile maktul Narin'i ölümden kurtarma ihtimali varken bu müdahalenin yapılmayarak Narin'in ölmesine rıza gösterdikleri, kaldı ki dosya sanıkları olan Yüksel'in maktulün annesi, Salim'in amcası ve Enes'in de abisi olduğu, sanıkların maktule gelecek saldırı, kötülük ya da başkaca olumsuz eylemleri def etme, engelleme gibi yasal görevleri varken bunları yerine getirmedikleri gibi öldürme eylemini başlatan kişiye de engel olmayarak maktul Narin'in ölmesine iştiraken katıldıkları, yine sanıkların Maktul Narin'in bedeninin eve getirilmesi ve ölüm eyleminin gerçekleşmesi sonrası ölüm olayı üzerine yapacakları eylem, davranış ve söylemler konusunda fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek ne yapacaklarını kararlaştırdıkları, ardından söz konusu cansız bedeni olay yeri yakınlarında bulunan sanık Nevzat'a verip dereye gömmesini isteyerek cesedi saklama, yok etme gibi konusunda ortak hareket etikleri, ardından olay sonrası ölüm olayına ilişkin bilgi sahibi olmadıkları yönünde hal ve hareketlerde bulundukları, yine Maktul Narin'in cansız bedeninin sanık Nevzat'a verildiğinde ev içerisinde sadece Salim'in olması ve diğer kapıların kapalı olması karşısında evde olan sanık Yüksel ve Enes'in bu konuda sanık Salim ile anlaşarak kapalı kapılar arkasında bekledikleri, sanık Salim'in, öldürme eyleminin asıl maksadının gizlenmesi için sanık Nevzat'a Yüksel ile ilişkisini gördüğü için maktul Narin'i öldürdüğü şeklindeki söylemlerin de diğer sanıklar tarafından birlikte kararlaştırıldığı ve bu şekilde asıl maksadı gizlemeye çalıştıkları, Maktul Narin'in cansız bedeninin sanık Nevzat tarafından alınıp olay yerinden ayrılırken sanık Yüksel'i gördüğünü ve ağladığını belirttiği, dolayısıyla sanık Salim tarafından sanık Nevzat'a Narin'in cansız bedeni verilirken diğer sanıkların olaydan haberdar oldukları, her 3 sanığın suçun işlenmesinde üstlendikleri rol ve kendi eylemleri ile diğer sanıkların eylemlerini tamamlayarak suçun işlenmesi üzerinde diğer sanıklar ile birlikte ortak hakimiyet kurduğu, bu bağlamda sanıkların olayın sonuna kadar zaman ve mekan birlikteliği içerisinde oldukları ve iştirak halinde hareket ederek sanıklar Salim Güran, Enes Güran ve Yüksel Güran'ın fikir ve eylem birlikteliği içerisinde maktul Narin Güran'ın iştirak halinde ölümüne sebebiyet verdikleri Mahkememizce kabul edilmiştir.
3 SANIK BİRLİKTE GERÇEKLEŞTİRİLEREK TAMAMLANMIŞ
-Tüm bu anlatımlar karşısında Maktul Narin'in öldürülme olayının her 3 sanık tarafından birlikte gerçekleştirilerek tamamlandığı anlaşılmıştır.
Sanık Yüksel aşamalardaki savunmasında ısrarla olay saatinde evde olduğunu ve hiç bir şey görmediğini, yine Maktul Narin'in Cansız bedeninin evden alınması hususunun doğru olmadığını ve eve Hediye hariç kimsenin gelmediğini söylemiş ise de bu hususun dosya arasında bulunan daraltılmış baz verilerine göre gerçeği yansıtmadığı, çünkü Arif Güran'ın evine hem sanık Salim, hem de sanık Nevzat'ın geldiği, dolayısıyla sanığın doğru söylemeyerek gerçekleri gizlemeye çalıştığı, sanık Nevzat'ın maktul Narin'in cansız bedenini alırken sanık Yüksel'i gördüğünü ve ağladığını belirtmesi karşısında sanığın Maktul Narin'in ölümünden haberdar olduğu, sanığın maktul Narin'e ilk öldürme hareketinin ahırda yapılması ve ardından eve getirilerek öldürme eyleminin tamamlanması aşamasında söz konusu suça iştirak etmediğini gösterir herhangi bir somut eylemde bulunmadığı, sanığın maktulün annesi olması hasebiyle ona gelecek kötülükleri, saldırıları engelleme yükümlülüğü varken bu yükümlülüğüne aykırı hareket ettiği, bir an sanığın beyanlarına itibar edilerek maktul Narin'i bizzat öldürmediği kabul edilse bile gerekli yerlere haber vermeyerek ölüm neticesinin ortaya çıkmasını engellememesi bile öldürme eylemine iştirak ettiği anlamına geldiği, yine sanığın diğer sanıklar ile birlikte fikir ve eylem birlikteliği içerisinde hareket ederek sanık Salim'in kendi namusu konusunda sanık Nevzat'a beyanda bulunmasına rıza gösterdiği dolayısıyla sanığın maktul Narin'in öldürülme eylemine diğer sanıklar Salim ve Enes ile birlikte iştirak ettiği mahkememizce sabit görülmüştür.
-Her ne kadar sanık Nevzat Bahtiyar yönünden sanık Enes Güran, sanık Salim Güran ve sanık Yüksel Güran ile birlikte maktul Narin'i öldürdüğü iddiasıyla mahkememize kamu davası açılmışsa da; Sanık Nevzat aşamalardaki değişmeyen tek savunmasında maktul Narin'i kendisinin öldürmediğini, sanık Salim'in öldürdüğünü ve cansız bedeni kendisine verdiğini belirttiği görülmüştür.
-Maktul Narin'in patikadan çıkarak evine doğru gitmesi ve ardından ahırın önüne varması sırasında sanık Nevzat'ın olay yerine yakın olduğunun Daraltılmış baz verilerine göre sabit olduğu, ancak sanığın evi ile katılan Arif'in evlerinin yakın olması karşısında bu husus mahkememizce sanık açısından aleyhe değerlendirilmemiştir.
-Sanığın, Salim'in çağırması üzerine Arif Güran'ın evine gittiği, eve girdiğinde odaların kapılarının kapalı olduğu ve yerde maktul Narin'in cansız bedeninin bulunduğunun anlaşıldığı, ardından sanık Salim'in yönlendirmesi ile maktul Narin'in cansız bedenini aldığı ve evden ayrıldığı ve ahırına götürdüğü, oradan çuvala koyarak kendi arabasına koyduğu, daha sonra sanık Salim'in de belirttiği yer olan Eğertutmaz deresine götürdüğü ve cansız bedenin bulunduğu çuvalı dere kenarına üzerine taş koymak suretiyle sakladığı mahkememizce kabul edilmiştir.
-Katılan kurum vekilleri tarafından sanık Nevzat'ın maktul Narin'i aldığında henüz ölüm olayının tıbben sabit olmadığı için sanığın da diğer sanıklar ile birlikte iştiraken sorumlu olduğunu iddia etmiş iseler de, sanığın mahkememizce itibar edilen beyanlarında eve geldiğinde maktul Narin'in Cansız bedeninin yerde olduğunu ve ağzından sıvıların aktığını söylediği, sanığın bu beyanlarının aksini gösterir dosya arasında somut bir delilin olmadığı, bu nedenle sanığın eve geldiğinden ölüm olayının tamamlanmış olduğu, yine yukarıda ayrıntılarıyla anlatıldığı üzere ölüm olayını diğer sanıkların iştiraken tamamlamalarından sonra ne yapacaklarını kararlaştırıp ardından sanık Nevzat'ı çağırmaları ve gerçek olmayan bir şeyi (sanık Salim ile Yüksel'in ilişki durumu) sanığa söyleyerek gerçekleri gizlemeye çalışmaları karşısında katılan kurum vekillerinin talepleri ve iddia makamının mütalaasına mahkememizce kabul edilmemiştir.”