Provence yaşam tarzıyla ilgili

7 muhteşem gerçek!

Şehir yaşantısının getirdiği yorgunluk, yoğunluk ve stres artık insanları küçük sahil kasabalarına eskisine nazaran daha erken dönemde itiyor.


Özellikle Ege denince akan sular duruyor. Bu dönemde belki de çok kişinin ağzından benzer cümleler dökülüyor: “Şimdi Çeşme’de olmak vardı…”


Russell Crowe’un A Good Year adlı filminden sonra, filmin çekildiği mekanlara aşık olup ufak bir araştırma yapan herkesin keşfettiği ve tutkuyla bağlandığı Provence, son yıllarda sadece bir bölge olarak anılmakla kalmadı elit ve estetik bir yaşam tarzını da tanımlar oldu! Provence yaşam tarzı şeklinde tanımlanan bu yaşam tarzı, estetiği, sakinliği ve huzuru ön planda tutuyor.

Provence yaşam tarzının alamet-i farikası nedir?

Huzur ve mutluluğun simgesi kadim zeytin ağaçları, berrak mavi bir gökyüzü, gökyüzünün sudaki yansıması deniz, göz alabildiğine uzanan mor lavanta tarlaları ve tatlı sıcak bir güneşin oluşturduğu tablodur. Provence yaşam tarzı usta bir ressamın elinden çıkmış gibi kıymetlidir...
Peki Provence yaşam tarzının hayatınıza getireceği güzelliklerin ne olabileceğini hiç düşündünüz mü?

1-Yemeğin yolculuğu artık belli!

Sahil kasabasında ya da kırsalda yaşayanların bildiği en önemli gerçeklerden biri yemeğimizi oluşturan hammaddelerin yolculuğunu bilmekten geçiyor. Artık ürünün nereden geldiğiyle alakalı korkular yaşamıyorsunuz. Yiyeceklerinizin içinde hormon olup olmadığını biliyorsunuz. Aynı zamanda bu yiyeceklerin ne kadar lezzetli olduğunu söylemiş miydik?

2- Her şey etrafınızda büyüyor

Yaşamla çevriliyor ve hayatı dolu dolu tadıyorsunuz. Gerçek bir yaşamla çevriliyorsunuz. Çevrenizdeki her şey yaşıyor ve büyüyor. Mutfak penceresinden baktığınızda ektiğiniz ekinlerin filizlendiğini, büyüdüğünü görüyorsunuz. Çocuğunuzun, köpeğinizle birlikte koştuğunu görüyor; onların doğal yaşamla stresten uzak olduğunu görmenin huzurunu yaşıyorsunuz.

3- Çocuklarınız yaşamı öğreniyor

Çocuklarınızın doğal yaşamla ilgili detayları, incelikleri öğrenmesi ne kadar güzel değil mi? Artık yemeğin nereden geldiğini görüyorlar. Bazı şeylerden sorumlu hissediyorlar. Hayvan beslemek, bitki yetiştirmek, yiyecek üretmek için tutkuları ve sevgileri var. Dünyaları limitsiz! Toprağa basıyorlar ve sonsuz bir neşeyle ortalıkta koşabiliyorlar. Üstelik bunları yaparken endişe duymuyorsunuz… Telefona, tablete ya da video oyunlara bağımlı değiller. Yaşıyorlar!

4- Trafik mi, o ne?

Trafik artık büyük şehirlerin olmazsa olmazı. Onunla yaşamayı bir şekilde öğrendik. Ancak kendimize şöyle bir dışarıdan bakarsak ne kadar sıkıcı olduğunu, yaşamımızı ne denli olumsuz etkilediğini ve ne kadar zaman kaybı yaşattığını görebiliriz. Gürültü, yaşamı erteleme ve sevdiklerinizi kavuşamama derdi burada bitiyor. Çünkü provence yaşam anti-trafik timinin kurucu üyelerinden!

5- Komşularınızla tanışın

Komşularınızı tanıyorsunuz. Bir telefonla soluğu hemen yanınızda alıyorlar. Herkes birbirine gülümsüyor ve selam veriyor. Son yıllarda unutmuş olabilirsiniz ama komşular hâlâ bize mutluluk ve güven verebilir. Eee, o güzide atasözümüzü tekrar hatırlatmakta fayda var: Komşu komşunun külüne muhtaçtır…

6- Muhteşem bir koku

Fransa’da yer alan Provence’in en bilinen özelliklerinden biri de bitmek tükenmek bitmeyen lavanta tarlalarıdır. Evinizin lavantaların arasında olması nasıl bir keyiftir hiç düşündünüz mü? Şehrin betonlarından, egzoz kokusundan ve şehrin monotonluğundan sonra cennet gibi bir yerde, lavanta kokuları… Baş döndürücü bir yaşam olsa gerek.

7- Mimari şaheser olarak evlerimiz

Kökleri oldukça eskiye dayanan kültürünün etkisiyle bağımsız ve kendine özgü bir tarza sahip olan Provence, taş, ahşap ve kil gibi doğal malzemelerin rengarenk kombini ile rüya gibi tarz yaratıyor. Artık bakmaya doyamadığımız evlerimizde, yaşamın tadını sonuna kadar çıkarabiliriz!



Detaylı bilgi için tıklayınız.

Provence nerede?

Sadece Avrupa'nın değil, dünyanın imrendiği bambaşka bir yaşam tarzı var burada. Renkleri, evleri, sokakları, insanları, hayatın günlük akışı; her şeyiyle sanki bu dünyadan olmayan bir bölge gibi burası...Akdeniz’in kıyısında ve Fransa’nın güneydoğusunda yer alan Provence kendi tarzını oluşturmuş bir bölge. Doğası ve tarihi ile adeta estetik bir açık hava müzesi olan Provence, elegant yapısı ile Avrupa’nın gözdesi konumunda...


Provence mimarisinde beyaz baskın renk olsa da doğada bulunan hemen hemen tüm rekler eşsiz bir uyum içinde kendine yer edinmiştir. Doğal malzemelerin yoğunlukla kullanıldığı Provence mimarisi bu sayede hem doğayla muhteşem bir uyum sağlamış hem de nostaljik bir hava yaratmıştır.


Doğanın özü ve doğallık göz alabildiğine uzanan ve mis kokusu ile baş döndüren lavanta tarlalarının yanındayken çok daha iyi fark ediliyor. Güzelliğiyle büyüleyen zeytin ağaçlarında yetişen zeytinler yine Provence’de Fransa’nın en iyi zeytinyağlarına dönüşüyor, Provence’in özel bağlarında yetişen üzümlerden muhteşem lezzette şaraplar üretiliyor.



Detaylı bilgi için tıklayınız.

Aklınızda tek bir soru var. Fransa’ya gitmeden nasıl bu yaşama kavuşacağız?

Şimdi bu özel yaşam tarzı, Ege’nin incisi Çeşme’nin en güzel koylarından birinde hayat buluyor. Zeytin ağaçları ve lavanta çiçeklerinin arasında ayrıcalıklı bir yaşam sunan ve özel plajı bulunan Çeşme Jardin Eden, Sign of the City yarışmasında "En İyi Müstakil Konut" ödülünü kazanan, doğayla uyumlu estetik ve huzur dolu villaları ile Güney Fransa’nın elegant yaşam tarzını Çeşme’nin güzellikleriyle buluşturuyor.



Detaylı bilgi için tıklayınız.

EGE’NİN ADA MANZARALI BERRAK DENİZİ İLE MAVİNİN VE GÜNEŞİN BAHÇESİ

Evler de sokaklar da denize bakıyor Jardin Eden’de! Dileyen deniz manzarasında dileyen meydanlarında huzur buluyor bu eşsiz bahçenin… Dünyaca ünlü Çeşme plajlarının en iyisi ve en keyiflisi sizi çağırıyor. Özgün mimarisi ve aktivite zenginliğiyle Türkiye’nin benzersiz turistik beldesi sizi bekliyor! Hayallerinize ulaştırmak için… Üstelik bu koy size özel!



Detaylı bilgi için tıklayınız.