İlginç kelimelerle kendilerine has iletişim tarzı oluşturan Z kuşağı, bu kez flört sözcüklerine yeni bir kelime daha türetti.  Bu sözcük bukalemunlaşma anlamına gelen chameleoning. Peki bu yeni fenomen kelime ne anlama geliyor? 

Z kuşağı, Ghostlamak, love-bombing, gaslighting kelimelerinden sonra bukalemunlaşma, bukalemun gibi görünme anlamına gelen chameleoning sözcüğünü kullanmaya başladı. Flörtleşmelerde kullanılan bu sözcük, ilişkilerde partnere göre uyum sağlamak demek. Ama bir farkla!

TEK TİPLEŞMEYE NEDEN OLUYOR

Bu kavram, modern flörtte bilinen fakat sıklıkla göz ardı edilen bir davranışı kapsıyor. Yani kişiliğinizi, ilgi alanlarını ve davranış biçimlerinizi partnerinize göre uyumlu hale getirmek. Bu genelde Z kuşağı için hayatta kalma stratejisi olarak tanımlanıyor. Diğer bir görüş, bu davranışın özgünlük ve öz kimlik zarar verdiği ve tek tipleşmeye neden olduğu yönünde. 

GERÇEK BENLİĞİNİ YOK SAYIYOR

Psikiyatrist ve Anvaya Healthcare'in kurucu ortağı Dr. Sneha Sharma bu durum için, "Bazı bireyler kişiliklerini partnerlerinin beklentilerine ve tercihlerine göre şekillendirir ve buna sıklıkla 'bukalemunlaşma' veya ilişkiye uyum sağlamak için renk değiştirme denir. Partnerinizin tercihlerine ve ihtiyaçlarına uyum sağlamak ve uzlaşmak ilişki kurmada yardımcı olabilirken, bir kişinin gerçek benliği pahasına olursa sorunlu hale gelebilir." diyor.

Dr. Sharma, bu davranışların arkasında yatan nedenleri de sıralıyor:

Bunlardan ilgi onaylanmak. Yani Z kuşağının dışarıdan onay ya da doğrulamaya duyulan güçlü bir ihtiyaç  isteği var. Onaylanma istediği de partnerlerinin göre şekil almalarına neden oluyor. 

İkinci neden ise reddedilme korkusu. Bu durum ise bireylerin gerçek duygularını ve tercihlerini saklamasına yol açıyor. Sadece partnerlerinin kendileri hakkındaki fikirlerine uyduklarında beğenileceklerini ve kabul edeceklerini düşünüyorlar. 

Üçüncü nedense, düşük öz saygı ve zayıf benlik duygusu. Bir partner sevgi ve şefkate layık hissetmeyebilir ve bu nedenle gerçek benliğini saklayabilir.

Dördünü nedeniyse, bazı bireyler bir ilişkide çatışmadan kaçınmayı tercih eder. Ya değerlerini ve önceliklerini ortaya koyma konusunda yetersiz hissederler ya da seslerinin ve endişelerinin duyulmayacağını ve doğru bir şekilde ele alınmayacağını düşünürler. Bazı bireyler ayrıca çatışmasız bir ilişkiyi ideal bir ilişki olarak görür ve buna uymaya çalışırlar.

BUKALEMUNLAŞMANIN İLİŞKİLERE ETKİSİ

Z kuşağının literatüre yeni eklediği bukalemunlaşma kavramını Dr. Sharma şöyle tanımlıyor:

"Bukalemun başlangıçta bağ kurmaya ve çatışmayı azaltmaya yardımcı olabilir ancak uzun vadede hem bireysel olarak hem de ilişki açısından zararlı sonuçlar doğurabilir." 

Dr. Sharma , Bu durumun ise uzun süreli hale gelmesi sonucunda, ilişkilerde tatminsizliğe ve beraberindeyse kızgınlık, hayal kırıklığı duyusunun yaşanmasına neden olabileceğini belirtiyor.