Merkez Bankası politika faizini sabit tuttu. Düşürmemesi ile yandaşlar tabii ki bu işe kıl oldu. Devasa kredileri alan onlar olunca paranın fiyatı da en çok onları ilgilendiriyor bu anlamda.
Merak etmesinler. Boş geçmediler. Açık açık aralık ayında faiz indirimine gideceğinin sinyalini verdiler. Boşu boşuna “Bu operasyonu kim adına çektiniz” diye yüklenmesinler.
★★★
Nitekim bu duruma uygun açıklama yapmayı da ihmal etmediler. Ne dediler?
Enflasyon düşüyor gibi ama aslında pek de düşmüyor. İç talep yavaşlıyor gibi ama aslında pek de yavaşlamıyor. Hizmet sektörü biraz toparlanıyor ama pazarda domates hâlâ altın fiyatına. Enflasyon beklentileri iyileşiyor ama riskler hâlâ kapıda.
Para politikası sıkı tutulacak ki enflasyon düşsün. TL değer kazanacak ki herkes mutlu olsun. Maliye politikası da destek verecek ki enflasyon düşsün.
Enflasyon gerçekten ve kalıcı olarak düşene kadar faizler yüksek kalacak. Eğer işler ters giderse, Merkez Bankası elindeki tüm oyuncakları kullanacak.
Beklenmedik bir şey olursa da ekstra önlemler alınacak. Yani her şey kontrol altında. Hallederiz sen rahat ol tadında.
★★★
Eyvallah. Bunlar yazıyor zaten ekonominin el kitabında. Bugüne kadar hiç halledilememiş olması dışında sorun yok planlamada.
Faiz kararları elbette önemli de böylesi kritik bir ortamda ülkenin yegane problemi faizmiş, ekonomik sorunların yegâne çözümü indirilmesiymiş gibi tartışmalar boşa.
★★★
Enflasyon ile mücadelenin yapıldığı tek alan döviz fiyatları. “Artmazsa fiyatlar yükselmez” mottoları. Ya sonrası?
Bütçe açıklarını kapatmak için koyulan vergiler, yapılan zamlar ve artırılmayan maaşlar. Bu da gelir artırıcı kalemler. İyi de tasarruf etmedikten sonra nereye kadar yeterler?
Nitekim sadece para politikası ile işler zaten düzelmiyor. İndirip indirmemesi böylesi bir ortamda pek de anlam taşımıyor. Dedikleri gibi esas hikaye diğer cephede. Harcamaları kısmaları gerekiyor yüklüce.
★★★
Merkez bankalarının bağımsız olması, ekonominin “siyasi düdüğe” göre oynamaması için şart. Yoksa paranın değeri, siyasi iktidarların günü kurtarma hamlelerine yem olacak. Milletçe bunu öğrendik bizzat yaşayarak.
Hükümetler gelip geçicidir. Fakat Merkez Bankası ülke ekonomisinin geleceğini hedeflemelidir. En azından bu olması gerekendir.
Oysa bu sistemde Tanrı Odin gelse başarılı olamaz ekonomide. Üç vakte çıkışını verirler eline yollarlar memlekete. Ben kaçtım, görüşmek üzere.