Yok saymanın dayanılmaz hafifliği…

Gücü elinde bulunduran erk uzun süredir yok saymanın dayanılmaz hafifliği içinde hareket ediyor.

Ekonomik krizin varlığını kabul etmesi bile yıllarını aldı yönetimdekilerin.

Ölçülen enflasyonla cepte hissedilen arasındaki makas her geçen gün açılırken, sürekli “çalışanı, emekliyi enflasyona ezdirmedik” mesajları geldi.

İktidardan yayıldı, tüm kurumlara sirayet etti bu tutum.

TÜİK etiketleri, zamları yok saydı.

Onların hesaplamaları yüzünden maaşlar yerinde saydı.

Sermaye emeği yok saydı.

En çok çalışan, en az kazanan ülkenin vatandaşları haline geldik.

Mahkemeler AİHM kararlarını, Meclis AYM kararlarını yok saydı.

Mahkeme kararı bile olmadan Instagram, onur ve haysiyet incindi diye yüzlerce internet sitesi yasaklandı.

İfade ve haber alma özgürlükleri yok sayıldı.

Yetmedi aynı dünyayı paylaştığımız canlılara da sıra geldi.

Hayvanların yaşam hakkı yok sayıldı.

Örnek çok.

***

Yok saymanın bir başka örneğine de gelin haber ajansları üzerinden bakalım.

Referans olarak kullanacağım ajanslardan biri ülkemizin resmi haber ajansı olan Anadolu Ajansı.

Diğeri ise 2019 yerel seçimlerinde Anadolu Ajansı 14 saat haber akışını kestikten sonra, yenilenen İstanbul seçimi öncesi tekrar faaliyete geçen ANKA Haber Ajansı.

Önce bu ajansların geçtiği haberler arasında “enflasyon” kelimesini aradığımızda çıkan sonuçları yazayım.

Eylül’de bu anahtar kelime ile 192 haber geçilmiş.

Geçen bazı haberlerin başlıkları şöyle:

***

Ajansın yer verdiği haberleri 2 ana kategoride toplayabiliriz: Siyasetçilerin açıklamaları ve dünyadan haberler.

Enflasyon karşıtı eylemler ya da söylemlerden sadece iktidara yakınlığı ile bilinen HAK-İŞ’in protesto gösterisine yer verilmiş.

Onda da Genel Başkanı Arslan’ın öne çıkarılan ifadesi Şimşek’in istifa ettiği iddialarına yönelik eleştirisi…

192 haber arasında muhalefete dair sadece 2 haber var.

Onların başlıkları da şöyle: 

***

Bir de gelin aynı kelimeyi ANKA Haber Ajansı’nın dizininde arayalım.

ANKA Eylül başından bu yana içinde “enflasyon” anahtar kelimesi bulunan 98 haber geçmiş.

Oradan da bazı başlıkları aktarayım size:

***

İki ajansın geçtiği haberler arasındaki fark büyük.

Sanki aynı ülkenin değil de başka iki ülkenin gündemleri gibi adeta.

Aynı analizi gelin bir de “çiftçi” kelimesi üzerinden yapalım.

Türkiye’nin dört bir yanında üreticiler günlerdir ayakta.

Çiftçi zarar ettiği için ürünü tarladayken hasat ediyor.

Traktörler tarla yerine eylemde.

Tam da böyle günlerden geçerken, Anadolu Ajansı’nda Eylül başından bu yana “çiftçi” kelimesi geçen 160 haber yapılmış.

Örnekler şöyle:

Bu haberler sanki Norveç'teki bir haber bülteninden gibi değil mi?

Ama değil.

Türkiye’nin resmi haber ajansı gündemi bize bu haberlerle anlatıyor.

Bir de ANKA’dakilere bakalım.

Orada da bu anahtar kelimenin geçtiği 57 haber var:

***

Toprak aynı, çiftçi aynı, cebimizde hissettiğimiz enflasyon aynı, ama dil de haberler de bambaşka…

"Yok saymak" için işkencenin en acısız ama en acı veren hali derler. 

Son dönemde yaşadıklarımızın, sorunlarımızın yok sayılması ile o acıyı en derinden hisseden milyonlara dönüştük. 

Madalyonun diğer yüzünde ise yok saymanın mükemmel hafifliği içindekiler bu sorunlar hiç olmamış, olmuyormuş gibi hayatlarına devam ediyor. 

Birbirinin tam tersi tablolar çiziliyor. 

Sahi hangisi gerçek Türkiye?

Yazarın Diğer Yazıları