Giresun’un Doğankent ilçesi Çatalağaç Köyü’nde, AKP Iğdır Milletvekili Cantürk Alagöz’e ait maden şirketinin, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreci tamamlanmadan, dere yatağı üzerine üçüncü atık depolama havuzu inşa ettiği öne sürüldü.
Daha önce de izinsiz atık havuzu yaptığı ve kimyasal atıkları derelere boşalttığı belirtilen maden şirketinin yeni havuz inşası bölge halkının tepkisine yol açtı. Köylülerin kayda aldığı videolarda, koyu gri renkli suların dere yatağına karıştığı görülüyor. Zehirli sızıntıların Harşit Çayı üzerinden Tirebolu’ya ve Karadeniz kıyılarına kadar ulaşabileceği belirtiliyor.
Tirebolu Orman İşletme Müdürlüğünden "su ıslahı" gerekçesiyle izin alındığı belirtilen üçüncü atık havuzunun, doğrudan dere yatağı üzerine inşa edildiği öne sürüldü.
Yurttaşlar, CİMER üzerinden yaptığı başvurular ise "ticari sır" gerekçesiyle yanıtsız kaldı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından maden şirketine, çevreyi kirlettiği gerekçesiyle 464 bin lira idari para cezası uygulanmıştı. Ancak yöre halkı bu cezaların caydırıcı olmadığını, faaliyetlerin denetimden uzak biçimde sürdüğünü belirtiyor.
"DERELERİMİZ ATIK HAVUZUNA DÖNDÜ"
Yaşanan son sızıntıyla beraber ilgili kurumlara ihbarda bulunan Çatalağaç Köyü Derneği yöneticilerinden Soner Aydın, "Yeni yaptıkları atık havuzunun ÇED raporu yok dediğimizde, ‘ticari sır’ denilerek üzeri kapatılıyor. İliç’te yaşanan felaketin benzeri burada yaşanıyor. İnsanlar henüz ölmedi ama zehirleniyor" dedi. Aydın, şikayetlerinin ya görmezden gelindiğini ya da sembolik cezalarla geçiştirildiğini belirterek şunları kaydetti:
"Giresun Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkilileri görmüyor, görmek istemiyor. ÇED onayı olmadan yeni bir atık havuzu yaptılar. Bunu su ıslahı adı altında dere yatağının üzerine yaptılar. Maden atıklarını buraya akıtmaya başladılar, buradan da derelerimize akmaya devam ediyor. Bu derelerde canlı yaşamı sona erdi, solucan bile kalmadı. Bu kirlilik 4-5 yıldır devam ediyor. Doğankent’teki barajda buharlaşan zehirli su, tarlalara ve insanların üzerine yağmur olarak düşüyor. Karadeniz’in en önemli içme suyu kaynakları kirletiliyor. Derelerimiz artık birer atık havuzuna döndü."
"HALK SAĞLIĞINA YÖNELTİLMİŞ SİSTEMATİK BİR TEHDİT"
CHP Giresun İl Başkanı Gökhan Şenyürek de madenin faaliyetlerinin durdurulması çağrısında bulunarak, Giresun Valisi Mehmet Fatih Serdengeçti’yi göreve davet etti.
Şenyürek, “Hiçbir yasal onay süreci tamamlanmadan yapılan bu atık havuzundan, kirli ve kimyasal atıklar bulunan suların bölgedeki dereye sızdığı tespit edilmiştir. Kirli suların doğaya karıştığına dair video kayıtları, bu çevre suçunun artık inkar edilemez hale geldiğini göstermektedir. Bu bir çevresel risk değil, halk sağlığına yöneltilmiş sistematik bir tehdittir” ifadesini kullandı.
Giresun Valiliğinin inşaattan haberdar olup olmadığını soran Şenyürek, kirli suların dereye karıştığının açıkça belgelendiğini belirterek, “Bu suskunluğun nedeni, madenin sahibinin bir AKP milletvekili olması mıdır?” diye sordu.
VALİLİK İNCELEME BAŞLATTI
Giresun Valiliği, Doğankent ilçesi Çatalağaç köyü sınırları içerisinde faaliyet gösteren bir maden işletmesine ilişkin çevresel iddialarla ilgili gerekli denetim ve inceleme süreçlerinin başlatıldığını bildirdi.
Valilikten yapılan yazılı açıklamada, bazı basın-yayın organları ve sosyal medya mecralarında Çatalağaç köyü sınırları içerisinde faaliyet gösteren bir maden işletmesine ilişkin çevresel iddiaların yer aldığı belirtildi.
Açıklamada, iddialar üzerine açıklama yapılmasının uygun görüldüğü ifade edilerek, şunlar aktarıldı:
"Valiliğimizce iddiaların kamu sağlığı, çevre güvenliği ve doğal yaşam üzerindeki muhtemel etkileri dikkate alınarak ilgili tüm kamu kurum ve kuruluşları nezdinde gerekli denetim ve inceleme süreçleri başlatılmıştır. Yapılacak olan tüm bu incelemeler neticesinde ortaya çıkacak bilimsel veriler ve resmi raporlara dayanarak gerekli idari ve hukuki işlemleri tereddütsüz uygulanacaktır. Söz konusu iddiaların ciddiyeti ve kamu vicdanında oluşturduğu hassasiyet gözetilerek, sürecin her aşaması şeffaflık, tarafsızlık ve kamu yararı ilkeleri doğrultusunda yürütülmektedir. Bu kapsamda halk sağlığı ve çevreye yönelik bir tehdide karşı yaptırımların ivedilikle yerine getirileceğini saygı ile duyururuz."
