Katerina Witt’i daha önce, başarılarıyla ilgili yazdım. Ancak işin istihbarat örgütü ve ilişkileri de var. Dikensiz gül bahçesi olmuyor, cümlesi çok doğru bir tanımlama... Sıfır risk ile yaşayamazsınız, bu dünyada... Artık olmayan bir devlet, Demokratik Almanya... Kurucularının deyimiyle Alman Demokratik Cumhuriyeti... Stasi, bu ülkenin güvenlik ve istihbarat organizasyonu... Dünya çapında etkili olmuş Sovyet istihbaratı KGB ile casuslar arenasında liderliğe oynamış bir örgüt... Kendi ülkesindeki insanların, adını duyduğunda, korkudan buz kesildiği, aynı aileden kimsenin birbirine güvenmeme sistemini başarıyla uygulayan Stasi, Doğu Almanya’yı sonsuza kadar yaşatacağını sanıyordu. Sporcu olarak Doğu Almanya’yı temsil edip, başarılar kazanmak, onlar için önemli değildi. Hepsinin dosyası vardı ve fişlenmişlerdi. Katerina Witt’e, “Marx’ın güzel kızı” diyorlardı. Olimpiyat altını, şampiyonlukları, onu, ayrıcalıklı insan sınıfına sokmuştu. Evinde, çamaşır makinesi ve sokakta, ona ait olan otomobil vermişlerdi, Katerina’ya... Aktif spor hayatını bırakıp, şov dünyasına katıldı. Amerikan buz revüsü “Holiday On Ice” ile turneye çıktı. Doğu Almanya için müthiş bir kariyerdi bu... Federal Almanya halkı bile, onu çok seviyordu. Yalnız, şöyle bir gerçek vardı. Kazandığı paranın yarısı, Stasi’nin emri ile ondan alınıyordu. Rejimin iflası ve Almanya’nın birleşmesi, Stasi’yi büyük paniğe sevk etti. Ellerinde, milyonlarca belge vardı. Kağıt öğütücüler ve yakmak bile, bu belgeleri yok edemiyordu. Kesip, çantalarda saklamaya karar verdiler. Ama batı örgütleri, belgelerin peşindeydi. Ve çoğu ele geçirildi. Daha önce Witt’i öve, öve bitiremeyen Bild gazetesi, ona, “Sosyalist Birlik Partisi ajanı” dedi. Haberler yazdı. Bild, boşuna bu manşetleri yapmazdı. Kaynakları, gazeteye bilgi aktarıyordu. Katerina Witt dosyasının açılması ve halka açıklanması gerektiği haberleri manşetleri dolduruyordu.
Buz patenini Türkiye’ye sevdiren Witt, Turgut Özal’la birlikte ülkemizde buz pisti açılışına katılmıştı.
Sonunda, Berlin İdare Mahkemesi, bu dosyanın açılmasını reddetti. Ama açıklanan kararda, özel bir not da vardı; imtiyazlı sınıf kamuoyuna duyurulacaktı. Katerina Witt de, Stasi’nin imtiyazlı insanları arasında yer alıyordu. Doğu Alman gizli servisi, 1973 yılından duvar yıkılana kadar, onunla ilişkiliydi. Kapsamlı dosyanın 181 sayfası, kamuoyuyla paylaşıldı. Bild, istediği hedefe ulaşmıştı. Katerina Witt, şoke olmuştu. “Bazı şeyleri keşke hiç öğrenmeseydim. Muhbir değildim. Ama direnişçi de olmadım. Mağdur değil, olsa, olsa obje olabilirdim.” İşin doğrusu, batı devletleri, onun, kraliçe olarak anılmasına karar vermişlerdi. Yüzlerce sayfadan oluşan dosyası, herhalde bir daha açılmamak üzere, tozlu arşiv raflarında duruyordur veya yok edilmiştir, Stasi gibi...