Ümmet ile Ütopya!

Bula bula yeni başarı hikayesi olarak; “Türk-Kürt-Arap ümmetinden bir paket yapalım ve Yeni Osmanlı’yı kuralım” ütopyası buldular. Ütopya gerçekleşmesi olanaksız düşünce demek. Zaten Trump’da böyle bir uçuk ütopyanın peşinde olmalı ki ABD Türkiye Büyükelçisi Thomas Barrack, “kel başa şimşir tarak” önerisi yaptı.

★★★

Büyükelçi öneriyi yaparken İzmir Kemeraltı çarşısında şambali tatlısı yiyordu.

Özetle dedi ki:

Siz TC’yi bırakın.

Yeni Osmanlı olun.

Suriye sizi dinlesin.

Irak da size bağlansın.

Bölgedeki 72 milletin hamisi, sözü dinleneni, önünde hazır ola geçileni siz olun. Sizin arkanızda da büyük ABD biz duralım.

★★★

Büyükelçi’nin dilinin altında Osmanlı’nın “fermanlı milletler yönetim kurgusu” var: Türkiye Cumhuriyeti modeli sonlanacak yerine de “padişah yetkilerine sahip liderli ümmet yönetimi” gelecek.

Halife kim olacak?

Gücü, gücü yetene!

★★★

Tamamen değil de kısmen ümmet modeli yönetimi olan Osmanlı, isyan ederek dağa çıkan ve haydut olan aşiret reislerini ferman ile vali yapıyor, bölge halkının yönetimini isyan liderine veriyordu. Benzeri öneri; mağara önünde göstermelik “silah yakma töreninde” açıkça dile getirildi.

★★★

İşte biz silah yakıyoruz siz de “Demokratik Konfederalizm”e geçin dediler.

PKK ismi silindi.

Adı BDT oldu.

Barış ve Demokratik Toplum Grubu (BDT), “Demokratik Konfederalizm” istedi.

★★★

Süleyman Demirel Cumhurbaşkanı iken Meclis’te bir konuşmasında Türkiye Cumhuriyeti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan 26 etnisite (Türk-Kürt-Arap-Çerkez-Gürcü- Süryani-Rum-Ermeni-Musevi gibi etnik kimlikler) bulunduğunu söylemişti. Şimdi bu 26 sayısı; “TC’den vaz geçilsin Yeni Osmanlı ümmet modeline geçilsin” diye 3’e (Türk-Kürt-Arap) indiriliyor.

★★★

3 ayaklı ümmete dayalı yeni Osmanlı modeline geçmek için Anayasa’nın 101. Maddesi, Anayasa’nın 42. Maddesi, Anayasa’nın 66. Maddesi’nin değiştirilmesi gerekiyor. Bu maddeleri değiştirmek için de ya Mecliste 400 milletvekili çoğunluğu bulunacak, bulunamazsa sandık kurulup “referandumla” halka sorulacak.

★★★

Halka sorarlarsa 26 etnik kökten halk; “Türkiye Cumhuriyeti’nin arkasında Milli Kurtuluş Savaşı var, sizin arkanızda sadece süslü saray ve halkı geçim derdine düşürdüğünüz çökmüş bir ekonomik tablo…” der ve bu şimşir tarak ütopya halktan döner.

★★★

AKP+ MHP: 311.

400’e ulaşmak için Meclis’te hızlandırılmış milletvekili transfer pazarı açılabilir. Yani “fırıldak milletvekili borsası” kurulabilir ama bulmak yine de çok zor çünkü AKP ve MHP ittifakı halk nezdinde tüm güvenirliğini yitirdi. Halk desteğini yitiren liderlerin yönettiği ülkelerde başarı hikayesi çıkmıyor fakat başarılı “ütopya yazarları” çıkıyor. En ünlü ütopya yazarı Thomas More, “ÜTOPYA” adlı eserini okuyun, halkın eski hükümdarın sarayını neye dönüştürdüğünü görün.

★★★

Ütopya bir yana gerçekte de bir yönetim ya da bir lider, halkın desteğini yitirirse yeniden güven toplaması mümkün olmuyor. Tarihte, tek bir örnek bulmak hemen hemen yok. Halk desteğini yitirenler; iftiraya dayalı tutuklamalar, gözdağı operasyonları, muhalefeti korkutma, basın özgürlüğünü kısıtlama, gösteri ile protesto yürüyüşlerini yasaklama, sıkıyönetim ilan etme, dış düşman yaratma, kriz çıkarmayı başarılı bir şekilde yapıyorlar fakat “halkın güvenine yeniden kavuşacak bir başarı hikayesi” asla bulamıyorlar.

★★★

Arkasında ABD’li Turmp ve onun şambali sevici elçisi olsa bile Türkiye’de “Osmanlı Ümmet Modeli” halktan alkış almaz. Fırıldak milletvekili borsası kurarak halka rağmen bu modeli “yeni bir ideolojik paradigma” diye yutturmaya uğraşmak da bir başarı hikayesi sayılmaz.

Meclis’teki kahkaha yüzsüzü!

Geçen hafta bizim Meclis’te ibretlik bir olay yaşandı. DEVA Partisi milletvekili Elif Esen, söz aldı ve “Ülkemizde açlık sınırı 26.000 TL’yi geçti, enflasyon çok yüksek. Bu koşullarda en düşük emekli aylığı 35.000 TL olmalıdır” dediği anda salonda iktidar partisi AKP sıralarından; doğal olmayan, sosyal da olmayan fakat başkasını küçümsemek, aşağılamak, dalga geçmek için atılan “alaycı kahkaha” ile Meclis salonunu çınladı. Öyle ki, o sırada oturumu yönetmekte olan AKP’li Başkan Vekili Bekir Bozdağ, “Burası Meclis, kahvehane değil” diye kendi partisinden milletvekilini kınamak zorunda kaldı ve oturumu terk etmeye davet etti. Kendisi 123.958 TL milletvekili maaşı alan fakat emekliye 35.000 TL önerisini isterik kahkahalarla alaya alan bu kahkaha yüzsüzü milletvekili kimdi? İsmi açıklanmadı. Hangi kentin milletvekili olduğu, kaç dönemdir milletvekilliği yaptığı, siyasi başarısının ne olduğunu bulup açıklayan olmadı. Meclis’teki kahkaha yüzsüzünün adı gizlendi.

Yazarın Diğer Yazıları