Fenerbahçe ilk yarı üstün oynadı. İyi de pozisyonlara girdiler. Farkı daha fazla açabilirlerdi. Eyüpspor çok kötüydü. Hatta ilk yarı bittiğinde “Bu maç 5’e, 6’ya gider” bile dedik. Sarı-lacivertli ekip, eskiye göre daha bir takım gibi oynuyor. Yardımlaşıyorlar, birbirlerini seyirciye şikâyet etmiyorlar. Takım olarak oynadıkları için onlara gol atmak da zorlaşıyor. Çünkü iyi defans yapmazsan, 1 gol yersen 2 atman lazım. Türkiye’de defans yapmayı geride oynayanlara, kaleciye yüklüyorlar. Arkadaşlar, golü takım halinde yer, takım halinde atarsın. Tek tek düşünemezsin bu işi.
İkinci yarı farkın açılacağını düşünürken, Eyüpspor oynamaya başladı. Maç 2-0 Fenerbahçe’nin üstünlüğüyle devam ederken sanırım dakika 60’tı; Fenerbahçeli Asensio ceza sahası içinde Thiam’ı öyle bir çekti ki, forma diyelim ki XL, 3XL oldu! Yani Eyüpsporlu futbolcunun sırtına rahat bir şekilde çadır kurabilirdiniz! Çünkü direğin geçeceği yeri Asensio hazırlamıştı! Hakemin gözü önündeydi olay. Onun yüreği penaltıyı vermeye yetmedi. Peki VAR ne yapıyor? VAR geldikten sonra bu tarz pozisyonları hâlâ çözemiyorsanız yazıklar olsun! Korkaksınız. Madem demirden korkuyordunuz trene neden bindiniz? İnin arkadaş o trenden.
Diyelim ki bu pozisyon Fenerbahçe-Beşiktaş derbisinde yaşandı. Fenerbahçe 2-0 geride ve o penaltıyı vermiyorsun. Hakemliğiniz ne hale gelir? İşi terse çevirdiğinizde rezilliğiniz daha da meydana çıkıyor.
Asensio ve Talisca oynadıkları futbolla fark yaratıyor, aldıkları parayı sonuna kadar hak ediyor. Mourinho ile bu takım yürüyordu. Tedesco ile koşmaya başladılar. Ancak Eyüpspor’u yakalamışsın, farka git. İkinci yarı bu maçları bulamazsın. Çünkü birçok takım transfer yapıp, kadrolarını güçlendirecek. Ama şöyle bir gerçek de var: Fenerbahçe de iyiye doğru gidiyor, bunu kimse inkâr edemez.