Meydanları bıraktı, gidiyor!

2025 yılı, biriktirdi, biriktirdi; “Her söylenene sakın kanmayın, daha çok hesap sorun” diye uyaran meydanları bıraktı gidiyor.

Giden yıl hüzündür.

Gelen yıl umut.

Bu gece yeni yıla giriyoruz. Yeni yılınız sağlıklı, güzel, umut dolu olsun. Her yıl sonu geldiğinde “Ne umduk ne bulduk” sorusuna cevap ararız.

★★★

İşçiler, memurlar.

Çiftçiler, emekliler.

Esnaflar, çalışan kadınlar, ev hanımları, namuslu avukatlar, iktidar aleti olmak istemeyen yargıçlar, savcılar, polisler, askerler, doktorlar, hemşireler, üniversitede ders okutanlar, lise, orta okul, ilk okul, ana okulunda öğretmenler, tüm öğrencilerin anne ve babaları, işsizler, iş bekleyenler, liyakat isteyenler; torpil, adam kayırma, hısım akraba partili kollamadan zarar görmüş milyonlar, devlet bankası kaynakları ve teşvikler ile devlet ihalelerinin “Yeni ve eski dönem zenginlerine akıtılmasını” siyasi çıkar için verilmiş ahlaksızca rüşvet diye görenler, darp edilmişler, hakları yenmişler, zeytin ağaçlarını sömürge madenciliğine kurban vermek istemeyen köylü kadınlar, çevreciler, gölleri kurutmayalım diyenler, derelerin dostları, sivil toplum örgütleri, bağımsız yargı ve gerçek adaleti arayanlar, hukuk bekleyenler, yoksulluk, yolsuzluk, yasaklar, yalan, rüşvet, rant düzeni bitsin diyenler için 2026 umut oldu.

★★★

2025, esrar, eroin, kokain, kara para aklama, futbolcu, kulüp başkanı, hakemlerin bahis batağına battığı ve IŞİD’in Yalova’da polis şehit edecek güce ulaştığı haberleriyle kapanıyor.

Sorunlar büyüdü.

Adalet yara aldı.

Eşitlik hançerlendi.

Güç tek elde toplandı.

Meclis NOTER oldu.

★★★

Zamlar durmadı. Derin, yapışkan ekonomik krizden kurtulmak için çare yapılan “Yüksek faiz- baskılanan kur ortamı” sonunda zengin daha zengin, yoksul daha yoksul oldu. Faizle büyüyen servetin çoğunu yabancılar ile yerli yeni zenginler alıp, dışarı transfer ettiler.

Soyuldu Türkiye!

2025 soygun yılı oldu.

★★★

2025 yılında en büyük darbeyi, yüksek yapışkan enflasyon altında gelirlerini artıramayıp; ayaklarını karın boşluğunda göğüslerine yapışacak kadar çekip büzüştüğü halde yine de yorganı kısa gelenler yedi.

Giyimden.

Eğitimden.

Mobilyadan.

Sağlıktan. Kültürden. Tatilden. Kestiler. Harcama: Yüzde 200 arttı. Satın alınan miktar: Yüzde 200 düştü.

★★★

Devlette ise; harcama, israf, gösteriş, tavan yaptı.

Küçük bir azınlık parti zengini oldu; çoğunluk halka kemer sıkma kaldı. Her 100 Türk vatandaşından 80’i 2026 yılına “Borçlu olarak” girdi.  Ağır bir tablo var. “Türkiye uçacak” dediler; sunturlu yalan çıktı.

★★★

Adalet yalanla sıvandı. İktidar diktatörleşti. Dilediğimi: Hapse koyarım. Dilediğimi: Dışarı çıkartırım.

İstediğimi: Yaşatırım. İstediğimi: Yok ederim. Dilediğimin: Malına çökerim. Dilediğimi: İtibarlı kılarım.

2025, demokrasi ve hukukun çökertildiği yıl oldu.

★★★

Buna tepki olarak şehir meydanlarına milyonlarca insan doldu; “Ben vatandaşım. Benim fikrim var. Ben kentliyim. Şehrimin sahibiyim. Sen benim seçtiğimi hapse koyacaksın. Biz susacağız. Sen söyleyeceksin. Biz dinleyeceğiz. Yok öyle...” diyerek iktidarı uyardılar. 2025 yılında halkın gözünde Tayyip Erdoğan’ın masalı çöktü. Devlet Bahçeli’nin hikayesi de bitti.

★★★

2026 yılına; “Kof bahanelere kimsenin inanmayacağı ve içi boş nutukları dinlemeyeceği” umutlu bekleyişiyle girdik.

Yeni yılınız kutlu olsun.

Yazarın Diğer Yazıları