Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ hakkında soruşturma açılması, polis tarafından lokantada yemekteyken alınıp götürülmesi kuşkusuz en çok eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu memnun etmiştir. Soylu, eline göğsüne götürüp “Ümit Özdağ’ı gözaltına aldılar ohhh…ohhh” demiştir.
Ümit Özdağ, yeri geldiğinde sözünü esirgemeyen, mücadeleci bir siyasetçi. Yeri gelir son derece sert açıklamalar yapar. Yaptığı açıklamaları bilgiye dayandırır. Sığınmacılarla ilgili açıklamaları iktidarı alabildiğine rahatsız etse de Özdağ, bu konuda hiç geri adım atmadı. Zafer Partisi Genel Merkezi’nin önüne “Zafer Turizm” yazılı bir otobüs maketi koydurdu. O maketin üzerinde, “Tüm sığınmacılar gidecek” yazıyor.
HOCANIN ETRAFI SARILDI
-Saat 19.30: Ümit Özdağ, Pazartesi günü saat 18.50 civarında genel merkezden ayrıldı. Saat 19.30’da İran Caddesi’nde bulunan bir lokantaya geldi. Gelişin hemen ardından çok sayıda polis çevrede önlem almaya başladı. Aynı saatlerde İncek’te bulunan evi de adeta polis kuşatması altındaydı.
Birçok olayı herkesten önce öğrenen, güvenlikle ilgili çok sayıda dostu bulunan Ümit Özdağ’a gözaltına alınacağı konusunda en küçük bir bilgi sızmamıştı. Sızsa bile Özdağ’ın, kaçacak, saklanacak, karşı koyacak hali yoktu. Her zaman güvenlik güçlerinin yanında olan, onların hakkını, hukukunu savunan bir isim. Hatta birçok emniyet müdürüne de Polis Akademisi’nde istihbarat ve güvenlik dersleri vermişti.
-Saat 19.45: Ümit Özdağ’ın koruması Ertan Bey, polisin bu kadar önlem almasının nedenini tahmin etmişti. Ertan Bey, Ümit Özdağ’la 10 yıldır birlikte çalışan özel kalem müdürü Gülay Kaloğlu’nu telefonla aradı, “Gülay Hanım, burada çok sayıda polis var. Sanırım Hocayı gözaltına alacaklar” dedi. Gülay Hanım, şaşırdı, ne diyeceğini bilemedi. O da hemen lokantanın bulunduğu yere gelmek için hazırlanırken telefonu çaldı. Arayan Genel Başkan Ümit Özdağ’dı.
TANSİYON İLACINI İSTEDİ
“Gülay Hanım, bilgin var mı bilmiyorum. Polis beni gözaltına alıyor. Evden hemen tansiyon ilacımı getirin” dedi. Gülay Hanım, “Hocam evden almaya gerek yok, şimdi eczaneden alıp size yetiştiririm” dedi.
Zafer Partisi Genel Başkanı’nın gözaltına alındığını İpek Özbey SÖZCÜ TV’de “Aklın Yolu” programında ”Son dakika” haberi olarak duyurdu. Bu haber şaşkınlık yarattı. Gözaltına alınış gerekçesi, partisinin Antalya’da yapılan toplantısında yaptığı konuşmaydı. O konuşmadaki bazı sözleri Cumhurbaşkanı’na hakaret olarak değerlendirildi. Yani, suç iddiası sadece buydu.
-Saat 20.11: Ümit Özdağ, hemen Gazi Mahallesi’nde bulunan hastaneye götürüldü. Burada sağlık kontrolü yapıldıktan sonra İstanbul’a karayoluyla götürülecekti. Özdağ’ın gözaltına alındığı haberi üzerine parti yöneticileri hastaneye gelmişti. Ancak, Özdağ’a yaklaşmalarına, konuşmalarına izin verilmiyordu.
Özdağ hastaneyken eski milletvekili, Zafer Partisi Genel Sekreteri Cezmi Polat, genel başkanının yanına gitmek istedi. Kendisini tanıttı, ancak emniyet mensubu, bırakın konuşmasını, uzaktan görmesine bile izin vermedi. Bu sırada özel kalem müdürü Gülay Kaloğlu’da hastaneye yetişmişti. Özdağ’ın özel kalem müdürü olduğunu belirtti ancak Özdağ’a yanaştırılmadı.
“ALP’E SAHİP ÇIKIN”
Saat 20.30: Tansiyon ilacını vermek de mümkün olmamıştı. Gülay Hanım, partinin İstanbul Teşkilatını aradı ve Özdağ’ın kullandığı tansiyon ilacının markasını bildirdi. Özdağ, hastaneden çıkarken polis daha çok önlem aldı ve onların tüm çabalarına rağmen yanına yanaştırmadı.
Ümit Özdağ’ın gözaltına alındığı haberi yayılırken, Özdağ, hastaneden Parti Sözcüsü Azmi Karamahmutoğlu’nu telefonla aradı, “Beni İstanbul’a götürüyorlar. Nöbetçi savcı ifademi alacakmış” dedi. Hemen ardından telefonu kapattırıldı. Hastane çıkışında Özel Kalem Müdürü sesini güçlükle duyurup, “Hocam bir isteğiniz var mı?” dedi. Özdağ’ın “Oğlum Alp’e annesiyle birlikte iyi bakın, iyi anlatın” sözleri duyuldu..
Ankara’da yola çıkıldığında polis ekibinin arkasından Özdağ’ın kendi korumaları ile bir partiliye ait araç takip etti. Yaklaşık 1,5 saatlik yolculuktan sonra mola verildi. Korumaları ve partililer Özdağ’a yaklaştırılmadı. Bu sırada Özdağ uzaktan, “Alp nasıl, annem nasıl?” dedi. Uzaktan “İyiler” denildi. Basından sorumlu Başdanışman Çınar Coşkunserçe gibi parti yöneticileri “Ulaşılır” umuduyla Özdağ’ı aradılar. Ancak nafile…
İLGİNÇ BİR KORUMA BİLGİSİ
Yıllardır Ümit Özdağ’ın bir koruması vardı. Ancak ilginç bir durum oldu ve bir hafta öncesinde koruma sayısı birden üçe çıkarıldı. Geçmişte koruma sayısının artırılması talep edilmesine rağmen bu istek yerine getirilmemişti.
Koruma sayısının artırılması için herhangi bir yeni başvuru olmamasına rağmen, geçen hafta iki korumanın görevlendirilmesiyle koruma sayısı üçe çıkarıldı. Ne oldu da gözaltı kararından 1 hafta önce 2 koruma verildi? Bu durumu partililer manidar buldu.
ÖZEL ODADA TUTULDU
Özdağ, İstanbul Emniyeti’ne gece yarısından sonra getirildi. Özdağ, nezarete konulmadı, bir odada bekletildi. Avukatlar, çok sayıda partili, Özdağ adliyeye götürülene kadar ayrılmadı. Avukatların, milletvekillerinin ısrarlı taleplerine rağmen Özdağ, Emniyet’te kimseyle görüştürülmedi.
Sabah 09.30’da Özdağ’ın Savcılığa götürüleceği söylendi. Götürülmedi. Saat 11.30’da götürüleceği söylendi. Götürülmedi. Saat 13.30’da götürüleceği söylendi yine götürülmedi. Nedeni dosyaya yeni suç iddialarının eklenmesiydi. Yani, dosya kabarıyordu.
“Cumhurbaşkanına hakaret” iddiasıyla gözaltına alınmış, ancak daha sonra “halkı kin ve nefrete teşvik” iddiası dosyaya eklendi. Sosyal medya paylaşımları dosyası da eklenince Savcılığa gidişi de gecikti. Gecikme yaşandıkça Zafer Partisi’nde endişeli bir bekleyiş yaşanıyordu.
Son günlerde arka arkaya gözaltılar, tutuklamalar, ev aramaları sancılı bir dönemin işaretleri olarak yorumlanıyor.