Türkiye’de enflasyon sepeti adeta Bermuda Şeytan Üçgeni’ne girdi. İki yıl önce TÜİK, enflasyon hesabını oluşturan madde fiyat listesinin yayımını sona erdirdi. Bir daha haber alınamadı yok ettiler verileri.

Neden mi? Çünkü açıklayınca birileri hataları buluyor, yanlışları ortaya çıkarıyordu. Kim yalanının yakalanmasını, yüzüne vurulmasını ister ki?

★★★

Dava açıldı. Mahkeme boş durmadı, “Açıkla bakalım şu sepeti” dedi. Top bir oraya bir buraya gitti geldi. En sonunda TÜİK öyle bir cevap verdi ki, “2022 yılı Mayıs ayından itibaren kurumumuz tarafından hesaplanmayan ve yayımlanmayan ortalama madde fiyatlarının, halen kurumda mevcut olmaması nedeniyle gönderilmesi mümkün olmamıştır.”

Yani sepet yok, fiyat yok, ama enflasyon var! Oldu canım.

★★★

Yine dava açıldı. Yine mahkeme, “Açıkla bakalım şu sepeti” dedi. Yine top bir oraya bir buraya gitti geldi.

TÜİK bu sefer, “TÜFE ortamında derlenen mal ve hizmetlerin aylık ortalama fiyatları ve madde ağırlıkları TÜİK internet sayfasında yayımlanmaktadır. Kullanıcıların yayınlanan ortalama fiyatlar ve madde ağırlıklarını kullanarak enflasyonu ufak sapmalarla hesaplamaları mümkündür” dedi.

E hani mümkün değildi? Bu açıklamayı küfürsüz yorumlamak o kadar zor ki. Hadi bozmayayım edebimi. Güzel kardeşim yayınlamıyorsun işte. Neden mahkemeye yalan söylüyorsun?  Enflasyon kelimesi Fransızca kökenli. Latinceden oraya geçmiş kendisi. Latince anlamı “üflemek” demek. İstatistik Kurumu da enflasyon rakamlarını üflediğine göre şaşırmamak gerek.

Oysa ekonomi dünyasında verilerin önemi tartışılmaz bir gerçektir. Zira bu verilerin doğruluğu, tüm ekonomik analizlerin ve politikaların temelini oluşturur.

★★★

Enflasyon ise bir ekonominin sağlığını ölçen en kritik göstergelerden biridir. Eğer enflasyon rakamlarına güven duyulmuyorsa, diğer ekonomik verilerin de güvenilirliği sorgulanır ve analizler geçerliliğini yitirir.

Eğer enflasyon düşük gösterilirse, nominal gelirlerdeki artışlar reel gelir artışı gibi görünür, ancak bu bir illüzyondur. Bu durum, kaynakların yanlış tahsis edilmesine ve uzun vadede ekonomik dengesizliklere yol açar.

★★★

Kapıkulu olacağına limon sat onurunla yaşa diyeceğim ama. Kime? Ülke insanlarının geleceğini oturduğu koltuğa, aldığı maaşa satan kişilere. Yazık değil mi bu millete?

Yine söylüyorum. Bugün başarı gelsin istiyorlarsa reçete apaçık ortada. İstatistik Kurumu baştan aşağıya yenilenmezse, kurumun başında olanlar kapıya konulmazsa ne yapsalar inandıramazlar halkı.