ÖNCE tez ile anti tez sonra da meydanları dolduran her yaştan milyonlarca halk kitlesi bir araya geldi. Tez ile antitez! Ve halkın gücü! İkisi birleşti! Türkiye politik hayatına yeni bir yol gösterici kazandırdı. Özgür Özel, Karadeniz türküsündeki; “Sırtındaki sepetin ben olayım hamali” diyen yeni yol açıcı oldu.
★★★
Kendime bir makam, koltuk, üstünlük, ayrıcalık, güç, kuvvet, şan, şöhret istemiyorum diyor. AKP’li seçmenin bile; “Tek adamın her şeyi kendisi ve çevresi için istemesinden ve hukukun kolunu bükerek, adaletin başını vurarak, fırsat eşitliğinin ruhunu zedeleyerek hile ile hurda ile almasından” bıktığı, usandığı bir dönemde Özgür Özel’in, “Kendim için bir şey istemiyorum. Önünü keserler de Ekrem İmamoğlu Cumhurbaşkanı seçilmezse Mansur Yavaş aday olur, seçilir. Onun da önüne taş koyarlarsa Vahap Seçer olur. Onu da biçerlerse Zeydan Karalar olur. Ben değil içimizden en hak eden kimse o olur” dedi.
★★★
Türkiye; “ben demeyen” bir yol açıcı, buz kırıcı, önderlik edici kazandı. Meydanlar doluyor! Yol gösterici buldu. Bunun için doluyor.
★★★
Tez ve anti tez: Eski lideri bitirir. Yeni lider yaratır. Meydanlar: Seçimle getirir. Seçimle gönderir. Özgür Özel’in sergilediği yol göstericilik; “Tayyip Erdoğan’ın eline seçim yapmama kozu vermemek ve onu mutlaka seçim yapmaya razı etmeye” gelip bağlandı. Meydanlar bunun için doluyor.
★★★
Özgür Özel! Kendi için istemiyor. Fakat yükü çok ağır. Türkiye için seçim istiyor. Tayyip Erdoğan’ın aklında seçimi yapmamak için bir bahane bulmak varsa işte bu ihtimali sıfırlamak görevi de Özgür Özel’e düşüyor.
★★★
Özgür Özel, meydanlarda düşüncelerini sloganlaştırarak anlatıyor ve halkı da hep bir ağızdan o sloganları için birleşmeye çağırıyor: Herkes için demokrasi. Herkes için fırsat eşitliği. Herkes için sosyal adalet! Yargı bağımsızlığı herkese! Herkes için adil gelir dağılımı. Herkes için emeğe, alın terine, üretene, buluş yapana, şerefli ve ahlaklı yaşamak isteyene saygı. Herkesi için yüksek ahlak. Herkes için kulluk değil vatandaşlık bilinci. Herkes için farklı olanın farklılığını ortak değerler potasında barış içinde yaşamak ve yaşatmak. Herkes için gençlere güvenli gelecek. Herkes için hep beraber.
★★★
Özgür Özel, meydan mitinglerinde kürsüde bir uçtan öbür uca dönüyor, dolaşıyor; “herkes için… herkes için… herkes için.” diye sesleniyor. Kendi partisi için bile değişim ve yenilenme isteyerek Türkiye’nin bir yeni yol bulma kavşağına gelip dayandığını haber veriyor.
★★★
Özgür Özel, meydanlarda düşüncelerini sloganlaştırarak anlatıyor ve halkı da hep bir ağızdan o sloganları için birleşmeye çağırıyor: Herkes için demokrasi. Herkes için fırsat eşitliği. Herkes için sosyal adalet! Yargı bağımsızlığı herkese! Herkes için adil gelir dağılımı. Herkes için emeğe, alın terine, üretene, buluş yapana, şerefli ve ahlaklı yaşamak isteyene saygı. Herkesi için yüksek ahlak. Herkes için kulluk değil vatandaşlık bilinci. Herkes için farklı olanın farklılığını ortak değerler potasında barış içinde yaşamak ve yaşatmak. Herkes için gençlere güvenli gelecek. Herkes için hep beraber.
★★★
Meydanlarda kendini dinlemeye gelmiş derya kalabalıklara hep bir ağızdan; “Birlikte başaracağız- Umut her zaman var- Değişim ve Demokrasi- Kimse kimseden üstün değil- Yoksulluk kader değil- Korkma Konuş- Kurutuluş Yok Tek Başına- Ya hep beraber ya hiçbirimiz- Hiçbir kent kimsenin kalesi değil- Bizim kalelerimiz bu milletin birliğine feda olsun- Türkiye’yi yeniden birlikte kuracağız…” sloganları söyletiyor.
★★★
Tez ile antitez! Ve meydanda halk! Bir oldu Özgür Özel adlı; kendine bir şey istemeyen yol gösterici lideri buldu, ona inanıyor, ona sarılıyor.
★★★
Bu yüzden CHP Belediyeleri’ne kesintisiz dalga dalga operasyon yapılıyor. Dün de 5. Dalga geldi. Tarih Özgür Özel’e; “Tayyip Erdoğan’ın eline seçim yapmama kozunu asla ve asla vermeme” görevi yükledi. Meydanlar Özgür Özel’in bu görevi başaracağına inanıyor. Ben de inanıyorum. Seçimle gelen. Seçimle gitmeli. Sırtındaki sepetin. Ben olayım hamali!
★★★
Cumhurbaşkanı istifa etmeliydi (3)
Bolu’da 36’sı çocuk 78 canı yakan Grand Kartal Otel cinayetinin iddianamesi tamamlandı. 36 kişi için hapis istemiyle dava açıldı. İddianamede Cumhurbaşkanı ismi yer almadı. Oysa 78 kişinin canına mal olan yangından birinci derecede sorumlu olan Cumhurbaşkanı’dır, istifa etmesi gerekir. Neden böyle düşündüğümü bu köşede 2 kez yazmıştım. Üçüncü kez tekrarlıyorum: Sayın Cumhurbaşkanı, 23 yıldır yönetimdesiniz. Bakanları seçiyor ve atıyorsunuz. Ve her fırsatta; “Benim Bakanım… Benim Valim…Benim Belediye Başkanım” diye özellikle çocuk 78 insanı yakan otel, Bolu’da olduğu için Bolu İl Turizm Müdürlüğü, Bolu İl Özel İdaresi, Bolu Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü siz Cumhurbaşkanı’nın görevlendirdiği bakanlara bağlı çalışıyorlar. Sizin turizm bakanı olsun diye seçtiğiniz bakanınızın turizm şirketi ETS, yanmış insan eti yiyen duruma sokulmuş otele müşteri pazarladı ve yanan 36’sı çocuk 78 canın sırtından kazanç elde etti. Sayın Cumhurbaşkanı! İlk tahlilde ve son tahlilde; acıyı yaşatan sizsiniz. Ve sizin bakanlarınız. Sizin atadığınız üst düzey bürokratlar. Önce siz istifa ediniz.