Müslümanlar Küresel Sahnede

Avrupa demokrasileri kendini ne kadar kapsayıcı gösterirse göstersin bir müslüman olarak yürütme makamlarına gelmek hâlâ zor. Bu yüzden ortaya çıkan örnekler sınırlı.

İngiltere bu konuda en görünür ülke. Londra’nın başında yıllardır Sadiq Khan var. Pakistan kökenli bir müslüman dünyanın en önemli şehirlerinden birini yönetiyor. Khan, Londra’nın üç dönem üst üste seçilen ilk belediye başkanı olmayı başardı. İnsan hakları avukatlığından siyasete geçti. 2005’te milletvekili, 2016’da da belediye başkanı oldu. Göçmen kökenli bir ailenin çocuğu olarak Londra’nın çeşitlilik vurgusunu temsil ediyor;

Aynı ülkede Sajid Javid İçişleri Bakanlığına kadar yükseldi. Bu iki isim İngiltere’de müslüman kökenli birinin devlet mekanizmasında nerelere çıkabildiğini gösteriyor.

Hollanda’da Rotterdam’ın başında uzun yıllar Fas kökenli bir müslüman olan Ahmed Aboutaleb vardı. Rotterdam, Avrupa’nın en büyük liman şehirlerinden biri ve ekonomik ağırlığı Londra kadar olmasa bile Aboutaleb Avrupa siyasetinde önemli bir örnek olarak kabul edildi. 2009’dan 2024’e kadar Rotterdam’ı yönetti. Kenti Avrupa’nın örnek gösterilen şehirlerinden biri haline getirdi.

Fransa’da bakanlık seviyesine çıkan müslüman kökenli isimler var. Rachida Dati Adalet Bakanlığı yaptı. Najat Vallaud Belkacem Eğitim Bakanı oldu.

İskandinav ülkelerinde de durum benzer. İsveç’te Mehmet Kaplan bakanlık yaptı. Norveç’te Hadja Tajik Kültür Bakanı oldu fakat bunlar şehir yönetimi seviyesinde Londra ve Rotterdam kadar etkili örnekler değiller.

Almanya’da müslüman kökenli birçok milletvekili var fakat Berlin, Hamburg, Münih gibi kritik şehirlerde belediye başkanlığına çıkan olmadı.

***

New York’un yeni belediye başkanı Mamdani ise farklı. Dünyanın ekonomik ve kültürel merkezlerinden birini yöneten bir müslüman siyasetçi neredeyse hiç yoktu. Avrupa’daki örnekler yıllardır konuşuluyordu. Fakat New York gibi bir merkezin bu listeye eklenmesi küresel siyasette yeni bir seviyeyi işaret ediyor.

New York’ta 4 Kasım 2025’te yapılan seçimlerde şehrin siyasi tarihinde yeni bir sayfa açıldı. Zohran Mamdani, New York’un ilk müslüman belediye başkanı oldu. Mamdani Uganda doğumlu. Üniversite sonrası genç bir aktivist olarak siyasete girdi ve kısa süre içinde New York Eyalet Meclisi’ne seçildi.

Onu farklı kılan şey akademik başarıları değil, kapı kapı dolaşıp insanlarla konuşması ve siyaseti onların diliyle yapması.

Kendini açıkça kiracılar, işçiler ve düşük gelirli aileler için siyaset yapan biri olarak tanıtan Mamdani, kira dondurma, ücretsiz otobüs ve herkes için erişilebilir çocuk bakımı gibi iddialı vaatlerle genç seçmenin desteğini aldı.

Mamdani’nin seçilmesi Amerikan siyaseti açısından sembolik bir eşik. Dünyanın en seküler ve en hareketli şehirlerinden biri olan New York, güçlü bir siyasi iddiası olan genç bir müslüman adaya yönetimi teslim etti.

Yine de Mamdani tartışmalı bir figür. Sosyalist çizgisi, kira politikalarındaki sert çıkışları ve İsrail’e yönelik eleştirileri ABD’de her zaman kabul gören bir yaklaşım değil.

***

Zohran Mamdani’nin New York’u nereye taşıyacağını şimdiden söylemek zor. Fakat kesin olan bir şey var o sıradan bir siyasetçi değil. “İleride Amerikan başkanı olur mu?” sorusu sosyal medyada dolaşıyor ama bu hukuken mümkün değil çünkü ABD Anayasası başkanın Amerika’da doğmuş olmasını şart koşuyor.

Yani o koltuk bugün için kapalı. Ama siyasetin nasıl sürprizlere açık olduğunu defalarca gördük. Mamdani’nin hikayesi de bu sürprizlerden biri olmaya aday.

Yine de tablo ortada. Müslüman kökenli siyasetçilerin yürütme makamlarına çıkması hâlâ zor, hâlâ nadir ve hâlâ geniş bir toplumsal kabul gerektiriyor. Mamdani’nin seçilmesi bu nedenle sadece New York’un değil, küresel siyasetin de sınırlarını genişleten bir işaret. Bu sınırın nereye kadar açılacağını ise önümüzdeki yıllar gösterecek.

Yazarın Diğer Yazıları