Kiracının hakları

Kira fiyatlarında özellikle ev sahipleri tarafından İstanbul, Ankara ve İzmir’de gerçekleştirilmek istenen artışların tüfe on iki aylık ortalamalarının çokça üzerinde talep edilmesi, enflasyon ortamında fiyat algısının ne yazık ki kaybedilmesi nedeniyle kiracılar üzerindeki artış beklentisini arttırıyor.

Ekonomik açıdan içinde bulunduğumuz zor günlerde özellikle orta ve dar gelirli kiracıların hayatta kalma mücadelelerinin yanında bir de ev sahipleri tarafından kanuna uygun olmayacak şekilde yılda birden çok kez artış yaptırılmak istenmesini ve yeni yılda aidatlara yapılan önemli miktardaki artışlarda kiracı haklarının neler olduğunu gelin birlikte değerlendirelim.

YILDA EN FAZLA BİR KERE KİRA ARTIŞI YAPILABİLİR

Mevcut yasal mevzuatımıza göre kiralayan (ev sahibi) yılda en fazla bir kire yenilenen kira döneminde kiracısından mevcut kirasına artış yapmasını isteyebilir. Bunun dışında ev sahipleri kiracısından yılda birden çok kere artan enflasyon oranı dahilinde kirada herhangi bir şekilde artış yapılmasını talep edemez.

Örneğin yenilenen kira döneminin 17 Şubat 2025 olması halinde kiracıya bu ayın başında Tüik tarafından açıklanan tüketici fiyat endeksi (tüfe) on iki aylık ortalaması kadar en fazla artış yapabilecektir. Kiracının 2024 yılında 20 bin lira kira ödemiş olması halinde yenilenen dönemde yapılacak en çok artış miktarı yüzde 56,35 olacağından kiracının ödemesi gereken kira bedeli 31.270 lira olabilecektir.

KİRALAYAN KİRA BEDELİNİ ALTIN YA DA DÖVİZ OLARAK TALEP EDEMEZ

Ülkemizde dövizle yahut dövize dayalı herhangi bir endekse bağlanan kira sözleşmesi yapmak yasaktır. Kira sözleşmelerinde kiralayanın ister yazılı isterse şifahi olarak (sözlü olarak) yapacağı anlaşma sonrasında kira bedelini altına ya da dövize bağlamak suretiyle talep etmesi hukuken mümkün değildir. Bu nedenle kiralayanlar (ev sahipleri) tarafından bir yıllık kira dönemi içerisinde döviz veya altında yaşanan artışlar nedeniyle kiracıları hakkında -fazlaya ilişkin olarak- icra takibi yapamayacakları gibi salt kurun artmasından kaynaklanacak şekilde tahliye davası da açamazlar.

KİRACININ ÖDEYECEĞİ AİDAT KİRA BEDELİNİ AŞAMAZ

Kiracı, kiralananın tesliminden sonra doğan kira bedelini ve yan gideri ödemek zorundadır. Ancak burada yan gider olarak sayılan aidatın kira bedelini aşması durumunda kirayı aşan miktardan kiracının sorumlu tutulması doğru değildir. Örneğin kiracı tarafından 20 bin lira kira ödemesi yapılan bir konutta 25 bin lira gibi bir aidat yükü ile kiracının karşı karşıya bırakılması hakkaniyete uygun düşmeyecektir. Konu hakkında mevzuatımızda açıkça bir düzenleme bulunmamakla birlikte aidatın ödenmemesi durumunda kiralayanında (mal sahibi) ödenmeyen aidat miktarından sorumlu olacağı açıktır.

Öte taraftan kiracı, konut ve çatılı işyeri kiralarında, sözleşmede aksi öngörülmemişse veya aksine yerel âdet yoksa, ısıtma, aydınlatma ve su gibi kullanma giderlerine katlanmakla yükümlüdür.

Yazarın Diğer Yazıları