Geçmişte birçok medeniyete ev sahipliği yapan Bitlis Kalesi'nde, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın izniyle Ahlat Müzesi başkanlığında yürütülen kazı çalışmalarının bu yılki etabı tamamlandı. 

Bitlis Eren Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yunus Emre Karasu'nun bilimsel danışmanlığını yürüttüğü kazılarda önemli buluntulara ulaşıldı. 

Geçen ay Osmanlı İmparatorluğu dönemine ait pişirilmiş topraktan yapılmış künklerden (su borusu) oluşan ve kalede yaşayanların su ihtiyacının karşılandığı su dağıtım sistemine ulaşılan kalede, saray olarak kullanılan alanda da mimari yapılar, sikkeler, lüle taşları, küpler, kandiller, seramik parçaları, cam, metal ve kemik objeler bulundu. 

Kazının son günlerinde de kazı ekibince yürütülen çalışmada, nöbetçi kulübesinin bulunduğu yerde sarayın kapısına ait olduğu değerlendirilen anahtar ile kapının kilitlenmesini sağlayan demir aparatlar ortaya çıkarıldı. 

Yıllarca toprak altında kalarak oksitlenen anahtar ve demir aparatlar, konservasyon (Bir eserin, kazılarda ortaya çıkarılan buluntuların nesiller boyu özelliklerini kaybetmeyecek şekilde korunması) işlemlerinin yapılması için laboratuvara götürüldü. 

"Anahtarı kulenin dibinde 5 metre derinlikte bulduk" 

Bitlis Kültür ve Turizm Müdürü Ali Fuat Eker, kaledeki 2024 yılı kazı çalışmalarında birçok eserin ortaya çıkarıldığını söyledi. 

Planlaması yapılan 5 yıllık çalışma takviminin birinci yılında kalenin yaklaşık yüzde 20'sinde kazı yaptıklarını belirten Eker, "Geçen ay künk sistemini bulmuştuk. Kazının son günlerinde de askeri kulenin altında saraya ait olduğunu düşündüğümüz bir anahtar ve anahtar sisteminin aparatlarını bulduk. Arşiv belgelerinden okuduğumuz kadarıyla kalede en son 1600'lü yıllarda büyük bir yangın olmuş. 1650'li yıllardaki tabakada yangının izlerine rastladık. Anahtarı kulenin dibinde 5 metre derinlikte bulduk. Bu bizim için önemli bir bulgu" diye konuştu. 

Plan kapsamında 4 yıl boyunca kalede çalışmaların devam edeceğini bildiren Eker, buluntuları konservasyon çalışmalarının ardından tarihlendirerek müzede sergileyeceklerini ifade etti. 

"Çeşitli sivil mimari ve kamu yapılarını ortaya çıkardık" 

Bu yıl buldukları künk ve sarayın kapısına ait olduğu düşünülen anahtar sisteminin önemini vurgulayan Eker, şu bilgileri verdi: 

"Arşiv belgelerindeki kayıtlara arkeolojik olarak da kanıt sunmuş oluyoruz. Bu Bitlis tarihi ve kalesi açısından oldukça önemli. Gelecek yıllarda da elde edeceğimiz buluntuları kamuoyu ve bilim dünyasıyla paylaşacağız. Künk sistemini, sarayla ilgili mevcut yapıları, çeşitli sivil mimari ve kamu yapılarını ortaya çıkardık. Zorlu kış şartlarında zarar görmemesi için yapılarımızı onarmaya ve sağlamlaştırmaya çalışıyoruz. Günlük yaşamda kullanılan objeler, savaşta kullanılan malzemeler ve gülleler ile 1600-1700'lü yıllara ait materyaller de bulduk.

Konservasyonun ardından müzemizde ziyaretçilerimizin beğenisine sunulacak. Bunlar Bitlis'in ve kalenin tarihini ortaya çıkaran ünik eserler." 

Kazı çalışması için Eren Holding ile 5 yıllık sponsorluk anlaşması imzaladıklarını belirten Eker, "Gelecek yıl mayıs ayının sonu veya haziran ayının başında tekrar çalışmalara başlayacağız. Bakanlığımızın da destekleriyle ortaya çıkan yapılarımızı restore ederek kalemizi ziyarete açmayı planlıyoruz" dedi.