KKM zararı yoktur

MB (Merkez Bankası) geçen hafta KKM (Kur Korumalı Mevduat) uygulamasının sona erdiğini ilan etti. KKM, 21 Aralık 2021’de uygulamaya konulan bir mevduat türüydü. O günlerde Başkan Erdoğan’ın “faiz sebep, enflasyon neticedir” teorisi uyarınca faizler indiriliyordu. Halk, TL’nin faizi indirilince, döviz fiyatlarının artacağından emindi. Bunu yaşayarak öğrenmişti. Parayı, faizi sıfır bile olsa DTH’ye (Döviz Tevdiat Hesabı) yatırmak vadeli TL mevduattan daha yüksek getiri sağlar dedi. Panik halinde dolar almaya başladı. Köpek balıkları kan kokusunu aldı. TL gerçek bir atağa maruz kaldı. Hızla değer kaybetti. Türkiye 1989’da konvertibiliteye geçmiş olduğu için Merkez Bankası, bankalara talep ettikleri kadar dövizi cari kurdan satmaya mecburdu. Üstelik elinde çok kısıtlı miktarda satılabilir döviz vardı. İşte bu ortamda mevcut dövizin Merkez Bankası’ndan çıkmasına engel olmak için KKM devreye sokuldu. Fırtına atlatıldı.

KKM’NİN İŞLEYİŞİ

KKM, bir tür DTH’dir. Yerli veya yabancı herkes Türkiye’deki bankalarda DTH açabilir. Banka bu mevduata döviz cinsinden faiz verir. Bu faiz genellikle çok düşüktür. Tevdi edilen dövizler bankanın yeddindedir. DTH sahibi dövizini çekmek isterse, bu dövizi bulmak bankanın sorumluluğundadır. Bir tür DTH olan KKM’de ise banka, kendisine tevdi edilen dövizleri MB’ye devreder (satar). Karşılığında aldığı TL ile yatırımcıya “vadeli mevduat” hesabı açar. Banka bu vadeli hesaba MB’nin belirlediği asgari faizin üstünde TL faizi öder. Vade sonunda bu hesabın “faizli bakiyesi” hesabın açıldığı günkü dövizi almaya yetmiyorsa, aradaki fark kadar TL, MB tarafından KKM’ye ilave edilir. “MB’ye zarar yarattığı söylenen faiz, herhalde bu oluyor.” KKM sahibi bu hesabı kapatıp yatırdığı dövizi bankadan isteyebilir. Ama bu döviz bankada değil MB’dedir. Banka bu dövizin TL karşılığını “cari kurdan” MB’ye ödeyerek, devrettiği dövizi alır ve mevduat sahibine verir. Dolayısıyla MB, KKM’ye eklediği kur farkını KKM kapanırken geri alır. MB’nin KKM’den zarar etmesi imkansızdır. Hatta aracı banka da kur farkının bir kısmını faiz olarak ödediği için MB kâra geçer. Bu hesabın aynısı TL’den dönüşümlü KKM için de geçerlidir

OPSİYON HÜLLESİ

KKM, başlangıçta böyle işlerken, bankalar daha çok KKM toplamak için ödedikleri faizi artırma kararı aldı. Ancak banka yüksek faiz öderse, MB’nin ödeyeceği kur farkı muhtemelen sıfır olacaktı. Faizin bir kısmını MB’ye yıkmak için ödeyecekleri faizi büyük bölümüne (ortada bir opsiyon yokken) “opsiyon primi” dediler ve KKM açana bunu peşin ödediler. KKM açanlar bu sayede dolarlarına %25 dolar faizi alabildi. Bu, KKM’nin suistimaliydi.Sonradan uyanan MB, opsiyon primi de faizdir deyip bu istismarı durdurdu.

GERÇEKLEŞMEYEN ZARAR, ZARAR DEĞİLDİR

Mehmet Şimşek ve saz arkadaşları “yüksek TL faiziyle sıcak döviz toplama” yöntemi uygulamaya başladıktan sonra, KKM avantajını kaybetti. Bir aralık toplamı 140 milyar dolara çıkan KKM’lerin %95’i hesap sahipleri tarafından verimi düşük olduğu için kapatıldı. Geri kalanı da MB tebliğ çıkarmasa da zaten bitecekti. Merkez Bankası, “kurunu koruduğu dövizi” düşük fiyattan aldı, yüksek fiyattan geri verdi. Zarar yarattığı söylenen faizler, alış-satış kur farkından küçüktür. Dolayısıyla KKM’nin MB’ye 60 milyar dolar değil, 60 sent zarar ika etmesi imkansızdır. Çok rica ediyorum. Lütfen bir yetkili çıkıp bu zararın hesabını ayrıntısıyla kamuya açıklasın. Ben de nerede yanıldığımı anlayayım. Merkez Bankası bilançosunda zarar var demek açıklama değildir.

SON SÖZ: Muhakemesiz muhasebe olmaz.

Yazarın Diğer Yazıları