Fenerbahçe'de attığı gollerin ardından verdiği asker selamıyla unutulmazlar arasına giren Bülent Uygun, daha sonra teknik direktör olarak da büyük işlere imzasını attı. Sivasspor’u şampiyonluğa oynatan Uygun, geçen sezon da kesin düştü gözüyle bakılan Rizespor’u kümede tutmayı başardı. Türk futbolu adına projeler üreten deneyimli çalıştırıcı bunu yıllardır Türkiye Futbol Federasyonu’na duyurmaya çalışıyor:

"DENETİM MUTLAKA GEREKLİ"

“UEFA’nın da görüşü alınmak suretiyle bütün spor kulüplerinin Sayıştay denetimine benzer bir denetime tabi tutulması daha doğru olur. Bu kapsamda ya Spor Dernekleri/ Şirketleri ile doğrudan ve dolaylı iştirakleri 6085 Sayılı Sayıştay Kanunu’na dahil edilebilir. Yönetim kurulu üyelerinin ve denetçilerinin sorumluluklarını düzenleyen hükümler ağırlaştırılabilir, zaman aşımı süresi uzatılabilir, ibranın etkisi azaltılabilir.”

"ADAMCILIKLA OLMAZ"

“Yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğu ile ilgisi görünmese de spor kulüplerindeki dernek üyelik ve genel kurul sistemi mutlaka ıslah edilmeli. Çünkü her yönetim kendi adamını üye yapıyor ve genel kurula bunları taşıyarak kolayca ibra oluyor. Kongreler hukuka ve usule uygun yapılmıyor. Dernek üyelik sistemi yeniden düzenlenmeli, genel kurullar devlet gözetim ve denetiminde yapılmalı, genel kurulu devletin tayin ettiği divan kurulu idare etmeli.”

"EKOL OLMADAN KAZANAMAZSIN"

“Tüm kulüpler ile birlikte TFF’nin altyapı bünyesine alınacak antrenörler sporun içerisinden gelen, Spor Akademisi’nde eğitim almış, spor bilimi ve spor psikolojisini iyi bilen, futbolu iyi okuyup analiz edebilecek ve sporcularına her anlamda rol model olabilecek isimlerden seçilmeli. Dünyada Hollanda Total Futbol, İspanya Tiki-Taka, İtalya Iron Defence, Almanya ise Futbol Trendleri ile en ufak yaş grubundan en yüksek seviyeye kadar bu ekolü uyguluyor. Türk futbolu olarak biz de kendi ekolümüzü tüm yaş kategorisine uygulayabilecek şekilde bir altyapı modeli oluşturmalıyız. Aksi takdirde ekolü ve sistemi olmayan bir ülke futbolda kaybetmeye mahkumdur.”

"RİZE'YE PSİKOLOJİK ANLAMDA DOKUNDUK"

“Rizespor'a geldiğimizde kaybetme korkusu çok üst düzeydeydi. Biz takıma sadece teknik ve taktik olarak değil aynı zamanda psikolojik anlamda da dokunuşlar yaptık. Çok yoğun bir çalışma temposuna sahiptik, gecelere, hatta sabahlara kadar ekibimle toplantılar yaptık. Art arda aldığımız galibiyetler takımdaki bütün havayı değiştirdi. 27 maçta 6 galibiyeti olan takımı aldık ve 13 maçta 6 galibiyet alan bir takım haline getirdik.”

"ALTYAPIDA HALA SIKINTI BÜYÜK"

“Altyapıdan genç oyuncularımızı kadroya dahil ettik. Şunu gördük ki, yıllardan beri dile getirdiğimiz; pozisyon almasını bilmeyen, kafa topuna nasıl vurulacağını öğrenmemiş, genel kuvvet çalışmamış ve bugünlere sadece salt yeteneğiyle gelmiş gençler var. Fakat Süper Lig çok farklı bir arena, biz de bu oyuncuları alt liglerde oynatarak tecrübe edinmesini sağlayacağız, ilerleyen sezonlarda Emirhan ve Eren gibi şans bulmaları olağan ve yüksek bir ihtimal.”

"ALPER VE GÖKHAN ÇOK BÜYÜK KATKI"

“Alper Potuk ve Gökhan Gönül, kaliteleri ve oynadıkları futbolla bize çok büyük katkılar sağlayacak. Tecrübe zamanla kazanılır. Bu iki oyuncunun da yüksek kalite ve tecrübesi bizlere çok büyük değerler katacak. Bizlerin onları tercih etmemizin en büyük sebeplerinden biri göstermiş oldukları yüksek performans değerleri ve takıma tecrübeleriyle sağlayacakları katkıları olacaktır. Hedefe giden yol tecrübe ister kalite ister.”