İletişim uzmanlarına göre 'duygusal olarak olgunlaşmamış' insanların söylediği 12 cümle
Duygusal olgunluk, kişisel ve profesyonel ilişkilerde önemli bir yer tutuyor. Ancak, bazı insanlar en ufak eleştirilerde bile savunmaya geçerek, sorumluluk almayı reddedip suçluluk duygusu yaratma çabası içerisine girerler. İşte duygusal olarak olgunlaşmamış' insanların söylediği 12 cümle...
İletişim psikolojisi uzmanları, dikkat edilmezse, başkalarına duygusal olarak olgunlaşmamış biri gibi görünme riskinin kolayca ortaya çıkabileceğine dikkat çekiyor. Uzmanlara göre, birçoğumuz, farkında olmadan ve düşünmeden, otomatik olarak duygusal olgunluktan yoksun ifadeler kullanabiliyoruz.
'Benim suçum değil.'
Duygusal olarak olgunlaşmamış kişiler, bir şeyler ters gittiğinde genellikle kendi eylemlerinin sorumluluğunu almazlar. Peki ne yaparlar? Kendilerinin suçlu olmadığını hemen belirterek kendilerini durumlardan kurtarırlar.
'Başka birini hatalıymış gibi gösterir'
Duygusal olarak olgunlaşmamış bir kişi, eylemlerinin sorumluluğunu almamak için elinden gelen her şeyi yapar ve yaygın bir taktik, sanki siz veya kelimenin tam anlamıyla başka biri hatalıymış gibi göstermektir; onlar değil.
'Kendimi sana açıklamama gerek yok'
Bu cümleyi, küçük bir çocuğun söylediğini hayal etmek oldukça kolay. Uzmanlar, bu tür ifadelerin, kişiler arasındaki gerçek hesap verebilirlikten veya sağlıklı iletişimden kaçmanın bir yolu olduğunu belirtiyor.
'Aşırı tepki veriyorsun'
Bu, gaslighting (başkalarını yanlış bir gerçeğe inandırma) ve suçu başkasına atmanın bir birleşimidir. Gönderdikleri mesaj ise şu şekildedir: "Sorun sensin, ben değilim." Bu tür bir iletişimde, bir diğer zehirli ifade ise "Çok hassas davranıyorsun" şeklindedir.
'Evet, neyse'
İletişim psikolojisi uzmanları, "Evet, neyse" gibi basit bir ifadenin, insanların tartışmayı sonlandırma veya duygusal olarak olgunlaşmamış bir şekilde iletişimi kapatma amacı taşıdığını belirtiyor. Bu tür bir ifade, genellikle omuz silkmekle birlikte kullanılır ve kişinin, bir konu üzerinde daha fazla konuşmak istemediğini mecazi olarak ifade eder. Uzmanlar, bu yaklaşımın, duygusal olgunluktan yoksun bir yöntem olduğunu ve sağlıklı iletişim kurma amacına zarar verdiğini vurguluyor.
'Ben öyle bir şey söylemedim!'
Gazlama, duygusal olgunlaşmamış bireylerin sıklıkla başvurduğu bir davranış biçimi olarak dikkat çekiyor. Bu kişiler, hem kendileri hem de başkaları için gerçekliği manipüle etme eğilimindedir. Uzmanlar, böyle bir ifade kullanıldığında, kişinin genellikle sorumluluktan kaçmaya çalıştığını ve durumu farklı bir şekilde algılamanızı sağlamaya yönelik bir çaba içinde olduğunu belirtiyor. Bu tür davranışlar, iletişimde sağlıklı bir diyalog kurmayı zorlaştırarak, gerçekleri çarpıtma yoluna gidilmesine neden olur.
'Bu senin sorunun, benim değil'
Duygusal olgunlaşmamış bireyler, karmaşık bir sorunu genellikle başkalarına yükleyerek ve sorumluluğu reddederek çözmeye çalışırlar. Bu tür davranışlar, aktarımın mükemmel bir örneğini oluşturur. Uzmanlar, bu yaklaşımın kişilerin gerçek sorumluluklarından kaçmalarına ve sorunlardan uzaklaşmalarına olanak tanıdığını belirtiyor.
'Hiçbir şeyden bu kadar büyük bir mesele çıkarıyorsun!'
Başkalarını geçersiz kılmak, hem kişisel hem de profesyonel ilişkilerde sıkça karşılaşılan bir davranış biçimidir. Duygusal olgunlaşmamış bireyler, bu tür ifadelerle diğer kişinin endişelerini ve fikirlerini önemsemeyerek, karşı tarafın tepkisini küçümser. Uzmanlar, bu yaklaşımın, sağlıklı bir iletişim kurmanın önünde ciddi engeller oluşturduğunu ve ilişkilerdeki güveni zedelediğini vurguluyor.
'Geçmişten bahsediyorsun'
Duygusal olgunlaşmamış bireyler, genellikle hatalarından ders almak yerine, geçmişi gündeme getiren kişileri "Geçmişten bahsediyorsun" şeklinde suçlarlar. Uzmanlar, bu tutumun, söz konusu kişilerin mevcut durumla ilgili dürüst bir tartışma yapmaktan kaçındığını ve sorunları ele almadan ilerlemeyi tercih ettiklerini belirtiyor. Geleceğe odaklanmak elbette önemlidir, ancak hatalarla yüzleşmek, sağlıklı iletişim ve çözüm üretme açısından kritik bir adımdır.
'Sadece şaka yapıyordum!'
Duygusal olgunlaşmamış bireyler, pasif-agresif bir şekilde söyledikleriyle sorumluluk almaktan kaçınma eğilimindedir. Bu tür ifadeler, dışarıdan bakıldığında sorunları çözmeye çalışıyormuş gibi görünebilir, ancak gerçekte, bu yaklaşım, başkasını eleştirmek ve ardından kendilerini bu eleştiriden uzaklaştırmak için kullanılan bir yöntemdir. Uzmanlar, bu davranışın, gerçek sorumluluğu kabul etmeyip, karşı tarafı suçlama amacı taşıdığını ve sağlıklı bir iletişimi engellediğini belirtiyor.
'Sen her zaman'/'Sen asla...'
Duygusal olgunlaşmamış bireyler, genellikle geniş genellemeler kullanarak iletişim kurma yoluna gider. Yapıcı bir şekilde dürüst bir sohbet başlatmak veya somut örnekler vermek yerine, suçlayıcı bir genel açıklama yaparlar. Bu tür ifadeler, daha fazla tartışmadan kaçınmak için bir araç olarak kullanılır. Uzmanlar, bu yaklaşımın, sorunların derinlemesine ele alınmasını engellediğini ve sağlıklı iletişimi zedelediğini belirtiyor.
'Ama herkes bunu yapıyor!'
Duygusal olgunlaşmamış yetişkinler, sıklıkla "Ama herkes bunu yapıyor!" gibi bir ifadeyi kullanarak yaptıkları eylemleri haklı çıkarmaya çalışır. Bu yaklaşım, çocukların ebeveynlerinden bir şey yapmalarına izin alabilmek için kullandığı "Ama tüm çocuklar bunu yapıyor" argümanına benzer. Uzmanlar, bu tür genellemelerin, kişinin yanlış bir şey yapmış olsa bile sorumluluktan kaçmasına olanak sağladığını ve suçluluğu başkalarına atma yoluna gittiğini belirtiyor. Bu strateji, bireylerin kendi eylemlerini meşrulaştırmalarına yardımcı olurken, sağlıklı ve dürüst bir iletişim kurulmasını engeller.