Hazin olan gerçek şu:
Bu ülkede, en küçüğünden, en büyüğüne kadar, kimse yarınına güvenle bakamıyor!
Ekrem İmamoğlu gibi 15 buçuk milyon insanın “Bizim Cumhurbaşkanı adayımız” diye oy verdiği siyaset adamı bile gece yarısı evinden alınıp tutuklandığına göre, siz, biz, hepimiz, sabahın kör karanlığında yaka-paça götürülebiliriz!
Demokratik ülkelerde böyle bir şey olmaz ama artık demokratik bir ülke değiliz biz!
Amerika da, Avrupa Birliği de Türkiye’yi “Demokratik olmayan bir Ortadoğu ülkesi” olarak kabul etmeye başladı!
“Avrupalı olalım” derken, bu iktidarın 23 yıllık döneminde Ortadoğu’ya sürüklendik!
★★★
Akıl çağında “akılsızlık çağı” yaşıyor gibiyiz!
Bir yanda aydınlık, bir yanda karanlık var.
Ulus olarak hangisini tercih edeceğiz?
Cumhuriyet Türkiye’sinde her şeyimiz vardı ama şimdi kaldı mı, bilmiyorum. Neredeyse tamamı satıldı!
Ülkemizin yarısı teröristlikle suçlanıp vatan haini ilan edildi.
Toplum “Bizden olanlar” ve “Bizden olmayanlar” diye kutuplara ayrıldı!
★★★
Biz nasıl böyle olduk?
Ülkenin en az yarısı, 43 milyon kişi bu soruyu soruyorsa, ortada garip bir durum var demektir.
Tutuklanan Ekrem İmamoğlu, Ümit Özdağ, ilçe belediye başkanları...
Haksız yere iptal edilen diplomalar...
Gözaltına alınan gazeteciler, çoğu üniversite öğrencisi gençler...
Toplumu çökerten ekonomik kriz...
Ülkeyi tahrip eden enflasyon ve pahalılık...
Artan polisiye olaylar...
Bebek tecavüzleri...
Yangınlarda can verenler...
Kadın cinayetleri...
Hayvanlara zulüm...
Kendi kafasına kurşun sıkanlar...
...Ve daha birçok akıl dışı olay!
Biz bu kadar mı çürüdük?
Ne zaman bu hale geldi toplumumuz?
★★★
Eskiden de her türlü olay vardı ama böyle fazla değildi.
Son 20 yılda toplum âdeta çöktü!
Baskıcı sistem yarattı tüm bunları...
Bu iktidar artık gitmeli... Tek çare seçim... Hem de, erken değil, derhal seçim... Fakat... AKP “3 yıl daha iktidar bizde” diyor.
Doğrudur! Normal takvime göre genel seçimler 2028 yılının Mayıs ayında... Erkene alınmadığı takdirde seçimlere daha 3 yıl var!
Peki, ekonominin bir türlü toparlamadığı, her yanı derin bir yoksulluğun sardığı, insanların “Yandım Allah!” diye feryat ettiği bu dönemde iktidar ülkeyi 3 yıl daha nasıl idare eder? Dayanabilir mi?
Bunun cevabı yok! Her şeyi zaman gösterecek!
Enflasyonun yarattığı yıkım: Boşanmalar tavan yaptı!
Ağırlaşan hayat şartlarının toplum olarak aile yapımızı sarstığı görülüyor.
Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın sayısında bile azalma var! Aileler çocuk yapmaktan kaçınır hale geldi!
TÜİK verilerine göre, boşanmalar (özellikle büyük şehirlerde) hızla artıyor. Bunun başta gelen sebebi ekonomik güçlüklerin yarattığı aile içi kavgalar!
2023 yılında Türkiye’de 171 bin 881 çift “şiddetli geçimsizlik” nedeniyle boşandı. En çok boşanma, enflasyonun etkilerinin daha yüksek olduğu İstanbul’da görüldü.
Bir yılda 33 bin 297 çiftin boşandığı İstanbul’u, 14 bin 345 boşanma ile Ankara, 13 bin 639 boşanmayla İzmir izledi.
171 bin boşanmadan sadece 6 bin 830’unun zina, terk, cürüm, cana kast gibi sebeplerden, 165 bin 51 boşanma ise şiddetli geçimsizlikten...
5 bin 126 çiftin evlendikten sonra daha bir yıl bile dolmadan birbirleriyle kanlı-bıçaklı olarak mahkemeye koşmaları, enflasyonun yarattığı geçim derdinin toplum psikolojisi üzerindeki yıkıcı etkisini gösteriyor!
GÜNÜN SÖZÜ
Bir insan, sevdiği siyasetçiye körü körüne bağlıysa, zırcahildir!