ABD’yi yönetenler “Biz Amerikalıyız, dünyanın hâkimiyiz” diye burunları havada dolaşıyor, tüm milletlere efeleniyorlar!
Bunların Ankara’daki temsilcisi Büyükelçi Tom Barrack “Güçlü ulus devletleri İsrail için tehlikedir” diyor.
Türkiye güçlü bir ulus devlet... Tom Barrack’a göre İsrail için tehlikeli.
O halde ne yapmak lâzım?
Bölmek, parçalamak, güçten düşürmek!
Dünyaya nizam verme hevesindeki Amerikalıların planları bu!
★★★
ABD, Türkiye de dahil, Ortadoğu’daki Müslüman ülkeleri, etnik mezheplere dayalı, otoriter başkanlıklara, şeyhliklere, krallıklara çevirmek istiyor.
Irak ve Suriye ulus devlet modelinden uzaklaştırılarak bölünmüş durumda...
Güçlü bir devlet olan Türkiye’yi de bölmek, Lübnan’laşma sürecine sokmak istiyorlar.
Tom Barrack’a göre Türkiye “Osmanlı tipi” millet sistemine dönmeliymiş!
Bu adamların kafasındaki plan bu! Türkiye Cumhuriyeti’ni yok etmek, Osmanlı’yı canlandırmak istiyorlar!
İşlerine öyle geliyor!
★★★
Osmanlı sistemi çağımızın gerçeklerine uygun olsaydı, koskoca imparatorluk, çürük bir gemi gibi batar mıydı?
Tom Barrack’ın önerisi, haddini aşan utanmazca, hatta rezilce planın ifadesi!
Türk ulusu hazırlanan bu alçakça tuzağa düşmeyecektir.
Atatürk’ün yarattığı Türkiye Cumhuriyeti’nde tüm etnik gruplar üst kimlik olarak “Türk milleti” tanımında birleşmiş, bölünmez bir bütün olmuştur!
Tom Barrack gibi düşman büyükelçilere bunu hatırlatmakta yarar var! HHH
ABD Büyükelçisi Tom Barrack’a CHP Genel Başkanı Özgür Özel haklı olarak sert tepki gösterdi:
“Lozan Antlaşmasının tam da 102’nci yılında şunu söylemek gerekiyor:
Hem Türkiye siyasetinde, hem de yabancı bir ülkenin Türkiye’deki büyükelçisinin ağzından olur olmaz, ileri geri, ağzından çıkanı kulağının duymadığı ve hepimizi fevkalade rahatsız eden açıklamalar duyuyoruz.
Türkiye’yi istikrarsızlığa ve bugünkü siyasi iklimi zehirlemek üzerine kurgulanmış bu sorumsuz sözlerin tamamını reddediyoruz.
Bu ülke 100 yıl önce kararını verdi. Bu ülke Cumhuriyet Sistemi ile yönetilecek. Bu ülkenin çatısı eşit vatandaşlığa dayalın cumhuriyettir.”
“Yaşasın Lozan! Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti!”
Merkezi Londra’da olan ADDP (Atatürkçü Düşünce Dünya Platformu) Başkanı Jale Özer’den elektronik bir mektup aldım.
ADDP, 3 kıtada, 7 ülkede, 14 Atatürkçü derneğin çatı kuruluşudur.
Özer, geniş kitlelere ulaşması için, Lozan Antlaşması ile ilgili 5 dilde (Türkçe, İngilizce, Almanca, İsveççe, Norveççe) yazdıkları bildirinin bir kopyasını bana da gönderdi.
24 Temmuz 1923’te imzalanan Lozan Barış Antlaşması nedeniyle hazırlanan ve yabancı ülkelerde yayınlanan uzun bildiride özetle şöyle deniliyor:
“Lozan Antlaşması, emperyalizme karşı verilen onurlu mücadelenin zafer belgesi ve Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusudur. Bu antlaşma sadece diplomatik bir başarı değil, laik, üniter ve çağdaş Türkiye’nin temellerini atan tarihsel bir dönüm noktasıdır.
Atatürk’ün ifadesiyle: ‘Bu antlaşma Türk ulusuna karşı yüzyıllardan beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşması ile tamamlandığı sanılmış büyük bir yok etme girişiminin yıkılışını bildirir bir belgedir.’
‘Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk milleti’ denir sözü, din, dil, ırk ve mezhep farkı gözetmeden bir arada yaşamayı seçen toplumsal iradenin temelidir.
Atatürk ‘Türk ulusu büyüktür. Canı pahasına da olsa, Cumhuriyeti sonsuza kadar yaşatacak güçtedir ve yaşatacaktır. Cumhuriyet etnik kökeni, ne olursa olsun tüm yurttaşlarını ‘Türk Ulusu’ çatı kimliğinde birleştirmiştir sözleriyle noktayı koymuştur.
Yaşasın Lozan... Yaşasın Cumhuriyet... Ne mutlu Türk’üm diyene!”
GÜNÜN SÖZÜ
Cumhuriyet idaresi namuslu insanlar yetiştirir (Atatürk).