Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) halen kayyum olarak atanan bir yönetimce yönetilmektedir. Görevden alınan E. Tuğgeneral Namık Kemal Çalışkan ve yönetimdeki arkadaşlar gibi, yerine kayyum olarak atanan E. Hava Orgeneral Erdoğan Karakuş ve yönetimdeki arkadaşlar da saygı duyduğum şahsiyetlerdendir.

Asker-siyaset ilişkilerin önemli ölçüde kodlarıyla oynandığı bir dönemde konuyla ilgili bir sivil toplum örgütünün uzun zamandır kayyumla yönetilmeye devam edilmesi kabul edilebilir değildir.

Değerli bir askeri kişilik olarak kitaplarından tanıdığım ve saygı duyduğum E. Albay Cumhur Utku’nun “TESUD ve bir Kayyum olayı” başlıklı yazısını Facebook’ta okuduğumda hislerime tercüman olduğunu gördüm ve siz değerli okurlarla, özellikle TESUD üyeleriyle paylaşmayı uygun buldum:

“Kayyumun ne demek olduğunu artık herkes biliyor. Tanımına gerek yok. Arapça kıyam (yerine geçmek, yürütmek) kelimesinden türemiştir. Kayyum olarak atanan kişi ‘kamu görevlisi’ sayılır. Emekli subayların tümünü ilgilendiren ama ne yazık ki kamuoyunun bilmediği ya da unutturulduğu başka bir kayyum olayını özetlemek ve duyurmakta yarar vardır.

4 Nisan 2021 tarihinde ‘Montrö Sözleşmesi ve TSK’da yeni tarikat yapılanmalarına’ ilişkin olarak 103 emekli amiral tarafından bir bildiri yayınlanmıştı. Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD)’un o zamanki yönetimi Milli Savunma Bakanlığına çağrılarak ilgileri olmadığı halde bu bildirinin kendilerince ‘kınanması’ istenmiş, ancak TESUD Başkanlığı bu bildiriyi kınamamıştı. Bu toplantıdaki Emekli Astsubaylar Derneği (TEMAD) ise ‘Bu bildiri, birlik ve beraberliğimizi bozmaya yönelik bir harekettir’ diyerek MSB’nin isteğini yerine getirmişti. İki ya da üç gün sonra TESUD Başkanı evinde arama yapılarak ifadeye çağrılmış, sonuçta hakkında soruşturma açılmış, mahkemeye verilmiştir. 3 Mayıs 2021 günü Ankara Valiliği, TESUD’a kayyum atanması için Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurmuş ve 5’nci Sulh Ceza Mahkemesi de İçişleri Bakanlığının isteğini uygun bularak TESUD’a bir önceki başkanın kayyum olarak atanmasına karar vermişti.

Çeşitli kentlerde 21 şubesi olan TESUD, o günden bugüne dört yıldır kayyumla yönetilmekte olup dernekte seçimli genel kurul yapılamamıştır. Demokrasiyi ve hukuku ayaklar altına alan bu tür keyfî uygulamalar normal kabul edilip aldırış edilmediği takdirde, günün birinde (küçük, büyük) bütün demokratik kitle örgütlerine el konulması kaçınılmaz olacaktır.

2020 yılında kabul edilen Yeni Dernekler Yasası, İçişleri Bakanlığına derneklerin organlarını geçici olarak görevden alma, derneği faaliyetten alıkoyma ve derneğin yönetimine kayyum atama yetkisi vermişti. 3 Nisan 2024 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi kararı, derneklere kayyum atanmasına olanak sağlayan 2020 yılındaki bu düzenlemenin ‘hukuk devleti ilkesine ve dernek kurma özgürlüğüne aykırı’ olduğunu ve ‘zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşılamadığı’ gerekçesiyle iptal etmiştir.

Anayasanın 153’ncü maddesine göre, ‘Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzelkişileri bağlar.’ AYM’nin bu kararını en geç 3 Ocak 2025 tarihinde uygulamak zorunda olan İçişleri Bakanlığı, dernek seçimlerini erteleyerek üyelerin özgür iradelerini engellemekte ve mevcut kayyum başkan ve yönetiminin devamına göz yummaktadır.

TESUD, üyesi olan ya da olmayan bütün emekli subayların her çeşit haklarını savunmak için özel kanunla kurulmuş, tarihi Birinci Dünya Savaşı günlerine dayanan bir kuruluştur. Görevden alınan bir önceki başkan, yargılanma sürecinde aklanmış ancak savcılık itirazıyla yargılanmanın bir üst mahkemede devamı istenmiştir. Anayasa Mahkemesinin derneklere kayyum uygulamasını kaldırmasına karşın TESUD’da kayyum uygulaması halen devam etmektedir.

Örgütlenmelerine el konulmuş olan emekli subaylar bu konuyu ancak kendi aralarında konuşabilmekte ama kamuoyuna seslerini duyuramamaktadırlar.

Yurdumuzda hukukun üstünlüğü varsa, AYM kararı hemen uygulanmalıdır.”

Cumhur Utku’nun bir de notu var. TESUD yönetimine talip olma gibi hiçbir beklentisinin olmadığını yazısına eklemiş. Ben de bu konuda kendisiyle aynı fikirdeyim, TESUD’a üye olmakla yetineceğim.