Çarşıydı pazardı, çocukların kalemi defteriydi, doğalgaza, elektriğe zam derken geldi muhteşem kasım ayı. Nedeni mi muhteşem bu ay çünkü 2025 yılında devlete ödeyeceğimiz vergi ve harçların yeniden değerleme oranı bu ay açıklanacak. Zam rekorlarının yaşanabileceği yeni yılda sade vatandaşın nasıl etkilenebileceğini birlikte değerlendirelim.
MUHTEŞEM KASIM
Her yıl vergi, harç ve cezalarda yapılacak artış oranı TÜİK tarafından açıklanan ekim ayı enflasyon verilerine göre kasım ayında belirlenmekte. Buna göre önümüzdeki yıl adım attığımız her şeyi doğrudan etkileyecek olan yeniden değerleme oranının yüzde 45 civarında olacak ve bu ay içinde resmî gazetede ilan edilecek.
YÜKSEK VERGİ=YÜKSEK ENFLASYON
Tavuk mu yumurtadan yumurtamı tavuktan hikayesini bilmeyenimiz yoktur herhalde. Bir an için önümüzdeki yıl hiçbir ürüne zam gelmeyeceğini fiyatlar üzerinde sadece vergisel bir artış olacağını söyleyebilsek dahi sırf bu durum hane halkı üzerinde yeniden değerleme oranı kadar bir fakirleşme getirecek.
ÖDENEMEYEN VERGİ BORÇLARI HANGİ DÖNEME AİT?
Dün yaptığı bir açıklamada Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek “devlete kesinleşen vergi borcu ve cezası olan 36 bin 806 mükellefin bugün ilan edileceğini belirterek, "Bu mükelleflerin 30 bin 696'sının borcunun tahsil kabiliyeti yok. Vadesi geçtiği halde ödenmemiş vergi ve cezaların toplamı 914,9 milyar lira ancak tahsil kabiliyeti olmayan alacak tutarı da 812,8 milyar lira, bu alacakların yüzde 88,8'inin tahsilat imkânı bulunmuyor." dedi.
Aslında Sayın Bakana şunu sormak lazım;
Ödenmeyen vergi borçları hangi dönemlere ait? Bunları ödemeyen vergi mükellefleri kim?
VERGİ YÜKÜ "VATANDAŞTA"
Bakanın kendi ifadesine göre konuşuyoruz bu kadar büyük bir vergi alacağı tahsil edilemez iken devletin onca gider kalemi nereden karşılanıyor peki. Tabi ki sade vatandaştan, asgari ücretliden, işçiden, memurdan, kendi halinde üç kuruş helal para kazanabilmek için saatlerce ayakta emeği ile para kazanmaya çalışan bizden karşılanıyor elbette.
Merkez Bankası geçtiğimiz ay yayınladığı bir raporda yaşanan ekonomik kırılganlıktan biz sorumlu değil dedi. Hazine ve Maliye bakanlığı vergileri tahsil edemiyoruz diyor, vatandaş 2024 yılı boyunca elindeki son birikimi olan oturduğu evi borçlarını ödeyebilmek için satmış, kredi kartı kullanım miktarı tarihin en yüksek seviyesine 1 Trilyon 635 Milyara çıkmış İstanbul’un en mütevazi pazarında haftalık meyve sebze harcaması 2.000 TL’yi geçmiş, kasaba girmek imkânsız ama kimse bundan sorumlu değilken tüm vergi kalemlerinde yaşanacak artış yolda.
Sözün özü; baht olmayınca başta, ne kuruda biter ne yaşta.