Atatürk Olimpiyat Stadı’nın buz gibi havasında Fenerbahçelilerin içini ısıtan şey ilk yarıdaki vasatın üzerine çıkan oyun ve alınan 3 puan oldu. Açıkçası Karagümrük karşısında Fenerbahçe, yine taraftarına kalp atış sayısını maksimuma çıkararak bir maç izlettirdi. Oyunun iki farklı yüzü vardı. İlk yarıdaki Fenerbahçe fena değildi. Topa hakim olan oyunun kontrolünü elinde bulunduran takım sarı-lacivertlilerdi. Sezonun kendi adına rakip yarı sahada en fazla pas yapılan ilk yarısı da bu maçta yaşadı. Yan toptan gelen golle de soyunma odasına rahat gidildi. Yine de Fenerbahçe’nin bariz bir şekilde tempo sorunu vardı. Zaten bu yüzden çok fazla pozisyon gelmedi ilk yarıda. İkinci yarıda Karagümrük’ün daha önde oynayacağını biliyorduk ve etkili kontra ataklar gerekliydi. İyi bir geçiş oyunuyla da 54. Dakikada ikinci gol geldi ve maç başka bir görüntüye büründü. Bir takım siyahla-beyaz kadar farklı bir performansı maç içinde nasıl gösterir, bu dakikadan sonra örneğini gördük. Hafta içi uzatmalarla 130 dakikayı bulan bir maç ve mental olarak yorgun olan bir Fenerbahçe’nin ikinci yarıda düşüş yaşaması tabii ki normal. Bu zaten maçtan önce de herkesin tahmin ettiği bir şeydi. Buna hiçbir hazırlık yapılmamış, yapıldıysa da sahaya yansıtılamadı.

DEĞİŞİKLİKLER BASKININ ARTMASINA YARDIMCI OLDU

4 gün önce Başakşehir maçında 10 kişiyle inanılmaz mücadele etmiş bir takımda oyuncu değişiklikleri neden bu kadar geç yapıldı onu da anlamak zor. Oyun kontra atağa dönmüşken takımın en hızlı adamı Osayi, 70’te oyundan çıktı. Diğer değişiklikler de 81. dakikada geldi. Açıkçası yapılan ve yapılmayan oyuncu değişiklikleri de Karagümrük’ün baskını artırmasına yardımcı oldu. Her ne olursa olsun Fenerbahçe bu kadar kapanamaz. Hatayspor maçının kopyasıydı son yarım saat. Hatay’ın hücum silahları daha etkili olduğu için rahat pozisyona girdiler. Karagümrük de skoru eşitleyecek hatta galibiyeti alacak fırsatlara girdi. Karşılarında bir duvar vardı, Altay Bayındır. Artık Altay kaç maç kazandırdı kaç puan aldırdı, hatırlamıyorum.

GUSTAVO OLMASI ŞART

Bu takımın net bir şekilde olmazsa olmazı Gustavo. Özellikle Mesut Özil üzerine kurulacak bir sistemde. Mesut’un savunma özelliği olmadığını hepimiz biliyoruz. Uzun zamandır Fenerbahçe, savaşçı 3 orta sahayla oynuyordu. Şimdi bu sayı 2’ye düşecek. Arkadaki ikiliden biri mutlaka Gustavo olması lazım, yoksa Fenerbahçe her maç orta sahada büyük sıkıntı yaşayacak. Sonuç olarak sarı-lacivertliler, Galatasaray ve Başakşehir maçlarından sonra alması gereken kritik 3 puanı kazandı. Maç fazlasıyla lider olan bir takımın daha iyi futbolla 3 puanını süslemesi lazım. Özellikle Pelkas ve Gustavo ile yeni transfer İrfan Can’ın da takıma katılımıyla bunun da olacağını düşünüyorum.