Ülkede hep konuşulan, tartışılan konular:
“Hukuk yok... Adalet yok... Güven yok!”
“Her sabah gözaltı, her sabah tutuklama.”
“Sağlık alarm veriyor” “Milli Eğitim çöktü!” vs.
Evet, bunlar çok önemli sorunlar ama Türkiye’nin gerçek gündemi başka!
Nedir gerçek gündem?
“AÇLIK – YOKSULLUK – GEÇİM DERDİ”
Ekonomiyi yöneten efendilere bakarsanız ülkede açlık da yokmuş, yoksulluk da...
Hatta öyle ki, Avrupa bizi kıskanıyormuş!
Peki gerçek nedir?
İstatistikler şunu gösteriyor:
Türkiye’nin en alttaki “Yüzde 20”lik grubu (17 milyon 200 bin kişi) milli gelirin sadece yüzde 6’sını alıyor ve açlık sınırının çok altında yaşamaya çalışıyor.
En üstteki “Yüzde 20”lik grup ise (17 milyon 200 bin kişi) milli gelirin yüzde 50’ye yakınını alıyor.
Avrupa’ya, Amerika’ya kalkan yolcu uçaklarını, beş yıldızlı otelleri, lüks lokantaları, görkemli mekânları dolduranlar, pahalı araçları, mücevherleri alanlar en üstteki yüzde 20’lik gruba mensup olanlar...
★★★
Ülkede açlık sınırında yaşayanlar sadece en alttakiler değil... Asgari ücretlilerin tamamı, emeklilerin büyük bir kısmı da “açlık sınırının altında” yaşam mücadelesi veriyor.
Çarşı-pazarda, meydan mitinglerinde “Geçinemiyoruz” diye bağıran bağırana...
Toplumu ayakta tutacak olan “Orta sınıf” nerede?
Orta direk kırılıp
parçalanmış durumda ne yazık ki...
Yaklaşık 6 yıldır devam eden ekonomik kriz her kesimi etkisi altına alırken, orta direği de çökertti.
Meclis’te muhalefet partilerinin halk yararına verdiği her kanun teklifi, AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi ve reddedilmeye devam ediliyor.
Siyasi inatlaşma halkı daha da perişan bir geleceğe sürüklüyor.
★★★
Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantılara devam ediyor. Ancak...
Komisyondan, çalışanları memnun edecek bir ücret artışının çıkması, tavla oyununda üst üste defalarca “Düşeş” atmak kadar zayıf bir ihtimal.
Zamlar her yıl “Hedef enflasyona” göre yapılıyor. Fakat o hedef hiçbir zaman tutmuyor ve kazığı asgari ücretliler yiyor. Zaten az olan maaşların alım gücü daha da eriyip küçülüyor.
★★★
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Federasyonu (DİSK) “Gelirde ve vergide adalet, insanca yaşanılacak ücret” talebiyle İstanbul’dan Ankara’ya yürüyüş başlattı.
“Milyonları açlığa, yoksulluğa mahkûm etmeyin” çağrısı yapan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu “100 yıllık Cumhuriyet tarihinin gelir dağılımı adaletsizliğinde en kötü dönemini yaşadıklarını, çarkların zengini daha zengin, yoksulu daha yoksul yapmak için döndüğünü” söyledi.
Ülkenin gerçek gündemi yoksulluk ve gelir dağılımındaki dengesizliktir. Bu sorun çözülmeden huzura kavuşmak mümkün değildir.
“İmkânsız talepleri şart koşmak süreci sabote eder”
Partilerin “Çözüm Komisyonu”na sunduğu raporları değerlendiren Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum “İmkânsız talepleri şart koşmak süreci sabote etmektir” dedi.
Bu sözler özellikle “DEM Parti’nin aşırı, hadsiz isteklerine haklı bir uyarı” olarak yorumlandı. Mehmet Uçum’a göre:
- Geçiş sürecinde demokrasi pazarlığı olmaz.
- Herkesin makul ve gerçekçi önerileri ortaya koyması kritik önemdedir.
- Geçiş süreci yasal düzenlemeleri Anayasa’ya aykırılık iddiası doğuracak bir hüküm içermemelidir.
- Kimden gelirse gelsin her şeyi en üst perdeden önermek toplumsal rıza zeminini tahrip eder.
- Geçiş sürecini yöneten devleti düşmanlaştırma dili kullanmak asla kabul edilemez.
★★★
Mehmet Uçum bu uyarıları tüm partilere yaptı. Fakat “Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla” misali bunları Öcalan’ın siyasi temsilcisi DEM Parti’nin anlaması ve hazmetmesi gerekiyor.
GÜNÜN SÖZÜ
Nefes alıp yaşayan tüm insanlar arasında dertli olmayan yoktur!