Dünyada milyonlarca insan her yıl hayatlarına yeni bir anlam katmanın yollarını arıyor. Çünkü insan ruhu yeni deneyimlerle besleniyor. Eğer hayatınızı deneyimlerden mahrum bırakırsanız, bir noktadan sonra mutsuz olmaya başlıyorsunuz. Mutlu olmanın bir sürü yolu var. Bunların en önemlilerinden biriyse yollarda olmak; yeni ülkeler, yeni kültürler ve yeni insanlar keşfetmek. Şimdi dünyanın en güzel ülkelerine sahip olan Güney Amerika kıtasına uzanacağız. Çünkü orada hayatınızın anlamını bir anda değiştirecek kadar güzel rotalar var.
Rotamızdaki ilk ülke Peru... Doğa yürüyüşü ve kamp tutkunu olan sırt çantalı gezginlerin hayallerini süsleyen Peru; doğal, tarihi ve mimari yapısı açısından muhteşem güzelliklere sahip.
Şimdi Peru'nun güzelliklerini tanıma zamanı...
İlk sırada turistik açıdan Peru'nun en önemli şehri olan Cusco var. Burası en eski medeniyetlerden biri olan İnka İmparatorluğu'nun merkezi. Cusco, Peru'nun And Dağları platosunda kurulmuş. Tarihi geçmişi sebebiyle şehirde ve çevresinde görülmeye değer birçok tarihi eser bulunuyor. Sahip olduğu doğal güzellikler şehri turistler için cazip bir hâle getiriyor. Şehrin İnka antik kenti Machu Picchu'ya yakınlığı, burayı turistler açısından daha cazip bir hâle getiriyor. Cusco'nun tarihi bölgeleri, 1983 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası olarak ilan edilmiş. Cusco, doğal yapısı yüzünden sırt çantalı (backpacking) gezginler tarafından da oldukça sevilen bir yer. Peru'yu gezecekseniz ilk olarak Cusco'dan başlamanız sizin için en doğru tercih olacaktır.
Dünyaca ünlü Gökkuşağı Dağı da Peru da bulunuyor. Araçla 3 saatlik bir mesafede bulunan bu dağa ulaşmak toplu taşıma araçlarıyla bir hayli zor bir deneyime dönüşüyor. Bu yüzden en mantıklısı Cusco'dan satın alacağınız bir tur eşliğinde bu dağa ulaşmak. Tur paketinin içinde gidiş-dönüş ulaşım, kahvaltı, öğle yemeği ve rehberlik gibi hizmetler var. Tabii bir de oksijen tüpü... Zira zirve 5200 metre yükseklikte yer alıyor. Peru'ya kadar gidip bu dağa çıkmadan dönmek büyük bir eksiklik... Bu yüzden Gökkuşağı Dağı'nı asla es geçmeyin. Zirveye çıktığınızda çok az insanın deneyimlediği bir hikayeye sahip olacaksınız.
Her çocuk çöldeki vahaları çizgi filmlerde gördüğü sahnelerden keşfetmiştir. Şimdi sırada çocukluk hayalimizi gerçeğe dönüştüren bir rota var. Peru'nun Ica şehrinde bu hayalinizi gerçeğe dönüştürebilirsiniz. Oldukça küçük bir şehir olan Ica'nın en önemli kültürel varlıklarından biri bir tarih müzesi. Bu müzede sömürgecilik dönemine uzanan eserleri inceleyebiliyorsunuz. Kentin en önemli çekim noktası ise Huacachina vahası. Kumların arasında yer alan bu muhteşem köy, dünyada şahit olabileceğiniz ender yerlerden biri. Kendinizi bir rüyanın ortasında gibi hissedeceksiniz.
Cusco'dan ayrıldığınızda yalnızca 33 kilometre ötede Pisac bulunuyor. Bu şehrin İnkalar için çok önemli bir değeri var. Çünkü zamanında İnkaların dağ hisarı olduğu belirtiliyor. Yani İnkaları dış tehditlerden koruyan yer. Kutsal İnka Vadisi de bu şehirde yer alıyor. Pisac antik açıdan oldukça zengin bir yapıya sahip. Şehre girdiğinizde gördüğünüz kalıntılar bunun en büyük ispatı. İki kısımdan oluşan şehirde birinci kısım esas şehir olurken, diğer kısım ise kutsal mahalle olarak adlandırılıyor. Uzunca bir merdiven evlerin olduğu kısımdan en yüksek platoya doğru uzanıyor. Bu merdivende yürümek eşsiz bir deneyim yaşamanıza sebep oluyor. Zirveye çıktığınızda gördüğünüz manzara ise sizi bir anda İnkaların geçmişine götürüyor. En yüksek platoda, tapınağın ortasında, İnkaların büyük anlamlar yüklediği görkemli kaya parçası Intihuatana bulunuyor. İnka medeniyeti güneşin bu kayaya bağlı olduğuna inanıyordu... Şimdi bir akşam üzeri bu şehre vardığınızı hayal edin, yükseklerde güzel bir yer bulup kampınızı kurduğunuz o an artık yaşadığımız zamanın dışındasınız demektir.
Peru'daki tarihi antik kenti birçok kez fotoğraflarda görmüş olabilirsiniz. Fakat burayı canlı görmek dünyanın çok az yerinde yaşayabileceğiniz bir deneyim. Hayatınızın en önemli anlarından birini yaşayacağınıza emin olun. Çünkü sizi muhteşem bir manzara karşılayacak. Picchu'nun en önemli özelliği bugüne kadar çok iyi bir şekilde korunmuş olması. Bu antik kent 7 Temmuz 2007 yılında Dünyanın Yedi Harikası'ndan biri olarak seçilmiş. Urubamba Vadisi üzerine kurulmuş olan kent, 2.360 metre yükseklikte yer alıyor. Cusco şehrine 88 kilometre mesefade olan Picchu, 1450 yılları civarında inşa edilmiş. Antik kent İspanyolların istilası esnasında sık dağların arasında olduğu için fark edilmemiş. Bu yüzden zarar görmekten kurtulmuş. Bu büyüleyici kent, 200'den fazla merdiven sistemiyle birbirine bağlı olan taş yapılardan oluşuyor. Şehirde yer alan yaklaşık 3000 basamak bugün dahi gayet iyi durumda... Picchu, dünyanın dört bir yanından ziyaretçileri büyülemeye devam ediyor.
