“Ailelerin üç çocuk, hatta beş çocuk yapmasını” isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan önceki gün “Beştepe Kongre ve Kültür Merkezi”nde yaptığı konuşmada “Yuva kuracak gençlerimize desteği ve doğum yardımı ödeme rakamlarını ciddi oranda arttırdık” dedi.
Ülkemizde gençlerin evliliğini ve doğumların artmasını teşvik etmek şart oldu.
Çünkü, ekonomik koşullar dayanılamayacak kadar ağırlaştığı için evlilikler azaldı, doğumlar ciddi oranda düştü. Bu, Türkiye için büyük tehlike!
★★★
2014’te “Binde 2.19” olan doğum oranı, 2023’te Binde “1.51” gibi çok tehlikeli bir düzeye indi.
Bugün 2025 yılındayız. Oranın daha da düştüğü kesin!
Bu gidişle yirmi – yirmi beş yıl sonra “İhtiyar bir toplum” olacağız!
Çalışacak, üretecek, ülke ekonomisine can verecek genç nüfus her geçen yıl biraz daha azalacak...
Ekonomik kriz, insanlarda çocuk sahibi olma isteğini yok ediyor!
Enflasyonun kontrolden çıkması, fiyat artışlarının yarış atı gibi koşması, yoksulluğa mahkûm edilen insanlarımızı canından bezdirdi.
Bizzat duydum: “Çok çocuk yapmak mı? Allah yazdıysa bozsun!” diyorlar.
★★★
Büyük çöküş AKP ile başladı, 2018’de “Tek Adam Sistemi”ne geçildikten sonra daha da hızlandı.
* 2018 yılında Türkiye’de doğan bebeklerin sayısı 1 milyon 351 bin idi...
* 2023 yılında doğan çocuk sayısı 958 bine düştü.
* 5 yılda 393 bin bebek gibi tehlikeli bir azalış var!
Mutlu ve huzurlu yaşamaktan umutlarını kesen milyonlarca evli çift artık çocuk yapmaktan kaçınıyor!
Böyle giderse yüz yıl içinde ya yok olur, ya da başka milletlere yem oluruz! Başta iktidar, herkesin aklını başına toplaması lâzım!
★★★
İstanbul Planlama Ajansı’nın (İPA) yaptığı ankette genç nüfusumuzun yarısından biraz fazlasının (yüzde 50.4’ünün) yurt dışına taşınmayı düşündüğü ortaya çıktı.
Ülkeyi gelecekte kimlere bırakacağız?
Gençler umutsuzluğa kapılıp giderlerse ülkeye kim sahip çıkacak?
İşte gerçek BEKA SORUNU bu!
Satılmadık ne kaldı ülkede?
Ekonomik çöküş, ülkenin geleceğini karartırken, iktidar hâlâ Kanal İstanbul gibi çılgın bir projeyi inatla sürdürüyor.
Hiçbir faydası olmayan kanalın İstanbul’a vereceği ağır zararları sağır sultan bile duydu ama iktidar yapmakta ısrarlı!
Ülke ekonomisi çok zor durumdayken, kanala harcanacak muazzam para ile İstanbul halkı deprem tehlikesinden kurtarılabilirdi!
AKP+MHP iktidarı, millete sormuyor, danışmıyor, “Ben ne dersem o olur!” diyor.
Hani ülkenin sahibi milletti? Hani millet ne derse o olurdu?
İstanbul Planlama Ajansı’nın (İPA) yaptığı bir anket, her 10 İstanbullunun 7’sinden fazlasının Kanal’ı istemediğini ortaya çıkardı.
İPA’nın yaptığı açıklamaya göre ankete katılanların yüzde 77.2’si Kanal İstanbul projesine karşı olduğunu belirtti.
Kanal bir ihtiyaç nedeniyle değil, tamamen rant hırsıyla yapılmak isteniyor.
Kanal çevresinde inşa edilecek binaların reklamlarının Arap TV’lerinde gösterilerek müşteri aranması bunu doğruluyor!
Sormak lâzım: Satılmadık ne kaldı ülkede?
TEBESSÜM
Mecburiyetten...
Adam, iş seyahatinden erken dönmüş... Eve girmiş ama karısı ortalıkta yok... Gayri ihtiyari yatak odasına girince, karısını yatakta bir adamla birlikte görünce şaşırmış...
Onlar korkuyla kendisine bakarken adam, yataktaki adama bağırmış:
“Ulan Allah’ın salağı! Hadi ben bu kaknem kadınla mecburen yatıyorum... Ama ya sen?”
GÜNÜN SÖZÜ
Bir insan iki kere ölür, biri artık sevmediğinde, öteki de sevilmediğinde!