Tenis oyuncularının pek çoğunun hedefleri arasında yer alan Fransa Açık, COVID gölgesinde de olsa bu yıl büyük bir coşkuyla başladı. Geçen yıl pandemi nedeniyle ertelenerek 27 Eylül - 11 Ekim tarihleri arasında gerçekleşen turnuva, bu yıl hem oyuncuların hem de izleyicilerin sağlıkları göz önünde bulunduran tedbirler alınarak başladı.
Kadınlarda favori gösterilen Naomi Osaka turnuvadan çekildi.
Kadınlarda tenisin yeni gözdesi Naomi Osaka'nın turnuvadan çekilmesi, 39 yaşındaki Ekselansları'nın dördüncü tura geçmesi, Thiem'in ilk turda elenmesi, Big 3'nin (Roger Federer, Rafael Nadal ve Novak Djokovic) kurada tablonun aynı tarafında yer almalarıyla tarihe geçecek bir turnuva yaşanıyor diyebiliriz.
39 yaşındaki oyuncu, üç turu kazanıp dördüncüye çıkmayı beklemiyordu. Asıl hedefi Wimbledon olan Federer'in devam edip etmeyeceği merak konusu.
Peki, Fransa Açık yani Roland Garrros tarihinde şimdiye kadar neler yaşandı? Avustralya Açık, Wimbledon ve ABD Açık ile birlikte en büyük turnuvalardan biri olan Fransa Açık ilk olarak 1891 yılında oynandı. 1928'den beri ise Paris'teki Stade Roland Garros'ta oynanıyor. Roland Garros'un yani Fransa Açık'ın en önemli özelliği ve pek çok tenis oyuncusunu en zorlayan özelliği ise kil üzerinde oynanması.

ROLAND GARROS KİMDİR?

Öncelikle bu önemli turnuvanın ismine bakalım: Roland Garros, aslında ünlü bir savaş pilotu. Kendisi, tenisten çok futbol, ragbi ve bisikletle ilgileniyordu. Uçakla Akdeniz'i geçen ilk Fransız olmakla beraber I. Dünya Savaşı sırasında uçağının pervanesi arasına makineli tüfek monte etmiş ve başarılara imza atmış olsa da 1915'te esir düşmüş. 1918'de Almanların elinden kaçarak yeniden orduya katılmış ancak aynı yıl uçağının düşmesiyle hayatını kaybetmiş. Fransızlar için önemli bir savaş kahramanı olduğu için de Roland Garros'un adının bu tunuva ile yaşamaya devam etmesine karar verilmiş.

DAHA KÜÇÜK BİR ALANDA DAHA ZORLU BİR ZEMİNDE

Diğer grand slam'lerle karşılaştırıldığında, Roland Garros en küçük alana sahip turnuva. 21 dönümlük bir kompleks içerisinde 21 kort, bahçe, restoran, bar kompleksi ve tenis tarihine dair bir multimedya müzesi yer alıyor. Ulusal Tenis Merkezi'nde düzenlenen ABD Açık ise 22 kort ve 12 park ile 46,5 dönümlük bir alana yayılıyor, onu 42 dönümlük 37 kortlu Wimbledon ve 39 kortlu Avustralya Açık'a ev sahipliği yapan Melbourne Park izliyor. Fransa Açık en küçüğü olabilir, ancak şehir merkezine yakınlığı ile de en dikkat çekiciler arasında denilebilir. Her ne kadar küçük bir alana sahip olsa da en çekişmeli karşılaşmalara da bu turnuvada tanık olunuyor. Toprak kort olması daha fazla efor gerektirirken, aynı zamanda yavaş bir zemine ve maçların da daha uzun sürmesine neden oluyor. Ayakları üzerinde durabilen ve oyunlarına çeşitlilik katan oyuncuların kazanma şansı bu turnuvada çok daha fazla. Bu kadar ünlü bir turnuvada zeminle ve aslında turnuvanın yapısıyla ilgili yapılan en dikkat çekici değişiklik ise geçen yıl merkez kortun çatısının yapılmasıyla gerçekleşti. Bu sayede yağmur yağdığında da artık maçlar oynanabiliyor.

FRANSA AÇIK ŞAMPİYONLARI

Tenis dünyasının bu zorlu ve heyecanlı turnuvasının şimdiye kadarki kazananları arasında ise efsane isimler yer alıyor. Kadınlarda Amerikalı oyuncu Chris Evert 1986'da yedinci kez şampiyon olurken, 1973'te beşinci kez şampiyon olan Margaret Court'un da rekorunu kırmayı başardı.

103 GALİBİYET İLE NADAL EFSANESİ

Erkeklerde ise 13 şampiyonluk ile Rafael Nadal adını turnuva tarihine altın harflerle yazdırmayı başardı desek yeridir. 2005'ten beri turnuvaya katılan Nadal, şimdiye kadar oynadığı maçlardan 103 galibiyet ve yalnızca 2 mağlubiyetle ayrılarak "toprağın kralı" lakabını hak ettiğini ispatladı. Turnuvayı kazanmış en genç isimlere bakarsak da tek erkekler söz konusu olduğunda, Michael Chang 1989'da turnuvayı kazandığında sadece 17 yaşındaydı. Şampiyonluğu almak için Stefan Edberg ile beş saatlik bir maç yaptı. Monica Seles de 1990'da henüz 16 yaşındayken şampiyonluğu kazanan en genç oyuncu oldu. Seles, Steffi Graf'ı yenerek 1 numaralı seribaşı olmayı başarmıştı.

ÖDÜLÜN CAZİBESİ

Fransa Açık'ta kazanan oyuncular elleri boş dönmüyorlar. Şampiyona 1.4 milyon euro verilirken, turnuvada toplam 34 milyon euro dağıtılıyor.