Futre, Santiago Bernabeu'da Real Madrid'e karşı oynadığı unutulmaz derbiyi şöyle değerlendirdi: 

"O derbi, başka bir dünyadan bir maç gibiydi. Finali Bernabeu’da oynadık. Gol attım ve 'asrın çalımı'nı yaptım. Maçı 2-0 kazandık. Takım kaptanıydım ve kupayı bana Kral Juan Carlos verdi. Üstelik bana Portekizce 'Parabéns, parabéns' (Tebrikler) dedi."

Portekizli futbolcu, o günü kariyerinin zirvesi olarak görüyor. Efsane isim, "O kupanın verdiği sevinç, beş şampiyonluk kazanmaya bedeldi. Hatta o gün hissettiğim mutluluğu Avrupa şampiyonu olduğum Viyana gününe bile eşdeğer tutuyorum" dedi.

Futre ayrıca 1993 yılında Olympique Marsilya'da oynarken Real Madrid’in kendisini transfer etmek istediğini, ancak transferin gerçekleşmediğini anlattı. Benfica’ya transfer olurken Atlético Madrid Başkanı Jesús Gil'in koydurduğu bir 'rakip takımlara gitmeme' maddesi nedeniyle bu transfer mümkün olamamıştı.

"Real Madrid’le konuşmalar başladığında onlara Gil’le görüşmelerini söyledim" diyen Futre, o dönemde Jesús Gil ve Real Madrid Başkanı Ramón Mendoza arasında büyük bir düşmanlık olduğunu belirtti. Hatta Gil'in bu dönemde Futre'ye "Portekizli" diyerek küçük düşürmeye çalıştığını ekledi.

Transfer sürecinde her şey imza aşamasına kadar geldiğinde ise Futre hayatının en önemli kararlarından birini verdiğini, "İmza atmadan önce çocuklarımı görünce düşündüm: ‘Ben Atletico efsanesiyim, nasıl Madrid’e giderim?’ Son anda vazgeçtim." sözleriyle açıkladı.

Futre, bu kararından hiç pişmanlık duymadığını "Eğer Real Madrid’e gitseydim bugün sıradan biri olurdum. Şimdi 60 yaşına yaklaştım ve hâlâ Atlético tarafından büyük bir efsane olarak görülüyorum." sözleriyle vurguladı.