Ötenazi Değil, Katliam!

AKP milletvekillerinin imzasını taşıyan Hayvanları Koruma Kanunu'nda değişiklik yapılmak isteniyor. Adı Hayvanları Koruma Kanunu ama aslında sokak hayvanları için düzenlenen bir katliam yasası.

12 Temmuz 2024 tarihinde Meclis Başkanlığı’na sunulan kanun teklifine göre:

- Sokak hayvanları arasında hiçbir ayrım gözetmeksizin; tüm kedi ve köpeklerin bakımevlerine toplatılması öngörülüyor.

Yani bütün sokaktaki köpekler toplanacak, sahiplendirilinceye kadar barınakta kalacaklar ve sahiplenilmezlerse öldürülecekler. Bunca zaman ‘Yakala, kısırlaştır, aşılat’ yasasını uygulamadılar ama bunu uygulayacaklar. Ayrıca kediler neden toplatılıyor? Ne zararları varmış? Onlar da mı insan parçalıyorlarmış?

- Sokak hayvanlarının toplandığı bölgede bakımevi yoksa, toplanan sokak hayvanları en yakın bakımevine gönderilecek.

Bir önceki kanuna göre bakımevlerinin 2024 yılına kadar bitmesi gerekiyordu ancak birçok belediye üzerine düşen görevi yapmadığı için; mevcut durumda 105 bin kapasiteli 322 bakımevi bulunmakta. Bu son derece yetersiz olduğundan bakımevi yapma süresi 31 Aralık 2028'e kadar uzatıldı. Belediyeler bunun için gelirlerinin binde 5'i oranında kaynak ayıracak. Bu oran, büyükşehir belediyelerinde binde 3 olarak uygulanacak. Peki bakım evleri çoğalana kadar ne olacak? İşte cevabı!

- Köpek sayısının sorun teşkil ettiğine kanaat getirilirse, sayıyı azaltmak üzere ötenazi yapılabilecek.

Yaşadığınız yerde bakımevi yoksa toplanan sokak hayvanları en yakın bakımevine gönderilecek. Yani her türlü zavallı hayvanlar toplatılacak ve tıklım tıkış kafeslere tıkılacak. ‘Çok köpek var bence’ diyen belediyeler, yeni yasaya göre hayvanları yasal olarak öldürebilecek. ‘Çok köpek vardı birazını öldürdük’ dediklerinde kimse bir şey yapamayacak.

- Bakımevinealınan hayvanlardan saldırgan olan, bulaşıcı veya tedavi edilemeyen hastalığı bulunan, ya da sahiplenilmesi yasak olan hayvanlar derhal öldürülecek.

Bulaşıcı hastalığı olanları alıp tedavi edip yaşama geri döndürmek yerine; ‘Bulaşıcı hastalığı var’ diyecekler ve bu zavallı hayvanlar öldürülecekler. Zaten barınaklarda yaşayan hayvanların çoğu bulaşıcı hastalıktan, yetersiz bakımdan, sefalet içerisinde, acı çekerek telef oluyor. Artık beklemeyecekler, tedavi etmeyecekler; öldürüp atacaklar. Veya ‘saldırgandı, öldürdük’ diyecekler ve hiçbir şey yapamayacağız.

- Yerel yönetimler kamu güvenliği su kaynaklarının korunması hayvandan hayvana bulaşan biyolojik çeşitliliğin zarar görmesi gibi muallak başlıklar altında sokak hayvanlarını kanunen öldürebilecek.

Bu kadar muallak bir tanım olamaz. Bunda kedi veya köpek diye de geçmiyor. Su kaynağına zarar veriyor denilen bütün hayvanları öldürmeye izin veren bir yasa bu. Her türlü zavallı hayvanların durumunu bu maddeye sokup öldürebilirsin.

- Diğer istisnai durumlarda da ötanazi yapılabilecek.

Hangi istisnai durumlar? Buraya kadarki maddeler yetmedi, öldüremedin en kötü istisnai durum der öldürürsün. Yani bütün maddelerin ortak yanı ‘ölüm emri’ veriyor olması. ‘Ötanazi’ denilerek katliam yapılmasını halkın gözünde yumuşatmak istiyorlar.

- Sahipli hayvanları sokaklara terk etmenin cezası 60.000 liraya çıkarılıyor ancak bu sokağa terk edildiği takdirde geçerli eğer bakımevine terk edilirse bir cezası yok.

Yani ‘Atma, bana getir ben öldüreyim, sen de kurtul’ diyor?

- Belediyelerin sokak hayvanlarını barınaklara toplamayı reddetmeleri gibi bir inisiyatifleri yok. Tüm yerel yönetimlere hayvanları toplama zorunluluğu getiriliyor. Toplanan hayvanların bakımevi dışında bırakılması hayvan başına 50.000 TL ceza içeriyor.

- Sokakta bakıma muhtaç hayvan bulunmayacağından, yerel hayvan koruma görevlileri de yürürlükten kaldırılacak.

Kanun'daki ‘yakala-kısırlaştır-sal’ metodu ve ‘sahipsiz hayvanların da, sahipli hayvanlar gibi yaşamları desteklenmelidir’ ifadesi yürürlükten kaldırılıyor.

Görüldüğü gibi öldürmenin kanuni kapsamı oldukça geniş. Sokak canlarının öldürülüp yok edilmesi için her şey ince ince düşünülmüş.

Bakımevlerinin azlığı ve durumu göz önüne alındığında toplanan hayvanların hepsinin sahiplenilene kadar hayatta kalması zaten mümkün değil.

Ayrıca üretimin yasaklanması ve hayvan satışlarının durdurulması ile ilgili bir maddeye yer verilmemiş. Oysa üretimin durdurulması ve satışla ilgili detaylı kurallar ve ağır cezalar konulması gerekiyor.

Ayrıca sokaktaki küpeli köpeklerle ilgili de hiçbir şey yok! Mesela onlar yaşamaya devam edecek mi? Onlar da mı uyutulacak?

Oysa Cumhurbaşkanı, eski adıyla Twitter, yeni adı ‘X’ olan sosyal mecrada 16.06,2018 tarihinde; ‘Hayvanları korumak sadece görev değil inancımızın, insanlığımızın da gereğidir. Hayvanlar bir mal değil candır, bizlere Hüda’nın bir emanetidir.’ diye paylaşım yapmamış mıydı?

İnancımız mı değişti? İnsanlığımız mı bitti? Lütfen bu katliam yasasını geri çekin çünkü bu vebalin altında kalmaya kimsenin gücü yetmez!

Yazarın Diğer Yazıları