Sevgili okurlarım şimdi birkaç gün önceye, 30 Ağustos cumartesi gününe dönelim. Devlet protokolü her ulusal bayramda olduğu gibi Anıtkabir’de yerini almak üzere.
Görevliler ve davetliler Anıtkabir’e geliyor ama o da ne!...
Protokolde yer alan subay ve astsubaylar gelirken ortaya şaşırtıcı görüntüler çıkıyor.
Paşalar dahil herkesin üstü girişte polisler tarafından aranıyor.
Bu, olacak şey değil.
Ama aramaya tabi tutulan sayın paşalarımız bile buna razı oluyor! İtiraz eden yok.
Vay bizim halimize vay...
Aramadan geçenler yerlerini alıyor ve tören başlıyor. Recep Tayyip de doğal olarak orada. Birazdan topluca Atatürk’ün mozolesi önünde saygı duruşu yapılacak.
★★★
İşte tam bu sırada Anıtkabir avlusundan sloganlar yükseliyor...
Recep Tayyip Erdoğan... Reis... Dünya liderimiz...
Kimler atıyor bu sloganları?
Anıtkabir’e iktidar kontenjanından getirilen bindirilmiş kıtalar. Her şey önceden ayarlanmış, onları dışarıda özel otobüsler bekliyor. Slogan atma görevi bitince binip gidecekler.
Ulusal bayramlarımızda sergilenen bu slogan atma rezaleti Recep Tayyip’in Anıtkabir’e her gelişinde sahneleniyor...
Anıtkabir’de düzen askerler tarafından sağlanıyor... Ve AKP sloganları bu yıl da, her ulusal bayramda olduğu gibi göz göre göre tekrar edildi. Töreni televizyondan izleyen milyonlarca vatandaş bu kepazeliğe bir kez daha tanık oldu.
Peki, o sırada Anıtkabir muhafızı askeri birlik nerede, önlem aldı mı?
Ne yazık ki, hayır.
★★★
Birkaç gün önce televizyonlarda inanılmaz bir görüntüye tanık olmuştuk ve böylesini daha önce hiç görmemiştik!
Kapalı salonda Deniz Kuvvetleriyle ilgili bir tören... TSK’nın en üst düzey komutanları orada. Recep Tayyip konuşacak.
Sahneye büyük bir gemi maketi getiriliyor. Ayakları olmayan masa gibi bir şeyin üzerinde ağır bir nesne...
Bu ağır maketi iki ucundan kaldırıp Recep Tayyip’in önüne getiren ve konuşması bitene kadar onun önünde bu pozisyonda dakikalarca bekleyen kim, ya da kimler? Salonda görevli işçiler ya da askerler mi?
Hayır efendim...
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler (Genelkurmay eski Başkanı emekli orgeneral) ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu!
Vay bizim halimize vay...
Bu inanılmaz görüntüyü ekranda izlerken kendi kendime söylenmişim!
“Valla üçüne de helal olsun. Hem Recep Tayyip’e ve hem de Yaşar Bey’le birlikte Ercüment Bey’e!”
★★★
30 Ağustos törenleri geldi geçti ama bunun ertesi günü de vardı...
Recep Tayyip Çin gezisine çıkacaktı.
Her zaman olduğu gibi her şey, özellikle de beyefendiyi götürecek uçaklar önceden ayarlanmıştı.
Üç uçak...
Biri beyefendi ve aile bireyleriyle birlikte kendisine en yakın olanları götürecek.
Bir eşi ABD Başkanında olan bu süper lüks uçağı bizimkine Katar şeyhi hediye etmişti. İçinde yatak odaları, oturma odaları, yemek salonları, mutfaklar, akla gelen ve gelmeyen her şey var.
Böyle bir hediyeyi durup dururken acaba niçin vermişti bu Arap şeyhi? Neyin karşılığında?
★★★
İkinci uçak bunun kadar olmasa bile yine de çok görkemli. O uçak dış gezilere bizim beyefendinin kafilesini ve kendisine refakat edecekleri götürüp getiriyor.
Üçüncü ise işe yarıyor ama gariban! Çünkü o, askeriyeye ait bir kargo uçağı.
Özellikle dış gezilere Recep Tayyip’in örneğin Çin’de bineceği lüks araçları götürüp getiriyor.
Recep Bey bundan bir süre önce Birleşmiş Milletler toplantısı için New York’a gittiğinde, makam araçları yine bu uçak tarafından taşınmış, üstelik New York’ta Recep Tayyip ismi duyulsun diye yüzlerce araç kiralanmış, üzerlerine propaganda levhaları yerleştirilmişti.
“İtibardan tasarruf olmaz” anlayışı doğrultusunda bu memleketin milyonlarca doları New York’un taksi şirketlerine hortumlanmıştı.
★★★
Bir ulusal bayramımız daha işte böyle geçti...
Anıtkabir girişinde üzerleri aranan paşalarımız, Anıtkabir avlusunu AKP’nin miting alanına çeviren siyasi sloganlar, komutanların ellerinde taşınan ağır gemi maketleri ve hemen ardından üç uçakla düzenlenen Çin seferi...
Hayırlara vesile olsun efendim!