Kahve içmenin bilinmeyen 4 faydası ortaya çıktı
Orta düzeyde kahve tüketiminin sağlık üzerinde olumlu etkiler sağladığına ilişkin bulgular paylaşıldı. Yapılan değerlendirmelerde, kahvenin içerdiği antioksidanların vücut fonksiyonlarını desteklediği ve bazı hastalıklara karşı koruyucu rol üstlendiği belirtildi.
Kahvenin faydalarının büyük bölümünün, iltihap karşıtı özelliklere sahip polifenoller olarak bilinen antioksidanlardan kaynaklandığı aktarıldı. Bu bileşenlerin oksidatif stresi azalttığı ve farklı organların sağlıklı çalışmasına katkı sunduğu ifade edildi.
BEYİN SAĞLIĞINI DESTEKLİYOR
Araştırmalara göre kahve tüketimi, kısa vadede dikkat süresi ve bilişsel performans üzerinde olumlu etki gösterdi. Uyanıklığı artırdığı, hafıza ve zihinsel becerileri desteklediği bildirildi. Ayrıca düzenli ve ölçülü kahve tüketiminin depresyon riskinin azalmasıyla ilişkilendirildiği, Parkinson ve Alzheimer gibi nörodejeneratif hastalıklara karşı koruyucu etki sağlayabileceği belirtildi.
KALP SAĞLIĞINA KATKI SAĞLIYOR
Ölçülü kahve tüketiminin kalp sağlığı açısından da olumlu sonuçlar verdiği kaydedildi. Çalışmalarda, kalp hastalığı ve felç riskinin düştüğü, kalp kaynaklı ölüm oranlarının azaldığı yönünde veriler elde edildi.
KARACİĞERİ KORUYOR
Kahvenin karaciğer sağlığı üzerinde de etkili olduğu ifade edildi. Yağlı karaciğer hastalığı ve siroz riskinin azaldığı, ayrıca karaciğer ve kolon kanseri riskinin düşmesiyle ilişkilendirildiği aktarıldı. Özellikle son yıllarda genç yaş gruplarında artış gösteren kolon kanseri açısından bu bulgunun dikkat çekici olduğu vurgulandı.
METABOLİZMAYI DESTEKLİYOR
Araştırmalar, düzenli kahve tüketen kişilerde tip 2 diyabet gelişme riskinin daha düşük olduğunu ortaya koydu. Bu durumun kahvenin metabolizma üzerindeki olumlu etkileriyle bağlantılı olduğu belirtildi.
GÜNLÜK TÜKETİMDE ÖLÇÜ ÖNEMLİ
Uzman görüşlerine dayanan değerlendirmelerde, günlük kafein alımının 400 miligramı aşmaması gerektiği hatırlatıldı. Bununla birlikte, bazı bireylerde tek bir fincan kahvenin dahi titreme, çarpıntı veya huzursuzluk gibi etkilere yol açabildiği ifade edilerek, kişisel toleransın dikkate alınması gerektiği vurgulandı.