Engin Çağlar

Eminim, o muhteşem gülümsemeleriyle kapıda karşılayacaklar Engin Çağlar’ı Kemal Sunal’la Ayşen Gruda... O her zamanki sıcacık coşkularıyla vaaayyyy diye kollarını açarak koşup gelecek, Levent Kırca’yla Zeki Alasya.

Gözleri dolacak Engin’in.

Hatıralar “film” şeridi gibi geçecek.

Ardından, yıldız yağmuru başlayacak, sağanak... Ayhan Işık, Sadri Alışık, Yeşilçam’ın küçük hanımefendisi Belgin Doruk, güzeller güzeli Cahide Sonku, ne fırtınalı kadındı be kardeşim, bıçkın delikanlılar Kartal Tibet’le Fikret Hakan, Orhan Günşıray’la Ekrem Bora gelecek, jön Türk Cüneyt Arkın gelecek, Ahu Tuğba, Murat Soydan, Tanju Gürsu, Tanju Korel, Bilal İnci, Hüseyin Peyda, Güzin Özipek, cilalı ibo Feridun Karakaya, Feridun Çölgeçen, Danyal Topatan gelecek, Osman Seden, Ömer Kavur, Füruzan, Yücel Çakmaklı, Halit Refiğ, kırmızı halı geçidi gibi olacak, Muhsin Ertuğrul, Muammer Karaca, Selim Naşit, Sadettin Erbil gelecek, mesleki yaşamımda çoook derin izler bırakan Nejat Uygur gelecek, Savaş Dinçel, benim değerli ağabeyim Metin Serezli, orda bir köy var uzakta, Ahmet Kutsi Tecer, Kerem Yılmazer gelecek, Lale Oraloğlu gelecek, elinde bir buket çiçek, hepsi tek tek kucaklayacak.

Vehbi Koç’la Sakıp Sabancı gelecek, yanlarında Mustafa Koç, o her zamanki zerafetleriyle Nejat Eczacıbaşı, Şakir Eczacıbaşı gelecek... Abdi İpekçi gelecek, daima ilham aldığımız Çetin Emeç gelecek, Ertuğrul Akbay gelecek, Örsan Öymen, Altan Öymen, Ali Sirmen, Rauf Tamer, Güneri Cıvaoğlu, Ufuk Güldemir, Güngör Mengi, Hıncal Uluç, Deniz Arman gelecek, kim bilir kaç defa haber yapmışlardır Engin Çağlar’ın pırıltılı başarılarını... Siyasetin namuslu insanları gelecek karşılamaya, Şükrü Saracoğlu gelecek, Erdal İnönü, İsmail Cem, Behice Boran, Mümtaz Soysal gelecek, tam noolacak bu memleketin hali diyecekleri sırada, amaaannn boşverin şimdi siyaseti miyaseti diyerek, güle oynaya çılgın kızlar Aysel Gürel, Duygu Asena, Billur Kalkavan ve Mehtap Ar gelecek, kollarında zımba gibi iki yakışıklı, Uzay Heparı’yla Kerim Tekin gelecek.

Daha yerine bile yerleşmeden geleni gideni hiç eksik olmayacak Engin’in, Ruhi Su çalacak, Zehra Bilir söyleyecek, Cumhuriyet’in divası Müzeyyen Senar söyleyecek, Safiye Ayla söyleyecek, Ayla Erduran kemanını çalacak, Timur Selçuk piyanosuyla eşlik edecek, Adnan Saygun’la yan yana dinleyecekler, Neriman Altındağ Tüfekçi, Perihan Altındağ Tüfekçi, Adnan Şenses söyleyecek, Mustafa Kandıralı klarnetini konuşturacak, Sadun Aksüt tamburunu konuşturacak, Kurtalan Ekspres’in efsane gitaristi Bahadır Akkuzu solo yapacak, Orhan Boran’la Halit Kıvanç sunacak, Atilla Özdemiroğlu orkestrasyonu üstlenecek, Erol Büyükburç söyleyecek, Müslüm Gürses söyleyecek, İlham Gençer caz söyleyecek, Behiye Aksoy, Sevim Tuna, Güzide Kasacı, Selçuk Alagöz, pop prensesi Banu söyleyecek, rock prensi Erkut Taçkın söyleyecek, sihirbazlar kralı Zati Sungur silindir şapkasından tavşan çıkaracak, Esin Engin romantik tangolar mırıldanacak, Esmeray söyleyecek, Yıldırım Gürses söyleyecek, ele avuca sığmayan Aysel Tanju raks edecek, kadroya bak, gazinocular kralı Fahrettin Aslan gururla ayakta alkışlayacak.

Kavuğun emanetçisi Ferhan Şensoy’la aynı kavuğun emanetçisi Rasim Öztekin gelecek, “buluşuruz gökyüzünde neşeli bir meyhanede” demişti Ferhan, Rasim’e... Ortalığı dalkavuklara bırakarak gittiler o meyhaneye, neşeyle gelecekler Engin’in yanına.

Atatürk’ün manevi kızı Ülkü gelecek.

Hayata gülümseyerek bakmamızı sağlayan, kindar nesil yerine insan nesil yetiştiren, “tek suçunuz hür insanlar gibi konuşmak, kitaplar suç ortağınız” diyen, Rıfat Ilgaz gelecek, tek suçu kitapları olduğu için Madımak’ta katledilen Asım Bezirci gelecek.

Ömer Seyfettin gelecek, hilal kaşlı derin bakışlı Anadolu kadınlarının ressamı Nuri İyem gelecek, çağdaş Türk heykelinin tartışmasız öncülerinden Kuzgun Acar gelecek, edebiyat çınarlarımız Sait Faik Abasıyanık, Orhan Kemal, Yaşar Kemal, Behçet Necatigil, Fakir Baykurt gelecek, Mehmet Emin Yurdakul, Tomris Uyar, Necati Cumalı hiç yalnız bırakmayacak, aman yarabbim kimbilir ne tadına doyulmaz sohbetler olacak, Avanak Avni’nin babası Oğuz Aral’la kardeşi Tekin Aral gelecek, Altan Erbulak, Latif Demirci gelecek, gırgır, matrak, kahkaha gırla gidecek.

Ben ölürsem karakutumu bulamayacaklar / ne bir aşk zerafeti, ne bir hayal tabiri / küçücük ömrüm hep rüzgar gülleri kokacak, Küçük İskender şiir okuyacak.

Genco Erkal gelecek, Ayten Gökçer’le Cüneyt Gökçer gelecek, Nisa Serezli’yle Tolga Aşkıner gelecek, korkaklar coğrafyasında tanıdığım en cesur insanlardan biriydi Huysuz Virjin, kanto yapa yapa Seyfi Dursunoğlu gelecek, Tekin Akmansoy gelecek, Necdet Tosun, Erdal Tosun, Gürdal Tosun gelecek, Şinasi Yurtsever gelecek.

Eşfak Aytaç, Gündüz Tekin Onay, Coşkun Özarı, Candan Tarhan, Metin Türel, unutulmaz koç Aydan Siyavuş, kaptanların kaptanı baba Hakkı Yeten, Yusuf Tunaoğlu, Şeref Görkey, Turgay Şeren, Vedat Okyar, Erol Togay, ekranların beyefendisi Kenan Onuk, atletizmi sevdiren adam Cüneyt Koryürek, her sabah hep birlikte yaptıkları spor yürüyüşüne davet edecekler, vınnn diye gelip, drift atacak Renç Koçibey, otomobiliyle gezdirecek.

Namlı kabadayıların duayenleri Dündar Kılıç’la Kürt İdris gelecekler hoşgeldine, bir ellerinde tespih, bir ellerinde çikolata paketiyle... İşte tam o anda, bütüüün herkes saygıyla ayağa kalkacak, çünkü, Profesör Türkan Saylan’la Profesör Erol Manisalı gelecekler, sarılacaklar Engin’le.

Türkiye’nin en popüler adresinde toprağa verildi Engin Çağlar, Zincirlikuyu’da.

Hepsi orada.

“Son durak” diyorlar o tarafa.

Halbuki... Her ortak paydamızı kaybettiğimizde, sadece bu yukarda saydığım bizi biz yapan değerlerini değil, bir parça daha kendini kaybediyor bu ülke... “Eski Türkiye” diye aşağılanan, filmleri siyah beyaz ama aslında rengarenk olduğumuz günlerini kaybediyor.

Adeta azrail gibi elinde tırpanla dolaşan, kendilerinden olmayanlara, kendileri gibi düşünmeyenlere ceset gözüyle bakan, zalim, cahil, kaba, sakil, zifiri karanlık bir kötülük, fanus gibi çöküyor memleketin üstüne.

Bankalar satılır, fabrikalar satılır, limanlar satılır, neticede paradır, illa ki geri alınır, madenler elden çıkarılır, toprak bile satılır, gün gelir, geri kazanılır. Ama... Gidenlerin yeri dolmuyorsa, o millet, ilelebet kazanabileceği ne varsa, peşinen kaybetmiş demektir.

Aydınlığı çoğaltmazsak...

Asıl son durak bu tarafta.

Yazarın Diğer Yazıları