Adalete saygı insan olmanın gereğidir

Gerçek hukukçular başta, yurtsever ve içtenlikli herkesin sık sık yinelediği “Adalet devletin temelidir” özdeyişi, çağdaş yaşamın en temel niteliklerinden birini vurgulamaktadır. İşine gelince ve kimi göstermelik toplantılarda adaletten olumlu içerikli sözler etmekle uygulamalarda adalete özen göstermemek çelişkisi, adalete kıyımın ve saygısızlığın açıklanmasıdır. Duygu ve düşüncenin özünde adalete bağlılık yoksa aykırılıklarla birlikte tüm olumsuzluklar topluma egemen olur.

Unutmayalım ki adalet ülkenin de temelidir. Ülkenin güneşli gökyüzü çatısıdır. Adaletin bir insanlık ve yaşam güvencesi olduğunu benimseyenler onun gölgelenmesine olanak vermez ve katlanamaz. Kararı nasıl olursa olsun onu veren kurula ve organa karşı hukuksal eleştiri dışında hiçbir saldırıda bulunmaz, yinelenmemesi ve düzeltilmesi için tanınan yasal yolları izler. Kararlara karşı oy kullananlar nasıl hukuk yönünden görüşlerini açıklıyorsa eleştiride bulunan kim olursa olsun bu çizgiyi aşamaz. Karara katılmayan, eleştiride bulunanlar uygulanmasına asla karşı çıkamazlar.

Yargıç inatçı, hoşgörüsüz, sert ve kaba dilli olamaz. Yanlıştan dönmeyi erdem bilen nitelikli bir kişiliğe sahip olmalıdır. Bulunduğu yer (kürsü) ulusun ona güvenip inanarak özgüledi-ği (tahsis ettiği-verdiği) bir yetki ve onur katıdır.

EN BÜYÜK DEĞER

Bireyleri ve toplumu her yönden ilgilendiren en büyük değer, en doyurucu gıda, en etkin yaşam güvencesi ADALET’tir. Adaletsiz kalmak, aç, çıplak ve yalnız kalmaktan kötüdür. Adaletsizlik, en büyük çözümsüzlüktür (çaresizliktir). Adalet yoksunluğu, kişilik, yurt, yaşam kavramlarından inancı yitirilmesine uzanan, bir önlenemez yitime, değersiz ve geçersiz ortama yol açar. Hakkı sağlayıp koruyamayan, haksızlığı önleyip gideremeyen devletin anlamı kalmaz, temeli yıkılır. Adalet, bir ulusal ülküdür. En yüksek erek, ulaşılması özlenen ve istenen en anlamlı, en yüce değerdir.

Yargıç, önce kendisinin yargıcı olmalı, kendisini yargılamalıdır. Göreve çıkarken kişisel ve özel sorunlarını arkada bırakmalı yalnız hukuka odaklanmış olmalıdır. İnsan olarak herkesin duygu ve düşünce sorunları, değişiklikleri, kimi uğraşları olabilir. Yargıçlık, özveri isteyen bir meslek olarak ulus adına temsili sorumluluğudur. Adalete bağlılık ve saygı, savaşta kazanılan zaferlerden daha önemlidir.

Yazarın Diğer Yazıları