Bu lağımlar sizce patlar mı?

Sevgili okurlarım, 23 yıldan beri süregelen bu AKP iktidarının memleketi her açıdan nerelere sürüklediğini hep birlikte izliyoruz. İzledikçe şaşırıyoruz, onların yerine biz utanıyoruz... Çünkü onların tuzu kuru.

Her şeyin acısını bu millet çekiyor.

Bir iktidar ekonomik konularda çuvallamış olabilir. Ama adam gibi iktidar bu gibi sorunları akılcı ekonomik önlemlerle çözer. Sıkıntılar bir süre devam ettikten sonra çözülür.

Bizim iktidar ise her konuda çözümsüzlük yaşıyor. Her geçen gün daha kötüye gidiyoruz.

Ama bu işlerin bir de ahlâk boyutu var ki bunlar milyonlarca insanımızın başına işte bu ahlaksızlık belasını açtılar. Peki biz bu belayı başımızdan nasıl def edeceğiz?

Hepiniz tanıksınız, koskoca Türk toplumunun ahlâkını bozdu bu iktidar.

Ekranlarda ve gazetelerde her gün izliyoruz olanı biteni... Artık kimse birbirine güvenmiyor, saygı duymuyor.

İş alemi felç oldu. İnsan ilişkileri yozlaştı.

Yargıya güven bunların sayesinde neredeyse sıfırlandı. Sokak kavgalarının, en basit bir tartışmada bile silahların çekilmesinin, güven duygumuzun yitirilmesinin küçücük nedenleri bunlar.

Biz böyle değildik, ne oldu bize?

Yolsuzluk ve vurgun yapmayı kutsayan, her türlü suçu işlemeye hazır olan bir toplum yarattılar ve bunu bilerek yaptılar.

Kendi aralarında, o saraylarda falan hep aynı şeyi söylediler.

“Korkmayalım arkadaşlar, bu millet ne olursa olsun tepki vermez, sokağa dökülmez. Olanları birkaç gün sonra unutur gider. Yeter ki atılgan ve cesur olalım, bize hizmet veren yandaş medyayı propaganda silahımız olarak iyi kullanmayı bilelim.”

Ortada yıllardan beri sorulan önemli bir soru var:

‘Memleketin lağımları iyice doldu. Acaba ne zaman ve nasıl patlayacak?’

Aslında her gün tanık olduğumuz pislikler ve rezillikler sayesinde lağımlar çoktan patlamış olmalıydı ama burası Türkiye abicim!

Bekleyelim bakalım.

Ve dünkü tablo!

Sorunlar yetmezmiş gibi başımıza bir de kara para, uyuşturucu, fuhuş dosyaları çarptı!

Fenerbahce kulübünün yeni başkanı Sadettin Saran kokain kullanmaktan gözaltına alındı, sonra bırakıldı. Devletin Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan saç tahlillerinde rapor pozitif çıktı. Yani uyuşturucu kullanıyormuş.

Ama Sadettin Bey bu raporu yalanladı, hayatı boyunca hiç uyuşturucu kullanmadığını, uzaktan bile görmediğini söyledi. Yeni bir rapor için dün özel bir kliniğe gidip yeni bir örnek vermiş.

Onun uyuşturucu kullanıp kullanmadığını ben bilemem. Eğer kullandığı yeni raporlarla belgelenirse Fenerbahçe başkanlığında bir dakika bile kalamaz. Derhal istifa etmesi gerekir.

Yok eğer kullanmadığı yeni raporlarla saptanırsa, o zaman Adli Tıp Kurumu rezil olur. Yani sonuçta ya Sadettin Saran gider ya da Adli Tıp’ı yönetenler...

Bekleyelim görelim bakalım.

★★★

Yine son uyuşturucu ve para aklama operasyonlarında tutuklanan çok ünlü bir avukat... Avukat Bey her akşam çeşitli televizyon kanallarında boy gösterir, tartışma programlarında millete nasihat verir, ahkâm keser, hak hukuk adalet derdi.

Türkiye’de en varlıklı kesimlerin avukatlığını yapar, ücretini Euro olarak alırdı. Şimdi adliyede bir savcıya rüşvet verdiği iddiasıyla tutuklandı.

Hakkında hazırlanan MASAK raporlarında adı ne yazık ki ‘iyi’ geçmiyor.

★★★

Ve bir Hürriyet gazetesi yazarı...

Ben o gazetede 22 yıl yazdım, bu ismi tanımamıştım. Belki bizim zamanımızda yoktu.

Dün fotoğraflarını gördüm, her şeyi ile kadınsı biri.

Giysileri, çantaları, makyajı ve pozlarıyla gerçek bir kadın gibi.

Bir zamanların amiral gemisi olan, ancak son yıllarda satış rakamı 40 bin’in bile altına inen iktidar savunucusu yandaş Hürriyet bu durumlara mı düşecekti!

★★★

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Şam’da Suriye Dışişleri Bakanıyla birlikte basın toplantısı yapıyor.

Belli ki Suriye’ye yine kesenin ağzını açıp milletimizin paralarını oraya hortumlayacaklar!

Ama o da ne, Hakan Bey tam konuşurken Suriyeli sunucunun sesi duyuluyor: “Basın toplantısı bitmiştir!”

Hakan Bey şaşkın, yüzü kızarıyor, şaşırıp kalıyor ama bu terbiyesizliğe tepki veremiyor. Yanındaki Suriye Dışişleri Bakanı ile el sıkışıp gidiyor.

★★★

Benzer olay önceki gün Ankara’da yaşandı. Uçak kazasında ölenlere Allah’tan rahmet dileriz ama bu Libyalı komutanlar Ankara’ya acaba niçin gelmişti? Gelişlerinden kimsenin haberi yoktu, iktidar borazanı TRT bile bu konudan söz etmemişti.

Libya ikiye bölünmüş durumda. Yarısı bize bağımlı yarısı başkalarına. Bizim tarafta Türk askeri bekliyor, Libya ordusunun birçok harcamasını biz karşılıyoruz. Belli ki Ankara’ya yine bizden para tırtıklamak için gelmişlerdi.

İşte yine kısacık olaylarla muhteşem bir Türkiye yüzyılından (!) birkaç kesit daha.

Yazarın Diğer Yazıları