Türkiye'de spor denilince akla ilk futbol geliyor. Peki, futbola yapılan yatırımlar ile basketbol ve voleybola yapılan yatırımlar kıyaslandığında ortaya çıkan tablo ne kadar adil? Gelin bu üç branşı yatırım ve başarı oranları açısından mercek altına alalım.
Süper Lig takımlarımız her sezon milyonlarca Euro'yu transferlere harcıyor. En basitinden bir Süper Lig takımının yıllık bütçesi, neredeyse bir basketbol liginin tamamının bütçesine denk geliyor. Peki bu dev bütçeler Avrupa'da karşılığını buluyor mu?
Ne yazık ki hayır. Son 20 yılda Avrupa kupalarında sadece birkaç çeyrek final ve yarı final görebildik. Galatasaray'ın 2000 UEFA Kupası ve UEFA Süper Kupa şampiyonluğu ise artık uzak bir anı oldu.
Türk basketbolu, futbola kıyasla çok daha kısıtlı bütçelerle inanılmaz başarılara imza atıyor. Anadolu Efes ve Fenerbahçe'nin EuroLeague şampiyonlukları, A Milli Erkek Basketbol Takımı'nın, 2025 Avrupa ikinciliği gibi başarılar, futboldaki başarılardan çok daha etkileyici.
Peki basketbol bu başarıları nasıl yakalıyor? Cevap basit: Sistemli çalışma, sağlam altyapı ve uzun vadeli planlama.
Voleybolda durum daha da çarpıcı. Kadın voleybol takımlarımız Avrupa'da sürekli madalya mücadelesi veriyor. Türkiye Kadın Milli Voleybol Takımı'nın 2025'teki tarihi dünya ikinciliği, futbolda hayalini bile kuramayacağımız bir başarı.
VakıfBank'ın dünyanın en iyi kulüp takımlarından biri olması, Eczacıbaşı ve Fenerbahçe'nin Avrupa kupalarındaki başarıları, kısıtlı bütçelerle neler başarılabileceğinin kanıtı.
Rakamlara baktığımızda en yüksek yatırım-başarı oranı voleybolda. Futbola yapılan yatırımın belki yüzde biri kadar bütçelerle dünya çapında başarılar elde ediliyor.
Türk sporu, futbola odaklanmaktan vazgeçip diğer branşlara da şans vermeli. Basketbol ve voleyboldaki başarı hikayeleri gösteriyor ki, doğru sistem ve planlamayla sınırlı kaynaklarla bile dünya çapında başarılar elde etmek mümkün.
Belki de futbola yapılan yatırımın küçük bir kısmını basketbol ve voleybola kaydırsak, Türk sporu çok daha fazla uluslararası başarıya imza atabilir. Çünkü gerçek başarı, bütçe büyüklüğüyle değil, sistem ve akılcı planlamayla gelir.