“6 metrekarelik hücrede yatamam”

AKP, 24 yıl önce kuruldu, 23 yıldır iktidarda...

14 Ağustos Perşembe günü 24’üncü kuruluş yıldönümünü kutladı.

Türkiye’yi 23 yıldır yöneten partinin ne yapması gerekirdi?

Bu uzun iktidar döneminde, memlekete neler kazandırdığını, ne gibi yenilikler yaptığını, ekonomide, hukukta, demokraside ülkeyi ne kadar ileri götürdüğünü, Türkiye’nin özgürlükte çağdaş ülkeler arasında yer aldığını, halkı refaha kavuşturduğunu anlatması gerekirdi.

Bunları anlatamadı! Çünkü anlatacakları böyle bir şey yoktu!

Ülkenin hali malûm...

23 yılda Türkiye “Yokluk, Yolsuzluk ve Yasaklar” ülkesi haline gelmiş, ne vaat ettilerse tersi olmuştu!

Tüm bunlara değinmeyen AKP, kuruluş yıldönümünde ne yaptı?

Muhalefet partilerinden seçilen 9 belediye başkanının göğüslerine AKP rozeti taktı, bu transferlerle gurur duydu!

Demek ki, mutluluk ve gurur duyacağı başka bir şey yoktu!

★★★

AKP’nin en önemli transferi “Topuklu Efe” denilen Aydın Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu oldu.

Ne efeymiş (!) yaa... Efelik de ayağa düştü!

Herhalde Aydınlı rahmetli efelerin kemikleri sızlamıştır!

Hakkında 18 davanın ve bir o kadar da soruşturmanın olduğu belirtilen Özlem Hanım, ihalelerde usulsüzlük, rüşvet ve görevi kötüye kullanmakla suçlanıyordu...

AKP rozetini takınca, bu suçlamalar yok mu oldu?

Meslektaşımız Barış Terkoğlu, Cumhuriyet’teki köşesinde “Topuk kırıldıktan sonra” başlıklı yazısında Özlem Hanım’ın dramını şöyle aktardı:

★★★

“CHP’nin Aydın siyasetindeki önemli isimlerinden biriyle konuştum. CHP yönetimi, Aydın’a Özlem Çerçioğlu’nu ikna etmeye gelmiş. Bir süredir AKP ile temasta olduğunu biliyoruz. Maalesef Aziz İhsan Aktaş’a ihaleler vermiş. Hakkında dosya açılmış. Bir süredir bekliyormuş. Dosyada harekete geçilmiş, savcılık yazılar yazmaya başlamış. ‘Bana da mı geliyor?’ demiş. Bir belediye başkanı arkadaşımıza ‘Ben 6 metrekarede vakit geçiremem.’ demiş.”

Aydınlılar oylarıyla onu belediye başkanı yapmış, “Topuklu Efe” adını vererek onurlandırmışlardı.

Şimdi acı bir şekilde “İhanete uğradık!” diyorlar!

İnsanlar büyük bir gönül ve hayal kırıklığı içinde...

Özlem Çerçioğlu da belki yaptığı hareketin çirkinliğinin farkında ama “6 metrekarelik hücrede yatmamak için” bu küçüklüğü göze almış görünüyor.

Bunu nasıl içine sindirecek? Aydınlı hemşerilerinin yüzüne nasıl bakacak, doğrusu merak konusu!

İktidara bir uyarı: “İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın!”

Nasıl bir ülke olduk?

Devlet tüm inandırıcılığını kaybetti.

Yılın yarısını çoktan geçtik, sonuna yaklaşıyoruz.

Halkın lehine tek karar alındı mı?

Hep zam! Hep vergi! Hep ceza!

Millet nefes alamaz hale geldi!

Bu pahalılıkta, memur ve memur emeklilerine teklif edilen yüzde 10 + 6’lık zam oranı da âdeta ceza gibi! Memurlar, bunun “Sürünmeye devam edin” demekten farkı olmadığı görüşünde!

Önerilen oranların mevcut ekonomik koşullarla bağdaşmadığını belirten İYİ Parti lideri Müsavat Dervişoğlu, Şeyh Edebali’nin “İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın” sözünü hatırlatarak tepkisini:

“TÜİK sahte enflasyon rakamlarıyla memurun ve emeklinin sadece gününü değil, geleceğini de karartıyor. Açlık sınırının 26 bin 414 lira, yoksulluk sınırının 86 bin lira olduğu bir ülkede, yüzleri kızarmadan bu komik zammı teklif edenlerin, iktidar olmanın sorumluluğunu taşıdıkları söylenemez. İktidar, vatandaşını açlığa mahkûm ediyor.” diye dile getirdi.

Tepkiler büyüyor.  Memur sendikaları greve gitmekten bahsediyor ama hükümet greve izin verir mi? Vermez! Sonuçta memurlar ve emekliler çile çekmeye devam edecek demektir. Yazık değil mi?

GÜNÜN SÖZÜ

İyi kafan olsa da, iyi kullanmazsan, faydasını görmezsin!

Yazarın Diğer Yazıları