“Ergenekon kumpasında çok kıymetli, özel yetişmiş personelimizi kaybettik ve bunun acısını daha sonra çok çektik. (10 Temmuz 2024/Sabah Gazetesi)” Evet... Bu cümleyi, 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminde Genelkurmay 2. Başkanı olarak görev yapan Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler kurdu. Bakan Güler’in bu haklı tespitinden yaklaşık 1.5 ay sonra toplanan Yüksek Askeri Şura (YAŞ) ise tartışılıyor. Neden mi? Dün... CHP Genel Başkan Yardımcısı emekli Tümamiral Yankı Bağcıoğlu’yla görüştüm. Görüşmemden önce sosyal medyasında çarpıcı iddialar gündeme getirdi. Bağcıoğlu “FETÖ iftirasıyla algı harekatı” başlıklı paylaşımında dedi ki:
Kimliği ve güvenilirliği şüpheli bir kaynak; emekliliğe sevk edilip mağdur edilen albayların önemli bölümünün “FETÖ’den işlem görüp mahkeme kararıyla göreve dönen kişiler” olduğunu ifade etmiştir.
Listede haklarında FETÖ iddiası olanların mevcudiyeti bilinmekle beraber; emekli edilen ve önemli bölümü Atatürkçü ve vatansever subaylar olduğunu bildiğimiz kişilere şimdi de “FETÖ”cü imasında bulunmak asıl FETÖ taktiğidir. Çok büyük bir hakaret ve iftiradır.
Emekli edilen albaylar tecrübeli, bilgili subaylardır, FETÖ ile mücadelede görev yaptıkları, Atatürkçü ve anayasal değerlere bağlı oldukları için dahi emekli edilen albaylar vardır.
Emekli edilenlerin belirlenmesinde zamanında FETÖ ekibince yapılan fişlemelerin etkili olduğu da bilinmektedir. Devlet bürokrasisine yerleşmiş bir kısım gruplar bu fişlemeleri de kullanarak albayları sorgusuz sualsiz re’sen emekli etmektedir.
Atatürkçü subaylar emekli edilmekte iken FETÖ elebaşısı hakkında övgü de içeren makaleler yazanlar, sosyal medyadan cumhurbaşkanına övgü düzenler, partili gibi davrananlar generalliğe terfi ettirilmektedir.
Emekli edilen albayların önemli bir bölümü hakkında hiçbir idari veya adli soruşturma yoktur. FETÖ’cü olduklarından şüphe duyulsa en azından bir tahkikat yapılmaz mıydı sorusu geliyor insanın aklına.
Hakkında şüphe olan subaylar varsa bunlar yargı denetimine kapalı idari işlemle değil, mahkeme kararı ile ya da yargı denetimine açık idari işlemle meslekten ayrılmalı ancak tertemiz bir maziye ve sicile sahip albayların erken emeklilik ile töhmet altında bırakılmasına son verilmelidir.
Yankı Bağcıoğlu, ismi belli olmayan bir kaynağın gündeme getirdiği “FETÖ’den işlem görüp mahkeme kararıyla göreve dönen kişiler” iddiasına tepkili: “Burada aslı mesele FETÖ taktiğiyle gündeme getirilenler. Tabii ki emekliye sevk edilenlerin arasında örgütle bağı olanlar da vardır. Ancak biliyorum ki FETÖ’yle mücadele etmiş çok isim emekli edildi. Bunlara dikkat etmek gerekiyor.” Burada sorunu çözecek isim Bakan Yaşar Güler ve bu konuda MSB kaynakları mutlaka açıklama yapacaktır.
Dört yıl önce yapılan YAŞ uyarısı
Bu arada bir dostum 10 Şubat 2021’de SÖZCÜ’de yayımlanan röportajımı gönderdi bana.
Röportajı yaptığım kişi 2020 YAŞ’ında emekli edilen ve 15 Temmuz gecesi Jandarma’da darbeye direnen komutanlardan Ali Demir.
Demir demiş ki:
“Bir el FETÖ ile mücadele edenlerden rövanş alıyor. Ali Demir’e, ‘Emekli mi edildiniz yoksa tasfiye mi?’ diye sorduğumda çok net konuştu: Tasfiye tabii ki... Yıl olmuş 2020... Ardışık aramadan FETÖ’cü olduğu tespit edilen ve teğmen rütbesini Fetullah Gülen’in taktığı Serdar Atasoy general oluyorsa, tehlikenin bitmediği anlaşılıyor. Atasoy, kılcal damara sızma girişiminin somut örneği ve delilidir. Yarın ne tür bir sürprizle karşılaşacağımızı bilemiyoruz!”
Emekli Tuğgeneral Ali Demir’in dört yıl önceki YAŞ
ilgili tespitlerini hatırlatmakta fayda var:
“Devletimizin geçmiştekilere benzer bir beka problemi yaşamaması için özellikle Silahlı Kuvvetler personelinin sıralı amirleri dışında başka bir makam ve yerden emir ve talimat almaması gerekiyor. Yıl olmuş 2020... Ardışık aramadan FETÖ’cü olduğu tespit edilen ve teğmen rütbesini Gülen’in taktığı Serdar Atasoy general oluyorsa, tehlikenin bitmediği net olarak anlaşılmaktadır.
“FETÖ, personel, istihbarat, muhabere teşkilatlarındaki yerlerini muhafaza etmeye ve buralara tekrar sızmaya her zaman özel bir önem vermiştir. Görülüyor ki... Bu örnek sızma girişimlerinden biri. Yarın ne tür bir sürprizle karşılayacağımızı bilmiyoruz!
“Benimle birlikte Jandarma’da FETÖ’cülere direnen isimler emekli oldu... Ahmet Hacıoğlu generalimiz, Albay Aziz Yılmaz, Albay Güven Şağban... Bakın... 15 Temmuz’dan sonra... Genelkurmay karargahındaki olaylarla ilgili olarak mükemmel düzeyde idari tahkikat raporu hazırlayan Personel Daire Başkanı Tuğgeneral Nerim Bitlislioğlu, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Personel Başkanı Tuğgeneral Orhan Aksoy ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Personel Başkanı Tuğamiral Şafak Duruer de, FETÖ ile etkin bir şekilde mücadele ediyorlardı ki bu isimlerde geçen yıllarda emekli edildiler! Bu da düşündürücü!
Ali Demir generalin o dönem yaptığı şu uyarı bugünü yakından ilgilendiriyor: “Bizim kahramanız diye bir iddiamız yok. Ancak o gece kimseden emir ve talimat almadan hayatımız pahasına FETÖ’cülere karşı müdahalede bulunduk. Üzerimizden mermiler geçti. Şu anda daha önce yapılan hataların tekrar edilmemesi gerekiyor. Sıtkı sadakatle devletine hizmet edenlere eşit muamele yapılmalı...”