Süper Lig'in kanayan yarası

Süper Lig'de her sezon onlarca teknik direktör değişikliği yapılıyor. Kulüp yönetimleri, kısa vadeli sonuçlar için soluğu kesiyor, teknik adamlar ise adeta bir "günah keçisi" olarak görülüyor. Peki bu sarmal, Türk futboluna ne kadar zarar veriyor?

Süper Lig, teknik direktör değiştirme konusunda Avrupa'nın en "acımasız" liglerinden biri. Sezonun henüz ilk yarısında bile birçok takım iki, hatta üç teknik direktör değiştirebiliyor. Bu durum, sadece istikrarsızlığın değil, aynı zamanda plansızlığın da göstergesi.

Kulüp yönetimleri, taraftar baskısı ve medya etkisiyle genellikle kısa vadeli çözümlere yöneliyor. Kötü sonuçlar alındığında ilk kurban hep teknik direktör oluyor. Oysa başarılı Avrupa kulüpleri, uzun vadeli projelerle ve teknik adamlarına güvenerek başarıyı yakalıyor.

Her teknik direktör değişikliği, kulüplere ciddi bir ekonomik yük getiriyor. Kalan sözleşme bedellerinin ödenmesi, yeni teknik adam ve yardımcıları için yapılan harcamalar, kulüp bütçelerini zorluyor. Ayrıca, sık değişiklikler kulüplerin itibarını da zedeliyor.

Avrupa'nın başarılı kulüpleri, teknik direktörleriyle uzun soluklu çalışmanın meyvelerini topluyor. Arsenal'de Mikel Arteta, Liverpool'da Jürgen Klopp gibi isimler, kendilerine verilen süre sayesinde takımlarını şampiyonluk seviyesine taşıdı.

Süper Lig, bu kısır döngüden kurtulmak zorunda. Teknik direktör değişikliği bir "çözüm" değil, sadece "geçici bir rahatlama" olarak görülmeli. Unutulmamalı ki gerçek başarı; sabırla, planlamayla ve istikrarla gelir.

Yazarın Diğer Yazıları