Sevgili okurlar... Bugün, mübarek Ramazan Bayramı’nın ilk günü...
Bayramlar “Mutluluk ve sevinç” demektir... Fakat...
Ülkemizin bu karanlık tablosu içinde mutlu olmak, sevinmek mümkün mü?
Adalet yerle bir olmuş durumda!
Silivri zindanına kapatıldığı gün, 15 buçuk milyon insanımızın sandıklara koşarak “Bizim Cumhurbaşkanı adayımız” diye oy kullandığı Ekrem İmamoğlu, Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ, milletvekili Can Atalay ve diğer masum tutuklular cezaevinde ıstırap çekerlerken, millet nasıl bayramını kutlayabilir ki?
★★★
Dün Maltepe’de yapılan “İmamoğlu’na özgürlük mitinginde” ay-yıldızlı al bayraklarımız, baharda açan gelincikler gibi meydanı süslemişti...
Geniş alanda ve çevresindeki yollarda olağanüstü, görülmemiş bir kalabalığın toplanması, iktidarın haksızlıklarına halkın bir cevabı gibiydi...
Meydandaki yüzbinlerce, televizyon başlarındaki milyonlarca insanın dileği, ülkeyi yönetenlerin artık insafa gelmesi, hakka, hukuka, demokrasiye dönmesiydi...
Protestolar yalnız yalnız İmamoğlu için değildi. Halk, kendi gibi düşünmeyenleri düşman olarak gören, onlara hakaret eden, aşağılayan iktidarı protesto ediyordu.
★★★
İmamoğlu artık, sadece bir Cumhurbaşkanı adayı değil, aynı zamanda “Adaletin simgesidir.”
Coşkun insan kitleleri dün, ülkeyi yönetenlere net olarak şu mesajı verdi:
“Neden korkuyorsunuz ki? Tuttuğunuz yol, doğru bir yol değildir. Âdil olun, artık demokrasiye dönün... Gençleri ezmeyin, kul hakkı yemeyin, 15 buçuk milyon kişinin belirlediği Cumhurbaşkanı adayının, özgürce, mertçe seçime girmesine engel olmayın.”
★★★
Böyle coşkun ve kararlı, muazzam bir kalabalık daha önce görülmemişti...
Haksızlığın, adaletsizliğin sillesini yiyerek tutuklanan 18-20 yaşlarındaki gençlerin anneanneleri, babaanneleri bile, ilerlemiş yaşlarına rağmen mitinge gelmişlerdi. “Nedir evlatlarımıza, torunlarımıza yapılan bu zulüm?” diyor, ağlıyorlardı.
★★★
İktidar bütün bu insanların duygularını anlamalı, hatalarında ısrar etmemeli, ülkeyi bölmemeli...
Aksi halde, dört bir yanımızın düşmanla sarıldığı bu belalı coğrafyada bizi yaşatmazlar... Birlik olmak zorundayız.
“Halkın sesini duyun, haktan-hukuktan ayrılmayın diyoruz.”
Milyonların iktidara verdiği net mesaj şudur:
“Senin dönemin bitti! Yeter! İstenmiyorsun artık!”
Eski Adalet Bakanı diyor ki...
Ülkemizin önde gelen hukukçularından olan eski Adalet Bakanı Prof. Dr. Hikmet Sami Türk, gönderdiği mesajda İmamoğlu’nun tutuklanması konusundaki görüşlerini (özetle) şöyle açıkladı:
“Ekrem İmamoğlu’nu tutuklama kararında gerekçe olarak, ‘Kaçma ve saklanma ihtimalinin yüksek olduğu’ gösteriliyor. İmamoğlu önümüzdeki seçimde CHP tarafından Cumhurbaşkanı adayı gösterilecek olan, hayatı halkın içinde, herkesin gözü önünde geçen bir insandır. Böyle bir insanın kaçması, saklanması söz konusu olabilir mi?
Tutuksuz devam etmesi gereken davaya esastan bakacak mahkemenin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6’ncı, Anayasa’mızın 36’ncı maddesinde öngörülen adil yargılanma hakkına uygun bir karar vermesi halkımızın beklentisidir.”
Böyle diyor eski Adalet Bakanı...
Tüm tarafsız hukukçuların görüşü: “İmamoğlu derhal serbest bırakılmalıdır!”
TEBESSÜM
Siyasetçi papağan...
Bir adam korku içinde, polis merkezindeki siyasi şubeye gider:
“Papağanım kayboldu komiser bey.”
“Bu bizim işimiz değil” der komiser...
“Biliyorum ama papağanım ülke siyaseti konusunda çok biçimsiz konuşuyor. Onun siyasi fikirlerine asla katılmadığımı, konuşmalarından sorumlu olmadığımı resmen kayda geçirmek istiyorum!”
GÜNÜN SÖZÜ
Kaptanın iyisi, sakin sularda değil, fırtınalı denizde belli olur!