Türk futbolunun kronikleşmiş ayıplarından biriyle yüzleşme vakti: Süper Lig stadyumlarının vasatın altındaki saha standartları. Premier Lig'de ot çimlerin metrekaresine milyonlar harcanırken, biz hâlâ "çim mi, halı saha mı?" tartışması yapıyoruz.
Peki bu sorun neden çözülmüyor ve nelere mal oluyor?
Her sezon onlarca oyuncu, engebeli zeminlerde diz bağlarını koparıyor. Yabancı futbolcuların transfer olurken "saha durumuna" bakması artık şaka değil, acı bir gerçek. Daha ilk haftadan iki futbolcu zemin nedeniyle sakatlanarak oyunu terk etmek zorunda kaldı. Gaziantep FK futbolcusu Salem M’Bakata, zemin yüzünden yaşadığı sakatlık sonrası sezonu kapattı.
Zeminin kötü olması oyun kalitesini de olumsuz etkiliyor. Top zıplamıyor, pas hatları şans işi haline geliyor. Avrupa maçlarında neden "Türk takımları neden teknik oynayamıyor?" eleştirisi alındığını merak edenler, önce kendi sahalarımıza baksın.
Zeminlerin kötü olmasının nedenlerinden biri çim ekildikten sonra sulama-budama yok. "Yağmur yağar, kendiliğinden düzelir" mantığı hâkim. Ayrıca kulüpler transfere milyon Euro'lar harcarken, ziraat mühendisi kadrosu açmıyor. Oysa bir saha ekibinin yıllık maliyeti, bir orta saha oyuncusunun 3 aylık maaşı kadar...
Futbolcuları çamura bulanmış halde görmekten gurur duyan bir zihniyetle, bu ligden hayır gelmez. Unutmayalım: "Dünya Kupası hayali" kuran bir ülke, önce kendi sahalarını düzeltmeli.