Güzel ahlak, temiz iman, muhafazakar mütedeyyin parti olma özlemi ile yola çıkıp sonunda buraya mı gelinecekti? Çok genç yaşına rağmen partili Cumhurbaşkanı uçağına binme pozisyonuna kadar yükseklere çıkartılmış TV gazetecisi, beyninin üzerine çakılsın diye 40 bin feet (12 kilometre) yüksekten aşağıya atıldı.
★★★
Genç TV gazetecisi ilk sorgusunda; “İçmedim, içirmedim, çağırmadım, yatmadım, yatırmadım” diyor ama kendisi de bir eski gazeteci olan ve partinin 3 dönem milletvekilliğini yapmış iktidar kadrosundan bir başka biri de; “Aslında onu ilk başta alacaklardı ama araya partiden hatırlı birileri girdi” haberini yazıyor.
Kim bu hatırlılar?
★★★
Ülkenin kendisi ve adaleti “Düttürü Leyla” kıvamına getirildi.
Şarkısı var:
“Al yanak üstüne/
Saçları çatma/
Gözleri gel diyor
Kaşları yapma/
Kopmuş onun ipi/
Gökte uçurtma/
Güldürü,
Solduru da
Öldürü Leyla.
Düttürü...
Düttürü...
Düttürü de Leyla...”
★★★
Sözü geçer, muhterem, kıymetli; yani hatırlılar, iktidar partisine nasıl girdiler? Bunlar aslında daha başlangıçta bu partiyi mi kurdular? Hatırlı olmaları hangi hazine kasasının bakiyeleridir ki, savcıyı bile etkileyip adaleti geciktirebiliyorlar? Eski gazeteci ve iktidar partisinden milletvekilliği de yapmış arkadaşın; “Adalete yön verecek güce ulaşmış hatırlıları tüm bağlantıları ile en saydam biçimde yazıp açıklaması” gerekir. Bu noktada savcının da jandarmayı gönderip eski gazeteciyi sorguya çağırması beklenir.
Ve sorması gerekir.
Senin sakladığın nedir?
Kim bu hatırlılar?
★★★
Hatırlılar, partiyi kullanarak Savcıya bile “Bunu içeri al- şunun da üzerine gitme” diyebilecek noktaya nasıl geldiler? 24 yılda Partinin 74 kişilik kurucular listesinden de 25’i partiden kovuldu. İlk hükümetinin 25 bakanından 23’ü de parti yönetiminden uzaklaştırıldı. Partinin kurucu önde gelenlerinin çoğu 24 yılın sonunda “Metal yorgunluğuna” uğrayıp silindiler. Geriye bu hatıralar kaldı öyle mi!
Bu nasıl oldu?
Nedir organize ilişkiler?
Gazeteci bilgi saklamaz. Saklarsa şantajcı olur. Sen de saklama eski gazeteci ve 3 dönem milleti temsil etmiş milletvekili arkadaş: TV’de açıkla, gazetende durma yaz:
Kim bu hatırlılar?
★★★
Bütün ülke merak içindeyiz: Doğum yardımı alanlar. Engelli aylığı alanlar. Eşi askere gitmiş muhtaçlık yardımı alanlar. Doğum parasına muhtaç olmuşlar. Çocuklarını okutmaya zorlandıkları için eğitim yardımı alanlar. Öksüz yardımı alanlar. Kimsesiz yardımı alanlar. İşsiz kalmış babalar. Şirketi devletten istihdam teşvik parası alsın diye patronun baskısıyla işinden ayrılıp, İş Kur’a iş başvurusu yapıp aynı şirkette aynı işe yeniden geri dönenler. Geliri giderine yetmeyenler. Borç içinde ancak yaşayabilenler. Pazarda en ucuz domates, patates, soğan peşinde koşup ter içinde almak istediklerini alamayıp evlerine dönenler. Asgari ücretin 66 bin liraya çıkartılmasını isteyenler. En düşük emekli maaşının 50 bin TL olmasını dileyenler. Vatandaşlık maaşı bana da çıkar mı diye bekleyenler. Eşitsizliğin derinleşmesinden mutsuz olanlar. Derin yoksulluk çekenler. Bağımsız savcı, yargıç görmek isteyenler.
Hepimiz bilmek isteriz.
Kim bu hatırlılar?
★★★
Ülkenin durumu değerli ses sanatçısı Sevim Şengül’ün şarkısında seslendirdiği noktaya geldi.
Şimdi o Maçka’da.
Şimdi o Boğaz’da.
Önce umut verir.
Sonra ayazda.
Güldürü,
Solduru da
Öldürü Leyla/
Düttürü...
Düttürü...
Düttürü de Leyla!