Testereyle geldi, para dilendi

Arjantin Devlet Başkanı Javier Milei, iki yıl önce elinde elektrikli testere, üzerinde siyah deri ceket, pantolonla konserlerde boy gösterdi.

Kendini “anarşo kapitalist” olarak tanımlayan Milei, merkez bankasını “dinamitle havaya uçuracağını”, para basmaya son vereceğini, kamuda “40 yıllık şişkinliği balta ile keseceğini” ve enflasyonu kökten bitireceğini söylüyordu.

Halk, yılların ekonomik bunalımından bıkarak bu sıra dışı figüre yöneldi. İkinci turda yüzde 55.7 oyla kazandı. Göreve başlamadan hemen önce enflasyon yıllık yüzde 300’ler gibi astronomik düzeydeydi.

İlk yıl sert esti. Sübvansiyonları budadı, kamu yatırımlarını durdurdu, on binlerce kamu çalışanını işten çıkardı. Memur maaşı ve emekli aylıklarını enflasyonun altına sabitledi.

Aylık enflasyon hızla yüzde 12’lere ardından yüzde 2’ye indi. Bütçe 15 yıl sonra fazla verdi. Kamuda yüzde 30 tasarruf sağlandı.

Milei, Latin Amerika’ya örnek diye alkışlandı.

★★★

Ancak testere adamın şok terapisi, makroekonomik göstergeleri düzeltirken toplumun geniş kesimlerinde ciddi yan etkilere yol açtı. Kamu kesimi ve dar gelirli gruplar, kemer sıkma politikalarının yükünü en ağır şekilde hissettiler.

Devlette on binlerce kişinin işten çıkarılması ve kamu yatırımlarının durması, işsizlik oranını yüzde 8’e fırlatarak, son 4 yılın zirvesine taşıdı.

Enflasyon hızı düşse de Arjantin Latin Amerika’nın en pahalı ülkelerinden biri haline geldi. Temel gıda, kira ve hizmet fiyatları o kadar yükselmişti ki, ortalama maaşların 450 dolar olduğu ülkede, bir aile ayın ortasından sonra geçinebilmek için borçlanmak zorunda kalıyordu.

Hane halkının yüzde 91’i borçlu duruma düştü. Ve bu borçluların yüzde 58’i temel gıda alabilmek için kredi kartına ya da borca başvuruyordu.

★★★

“Tasarruf” adı altında yapılan kamu harcaması kesintileri, örneğin altyapı projelerinin iptali inşaat sektöründe 200 bin kişinin işsiz kalmasına yol açtı.

Yine benzer şekilde tarım ve imalat gibi sektörlerde ithalatın serbest bırakılması yerli üreticiyi zor durumda bırakarak 15 bin iş yerinin kapanmasına neden oldu.

★★★

Halk grevler ve protestolarla sokağa döküldü.

Milei, geçen ay Buenos Aires eyaletindeki ara seçimde ağır yenilgiye uğradı.

Oy kaybını durdurmak amacıyla emekli maaşlarına, üniversitelere ve engelli yardımlarına bütçede ek kaynak vaadinde bulundu. Yani bir anlamda, başlangıçta “devletin musluklarını kısmak” ile övünen Milei, muslukları tekrar açmaya, para basmaya razı oldu.

Piyasalar bu sinyali alınca, “reformlar geri mi sarar” kaygısıyla kaçtı. Borsa dibe vurdu, dolar kuru yeniden fırladı. Merkez bankası kuru savunmak için milyar dolar sattı. “Mucize” hikâyesi sönmeye başladı.

★★★

Tam bu sırada Trump sahneye çıktı. New York’ta BM Genel Kurulu sırasında Milei’yle buluştu. Açık siyasi destek ilan etti, “Yardım edeceğiz” dedi.

ABD Hazine Bakanı, 20 milyar dolarlık can simidi için swap hattı veya doğrudan döviz alımı seçeneğini açıkladı. Haberle peso toparlandı, risk primi düştü. Ülkenin en büyük gazetesi La Nacion da manşeti attı, “Donald Trump yetişiyor!”

★★★

Ancak bu destek bir çözüm değil, oksijen tüpü olacak.

Milei enflasyonu düşürdü ama kur-rezerv-gelir üçgenini onaramadı. Dolar kuru 2 yılda 2 kattan fazla arttı. Yoksulluk, işsizlik ve ücret baskısı siyaseti aşındırdı.

Gerçekten de Arjantin deneyimi gösterdi ki kronik ekonomik sorunları çözmek için uygulanan şok tedaviler, kısa vadede mucizevi sonuçlar verse bile uzun vadede yapısal sorunlar çözülemezse bir balon gibi sönme tehlikesi taşıyor.

Milei balonu böyle patladı. Rock yıldızıydı. Trump’ın ayağında para dilenen lider oldu. “Latin Amerika’ya model” diye pazarlanan reçete, dayanıklılık testinde çatladı.

Yazarın Diğer Yazıları