Erdoğan, konuşmasında Merkez Bankası Başkanı Gaye Erkan’ı korurken “Binbir güçlükle sağlayabildikleri ekonomik güvenin farklı fitne odaklarının asılsız söylentileri ve saldırılarıyla bozulmak istendiğini” öne sürdü.
Gaye Erkan ve ebeveynlerinin savunulacak tarafı yok ama benim ilgimi çeken “Binbir güçlükle sağlanan ekonomik güven” cümlesinin sarf edilmesi...
Gerçekten güvenin sağlandığına inanıyor yani kendisi... O koltukta oturdukça mümkün değil ki!
★★★
Peki ya ekonomiye güveni sağlamakta neden binbir güçlük yaşanıyor acaba? Niçin zorlanıyorlar bu konuda? Onlarca danışmanı var. Anlatsa ya yiyorsa... Kapıda bulur kendini bire anda...
Başkanlık sistemine geçildiğinden beri 4 Hazine ve Maliye Bakanı, 4 Merkez Bankası Başkanı, 7 TÜİK Başkanı değişti. Şu anda görev yapanların ikisi 5’inci, biri 8’inci...
Yap-boz tahtası gibi... Sil birinin adını yaz diğerinkini... Çorap bile bu kadar hızlı değiştirilmez ki...
★★★
Değiştirdi de ne oldu? Gelenler enkaz devraldı.
Merkez Bankası ve kamu bankalarından milyarlarca dolarlık döviz rezervi, kurları baskılamak için satılmaya devam edildi.
Belli ki alışkanlığı bırakmak rasyonellikten daha zor geliyor. Alışmak bir yara, ekonomide kanıyor.
Faizde, dövizde yanlış üstüne yanlış yapılırken, sadece son üç yılda iki kez ek bütçe çıkartıldı ve buna rağmen 2023’te 1.4 trilyon TL ile 100 yıllık Cumhuriyet döneminin bütçe açığı rekoru kırıldı.
Şayet Kur Korumalı Mevduat için Hazine’den yapılan ödemeler, Merkez Bankası’na devredilmeseydi, 850 milyar liraya ulaşan kur farkı ve faiz ödemeleriyle 2023 bütçe açığı 2.5 trilyon liraya yaklaşacaktı.
★★★
Size durumu şöyle anlatmaya çalışayım. Biraz tarihi karıştıralım. İlla yaşı tutanlar, hatırlayanlar çıkacaktır.
Ekonomik kriz, yokluklar ve döviz kıtlığına karşı alınan 24 Ocak 1980 kararları vardı. 1980’deki kararlarla dövizde serbesti adımı atıldı. Yüzde 32.7 devalüasyonla TL’nin dolara karşı değeri düşürüldü.
★★★
Tam 44 yıl sonra, iktidarın Türkiye ekonomisini getirdiği tablo o 44 yıl öncesinden çok daha fazla ağırlaştı. Aynı reçete uygulanmadığı halde fiyat artışları durdurulamıyor.
Bahsettiğim tarihte enflasyon yüzde 107 iken, 2023 resmi enflasyonu yüzde 64.7, algılanan enflasyonu yüzde 96, hissedilen enflasyonu yüzde 129 olarak açıklandı.
Ya bir de gerektiği gibi devalüasyon yapılsaydı kim bilir ne olacaktı?
★★★
Hani “eski Türkiye” deyip duruyor ya... O zamanların krizini bile öp başına koy.
Türkiye ekonomisi temel makro göstergelerde 44 yılın da gerisine ve daha ağır bir kriz ortamına sürüklendi!
Dün mitingini seyrettim. Bu halk bu günleri dibine kadar hak etti. Yeterli gelmediği açık. Bence
biraz daha gerekli.