Türkiye'de yaşanan ekonomik kriz sosyal yardıma olan talebi iki katına çıkardı.

Yükselen enflasyonla beraber maaşların erimesi, vatandaşın alım gücünü zayıflattı.

Gıdadan barınmaya, barınmadan eğitime artık her şey neredeyse lüks oldu. Yaşamın olmazsa olmaz temeli olan hem gıda hem barınma artık gün geçtikçe vatandaştan uzaklaştı. 

Yaşanan bu zorlu koşulların etkisiyle sosyal  yardımlara olan talepte artış gösterdi. 

Ekonomim'de yer alan habere göre Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı verilerine göre, Türkiye’de düzenli sosyal yardım alan hane sayısı son 10 yılda yüzde 96 artarak 4 milyon 444 bin 73’e çıktı.

Türkiye genelinde yaklaşık 4,5 milyon hane sosyal yardımlarla yaşamını sürdürürken, bu artış enflasyon ve artan yoksulluk oranlarıyla paralel şekilde yükseliyor.

YARDIM HARCAMALARINDA HIZLI ARTIŞ 

2013'te sosyal yardım harcaması 7,95 milyar lira iken, 2023'te yüzde 1384 artışla 156,98 milyar TL’ye yükseldi.

Hane başına düşen yardım miktarı yüzde 657 artış gösterirken, enflasyon baskısı ve artan yoksulluk yardımlara olan ihtiyacı güçlendiriyor.


TÜİK’in 2023 verilerine göre, ailelerin gelir düzeyleri bireylerin yetişkinlikteki gelir seviyelerine de etki ediyor. 

Ailesi düşük gelirli olan çocukların yüzde 45,4’ü de yetişkinlikte düşük gelir grubunda kalıyor.

Bu veriler, çocukların eğitim ve beslenme imkanlarına duyduğu ihtiyacı artırıyor.

Pandemi sonrası hızla artan sosyal yardım talebi ve harcamalar, Türkiye’nin yoksulluk tablosunu gözler önüne seriyor.

AÇLIK VE YOKSULLUK SINIRI DA YÜKSELDİ

Yaşanan ekonomik kriz nedeniyle fiyatlarda görülen artış, açlık ve yoksulluk sınırını yükseltti. 

DİSK-AR'ın, TÜİK verilerinden yararlanarak yaptığı hesaplamaya göre mevsim etkisinden arındırılmış geniş tanımlı işsiz sayısı Eylül 2024’te 10 milyon 271 bin kişi oldu. Buna göre; dört kişilik bir aile için açlık sınırı 20 bin lirayı, yoksulluk sınırı 72 bin lirayı aştı.