Türkiye'ye gelen Zelenski, Ankara'da havaalanında karşılandı. Daha önce Birleşik Arap Emirlikleri'ni ziyaret eden Ukrayna Devlet Başkanı, arabulucu ülkeleri ziyaret etti.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, Pazartesi günü Ankara yolunda yaptığı açıklamada Kiev'in katılmaması halinde ülkesinin sonucu kabul etmeyeceğini söyledi. 

Bunun yanında görüşmeye, savaşan taraflardan biri olan Ukrayna da çağrılmadı. Riyad'daki konuşmaya katılamayan Zelenski, Ortadoğu turunun ikinci ayağında soluğu Ankara'da aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Zelenski'yi kabul etti.

Erdoğan: “Barışın Kaybedeni Olmaz, Dünya Artık Barışı Bekliyor”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, İstanbul’da düzenlenen ortak basın toplantısında, savaşın sona erdirilmesine yönelik adımları ele aldı. Erdoğan, Türkiye’nin Ukrayna ile Rusya arasında barışın sağlanması için çaba göstermeye devam edeceğini vurguladı.  

“Adil bir barış için güçlü olduğunu bildiğimiz ülkelerin barıştan yana olması gerekiyor” diyen Erdoğan, uluslararası toplumun artık savaşın sonlanmasını beklediğini belirtti. “Şu anda tüm dünya Rusya ile Ukrayna arasındaki bu savaşta artık barışı bekliyor. Bir an önce barış temin edilsin. Bunca esir var, yüz binlerce insan öldü, öldürüldü. Artık bu ölüme son verilsin deniyor” ifadelerini kullandı.  

Türkiye’nin barış sürecine katkı sağlamaya hazır olduğunu vurgulayan Erdoğan, “En yakın komşular olarak barışın temini için muhataplarımızla adım atmak istiyoruz. Tahıl koridorunu bu yüzden kurduk. Burada iyi bir netice aldık ancak devamını sağlayamadık. Bundan sonraki süreçte de devamını istiyoruz” dedi.  

Cumhurbaşkanı, Ukrayna’nın savaşın gölgesinde dahi insani yardımlara devam ettiğini belirterek, “Sayın Zelenski’ye teşekkür etmek istiyorum. Ukrayna, Suriye’ye tahıl gönderdi. Bu durum Suriye’yi memnun etti. Suriye halkı adına kendilerine teşekkür ediyorum. Zor bir zamanda Suriye’ye bir imkân sağlamış olması insani bir görevdir” dedi.  

Zelenski: “Diplomasiye Geçiş Olmalı Ama Adil Bir Barış Olmalı”

Zelenski, Erdoğan’a teşekkür ederek, savaşın askeri yollarla bir kazananı olmayacağını vurguladı. “Bugün itibarıyla açıkça görülüyor ki, silahla kimse kazanamaz. Rusya bunu istedi ama yapamadı. Ukrayna, bağımsızlığını koruyarak bunu ispatladı. Ancak yüksek bir bedel ödedik” dedi.  

Barışın yalnızca müzakerelerle sağlanabileceğini belirten Zelenski, “Diplomasiye geçiş olmalı ama adil bir barış olmalı” diye konuştu. Esir değişimi konusunun müzakerelerde yeterince ele alınmadığını ifade eden Ukrayna lideri, “Bugün bu müzakereleri yapan hiç kimse esirlerin değişimini görüşmedi. Ancak durum bunu haykırıyor. Sıradan insanlar evlerine dönmeli, binlerce insanımızı geri getirmeliyiz” dedi.  

Zelenski, Ukrayna’nın işgal altındaki toprakları hiçbir zaman tanımayacağını vurgulayarak, savaşın tekrar yaşanmaması için garanti mekanizmalarının önemine dikkat çekti. “Bu savaşın tekrarlanmaması için garantiler alınmalı. Rus ordusundan korkmuyoruz. Her savaş büyük kayıplara sebep oluyor. Her insanın hayatı değerli, bu sebeple garantiler önemli” dedi.  

Ukrayna’nın Batılı müttefiklerinden beklentilerine de değinen Zelenski, Avrupa Birliği ve ABD’den gelen desteğin yetersiz olduğunu belirtti. “Bugün AB ve ABD bu umudu Ukrayna’ya verebilirdi ama ABD’den bu desteği duymuyoruz. Onlar ve birkaç Avrupa ortağı bizim üyeliğimizi desteklemiyor” diyerek eleştirilerini dile getirdi.  

Erdoğan ile Ukrayna ordusunun ve Avrupa ülkelerinin Ukrayna’da asker konuşlandırması konusunda da görüş alışverişinde bulunduklarını belirten Zelenski, “Henüz bunları görmek için erken. Savaşın dinamikleri ve diplomasi hızlandı. Bu yüzden garantileri anlamamız gerek” dedi.

ZELENSKİY'DEN DİKKAT ÇEKEN TALEP

Basın toplantısında konuşan Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenskiy, Türkiye'ye teşekkür ettiği konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

"Türkiye, Ukrayna’nın toprak bütünlüğü ve egemenliği konularında çok ilkeli bir tutum sergiledi. Türkiye gerek askerlerimizin gerek sivillerimizin serbest bırakılması için kolaylıklar sağladı. Rusya-ABD görüşmesi bizim için sürpriz oldu. Medyadan öğrendik"

Zelenskiy, 'Rusya'yla devam eden savaşın sona ermesi için kurulacak masada Türkiye'yi de görmek istiyoruz' dedi.

ABD VE RUSYA, RİYAD'DA BİR ARAYA GELDİ

ABD ve Rusya yetkilileri, Ukrayna savaşını sona erdirmek amacıyla Salı günü Riyad’da bir araya geldi. Görüşme, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov öncülüğünde yapıldı.

ABD Dışişleri Bakanlığı, ABD ve Rusya'nın iki ülke arasındaki ilişkilerde "rahatsız edici" konuları ele almaya yönelik bir istişare mekanizması kurulmasına dair ve Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşı sona erdirmek amacıyla çalışmaya başlama konusunda anlaştığını söyledi.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tammy Bruce, Suudi Arabistan'da gerçekleşen görüşmelerin ardından yaptığı açıklamada, "Bir telefon görüşmesi ve ardından yapılan bir toplantı kalıcı bir barışın sağlanması için yeterli değildir" dedi.

ABD Merkezli ve Trump destekçisi Fox News'in haberine göre, ABD ve Rusya barış için 3 temel maddede anlaştı. Bir ateşkesin yapılması, Ukrayna'da seçimlerin yapılması ve son barış anlaşmasının imzalanması. 

Rusya, daha önce Zelenski'nin 'meşru bir lider olmadığını' ve Ukrayna'nın seçimlerle liderlerini seçmesi gerektiğini söylemişti. Böyle bir durum, daha önce Putin'in gitmeden masaya oturmayacağını söyleyen Zelenski'nin başkanlık koltuğundan ayrılması anlamına gelebilir.

Görüşmede barış için yeni bir madde daha sunan Moskova, Ukrayna’nın NATO üyeliğinin kesin olarak reddedilmesini ve 2008’de Bükreş’te yapılan zirvede verilen üyelik vaadinin resmi olarak geri çekilmesini talep etti.

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova, NATO’nun Ukrayna’yı üye yapmama kararı almasının yeterli olmadığını belirterek, “Bu vaat geri çekilmediği sürece Avrupa kıtasındaki atmosferi zehirlemeye devam edecek” dedi.

Riyad’daki görüşmelere, ABD adına Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz ve Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff katıldı.

Karşılarında ise uzun yıllardır Rus diplomasisinin önde gelen isimleri, Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Kremlin dış politika danışmanı Yuri Uşakov yer aldı.

Yetkililer, gazetecilerin ABD’nin Ukrayna’yı sürecin dışında bırakıp bırakmadığı ve Washington’un Moskova’dan ne gibi tavizler istediğine dair sorularına yanıt vermedi.

Kremlin, Riyad’daki müzakerelerin, Putin ve Trump arasında bir görüşmenin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğine dair netlik kazandırabileceğini açıkladı.

ZELENSKİ, ANKARA'DA KONUŞTU

Ukrayna'nın Ankara büyükelçiliğinde konuşan Zelenski, ülkesinin toprak bütünlüğünden asla taviz vermeyeceğini ve Rusya tarafından işgal edilen bölgeleri Ukrayna’nın bir parçası olarak görmeye devam edeceklerini söyledi.

Ankara’daki Ukrayna Büyükelçiliğinde basın mensuplarına konuşan Zelenski, Ukrayna Anayasası'na uygun hareket edeceğini belirterek, “Rusya tarafından geçici olarak işgal edilen topraklarımızı biz Rusya'nın bir parçası olarak asla ve asla tanımayacağız. Onlar Ukrayna'nın bir parçasıdır” dedi.  

Ukrayna'nın savaşın sona ermesi için diplomasiye öncelik verdiğini ifade eden Zelenskiy, ülkesinin savaş alanında insan kaybetmek istemediğini vurguladı.

Zelenski, “Çünkü insanlarımızı kaybetmek istemiyoruz, insanlar bizim en büyük hazinemizdir” diyerek bu süreçte Rusya, ABD ve Avrupa’dan arabulucuların devreye girmesi gerektiğini ancak Ukrayna'nın egemenliği ve toprak bütünlüğü konusunda herhangi bir taviz vermeyeceğini dile getirdi.

Kırım Tatarlarını Ukrayna’nın yerli halkı olarak tanıdıklarını hatırlatarak, bu topluluğun haklarını koruma konusunda da kararlı olduklarını belirtti.  

Savaşın başlangıcında diplomasinin devrede olmadığını söyleyen Zelenski, ilerleyen süreçte Moskova’nın çeşitli şartlar sunduğunu ve Washington ile Moskova arasındaki müzakerelerde Ukrayna'nın dışlandığını ifade etti.

Rusya ile Belarus ve Türkiye’de gerçekleştirilen görüşmelerde hiçbir anlaşmaya varılmadığını vurgulayarak, ülkesinin hiçbir zaman ültimatom kabul etmediğini ve gelecekte de kabul etmeyeceğini söyledi.

“Barış sürecinde yer alacak ülkeler, Ukrayna’ya güvenlik garantisi sunabilmelidir” diyen Zelenskiy, ABD ve Avrupa Birliği’nin yanı sıra Türkiye'nin de güvenlik garantileri sağlaması halinde sürecin içinde yer alabileceğini belirtti.  

Zelenski, Kırım’daki siyasi tutukluların serbest bırakılması için çalıştıklarını ve bu süreçte Türkiye ve Katar’ın kendilerine yardımcı olduğunu söyledi.

“Bu süreç içinde yalnız değiliz. Türkiye ve Katar bize bu konuda yardımcı oluyor. Tabii bu süreçler çok zor” diyen Zelenskiy, Rusya’nın tutukluları serbest bırakmaya yanaşmadığını ancak Ukrayna’nın geri alma yolları aramaya devam ettiğini vurguladı.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile yaptığı telefon görüşmesinde esir takasının gündeme gelmediğini aktaran Zelenskiy, Paris’te yapılacak toplantının Ukrayna için güvenlik garantileri konusunda yeni teklifleri içerebileceğini belirtti. Ukrayna’ya yönelik mali ve askeri desteklerin de bu süreçte ele alındığını sözlerine ekledi.

KREMLİN'DEN AÇIKLAMALAR

Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov, Salı günü yaptığı açıklamada, Suudi Arabistan’da devam eden ABD-Rusya müzakerelerinin, Vladimir Putin ile Donald Trump arasında olası bir görüşmeye dair daha fazla netlik sağlayabileceğini, ancak bu konuda henüz bir mutabakat bulunmadığını belirtti.

Ukrayna’nın Avrupa Birliği’ne katılımının kendi egemen bir karar olduğunu ifade eden Peskov, Moskova’nın bu konuda Kiev’e nasıl hareket etmesi gerektiğini dikte etmek gibi bir niyeti olmadığını çünkü "AB'nin askeri bir ittifak olmadığını" söyledi.

Kremlin, Kiev’in Avrupa Birliği’ne üyelik sürecini kendi iç meselesi olarak görürken, Ukrayna’nın askeri ittifaklara katılımının Rusya’nın ulusal güvenliği açısından doğrudan bir tehdit oluşturduğunu savunuyor.

Bunun yanında, Putin’in Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski ile müzakere etmeye hazır olduğunu, ancak Zelenski’nin meşruiyetinin tartışmalı bir konu haline geldiğini öne sürdü. Rusya, Ukrayna'da yeni bir seçimin yapılması gerektiğini ve bu seçimden sonra seçilecek başkanla konuşmak istediğini belirtmişti.

Peskov, Rusya’nın Ukrayna’nın AB’ye katılımı ile ilgili tutumunun NATO ve diğer askeri ittifaklara katılım konusundaki tutumundan farklı olduğunu vurguladı.