İyi, kötü, çirkin

İyi: Talisca, Skriniar. Kötü: Kerem. Çirkin: Konyaspor’un ilk yarıdaki futbolu. Fenerbahçe ilk 45 dakikada hazırlık maçı yapar gibi futbol oynadı. Konyasporlu 11 futbolcu sanki sahada duran heykeldiler, aralarından gidip gidip gol attılar. İkinci yarıda Konyaspor dedi ki “Öleceksek bari mücadele ederek, koşarak ölelim” ve biraz doğru dürüst maç olmaya başladı.

Bakıyorum da Fenerbahçe ile Galatasaray seyircisi arasında büyük fark var. Neden mi? Maç 3-0, Konyaspor Fenerbahçe’nin üzerine geliyor. Seyirci de tiyatro seyreder gibi seyrediyor. Son olarak Skriniar isyan etti.

Çünkü her topa giriyordu, çoğu toptan da galip çıkıyordu. Seyirciye döndü, “Yahu kardeşim hareketlenin” diye ellerini kollarını kaldırdı. Seyirci bir takıma gol attığı zaman değil takım zorda kaldığı zaman lazım. Takım iyiyken herkes iyi seyirci olur. Onun için de Fener seyircisi, Galatasaray seyircisinin gerisinde kalıyor.

Bu cümlelerin en net cevabını Fenerbahçe seyircisi verdi. Nasıl mı? Dakika 84’tü, kamera tribünleri gösteriyor, stadyumun yarısı boşalmış. Seyirci ne olursa olsun 4 de yese 4 de atsa son dakikaya kadar takımının yanında olmalı. Onu sonuna kadar desteklemeli. Eğer tavır koyacaksa da en sonunda koymalı.

Mourinho’nun Fenerbahçe’sine göre takımda hareketlenme var. Birbirlerine daha fazla yardım ediyorlar, birbirlerini seyirciye şikayet etmiyorlar. Birinin açığını diğeri kapatıyor. Bu Fenerbahçe takımı için güzel bir olay. Ama bazı takımlarla diğerleri arasında büyük fark var. Onun için de maçlar keyifsiz geçiyor. Federasyon, önümüzdeki yıllar için mutlaka, kesin ve temel kararlar alması gerekir. Hakemi sorarsanız, böyle bir maçta zaten ona da iş düşmedi. Bir pozisyonda VAR’a gitti. VAR da çağırarak doğru bir iş yaptı.

Yazarın Diğer Yazıları