Mansur Yavaş’tan hodri meydan

Mansur Yavaş, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na seçildiğinden bu yana önceliği hep şeffaflık, yoksul vatandaşa dokunuşu oldu. Yaptıklarıyla Türkiye’ye örnek oldu, bu haliyle de çok sevildi. İhaleleri internetten canlı yayınlamak da onun icraatıydı. Hatta doğrudan teminlerde de her işlem kamera kayıtları altında gerçekleştirildi. Türkiye’de, büyükşehir belediye meclis toplantılarının canlı yayınlanmasını da Yavaş başlatmıştı. Yani, belediye meclisinde kim ne diyor, ne konuşuyor, orada hangi konular gündeme geliyor Ankaralılar yakından izleyebiliyor.

Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin gerçekleştirdiği konserlerle ilgili yürütülen soruşturma kapsamında oluşturulan 5 kişilik bilirkişi heyetinin raporuna dayanılarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı; 2025-76816 numaralı soruşturma dosyası üzerinden belediye görevlileriyle, firma sahipleri hakkında nitelikli zimmet suçundan kamu davası açtı. O raporda şöyle denildi:

SORUŞTURMA İZNİ İSTENDİ

“Heyetimizce yapılan değerlendirmede 32 konser hizmet alımının, piyasa rayiç fiyatlarına uygun olmadığı, yüklenicilere ödenen bedellerin piyasa rayiç fiyatlarının üzerinde olduğu... Bu sebepten dolayı idare zarara uğratılmıştır. Soruşturmaya konu 32 konser hizmet alımı yönünden firmalara fazla ödeme yapılarak menfaat sağlanan miktarın 154 milyon 453 bin lira olduğu tespit edilmiştir.”

ABB Başkanı Mansur Yavaş ve Özel Kalem Müdürü Nevzat Uzunoğlu hakkında; “denetim görevinin ihmali ve görevi kötüye kullanma suçlarının oluşturulabileceği dikkate alınıp” soruşturma izni istendi. Harcama yetkisinin kimde olduğu kanunen belli. Başkanın normal olarak konser ihalelerinden haberi bile olmayabilir. Üstelik bu ihaleler canlı yayınlanıyor. Geçmişte iptal edilen konser de olmuştu.

HUKUKSUZLUK VARSA GEREĞİNİ YAPIN

Ankara’da konser soruşturmaları kapsamında tutuklamalar olduktan sonra, memurlar, hele de imza atma pozisyonunda olanlarda bir korkaklık başladı. Yavaş şunları söyledi:

“Memurlar adeta gölgesinden korkar duruma geldi. Çünkü, memurlarımıza da şantaj yapılıyor. ‘Elimizde belge var’ deyip onların fotoğraflarını kullanıp ‘Para verirseniz paylaşmam’ ya da ‘Para verirsen kaldırırım’ deniliyor. Milleti nereden nereye getirdiler. Siyasi soruşturmalar olursa böyle oluyor. Herkese çağrımdır: Bizimle ilgili iddiası olan yaptığımız şikayet dosyası üzerine savcılığa başvurabilir.

Şikayeti olan başvursun. ‘Hodri meydan’ diyoruz. Memurların fotoğraflarını yayınlayıp ‘şuradan alım yapılmış’ gibi suçlamalar oluyor. Savcılık da bu paylaşımları incelemeli. Burası dağ başı değil. Hukuksuzluk varsa gereğinin yapılmasını istiyoruz. Ama yoksa da bu adamlara gereğini yapılmasını istiyorum. Şantaj yapıyorlar. Yani paylaşım yapıyor, ‘para verirsen paylaşımı kaldırırım’ diyor. Benimle ilgili soruşturma izni istenirken gerekli cevabı da müfettişlere verdim.”

BÖYLE REZİLLİK OLMAZ

Mansur Yavaş, memurlara dönük şantaj iddialarını anlatırken, “Herkesin bir ailesi var, çoluğu çocuğu var. Böyle rezillik olur mu? Millet işleri nereden nereye getirdi. Böyle siyasi soruşturma olursa, insanlar bunu bir şekilde kendi menfaati için değerlendirsin diye uğraşılıyor” dedi. Yavaş SÖZCÜ’ye açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Savcılığa dilekçeyi verdim. 2025-246444 hazırlık numaralı dosyada bizimle ilgili iddiası olan varsa doğrudan bu numaraya şikayetini yapsın. Daha ne yapayım? En azından öyle olunca şantaj yapamazlar. Herkes, bunlara ‘Git savcılığa’ diyecektir. Ancak öyle çare bulabildim. Dedikodu yapmasınlar, trollük yapmasınlar. Bizler cesur insanlarız. Kendimizden eminiz.”

ONLARI DOSYAYA KOYACAĞIZ

Memurlar üzerinde baskı oluşturmak için değişik yöntemler kullanıldığına dikkat çeken Yavaş, “Genellikle memurların fotoğraflarını koyuyorlar. ‘Şurada şu kadar alım yapılmış’ deyip bildiklerini ima ediyorlar. Bu paylaşımların hepsini savcılığa verdiğimiz dosyaya ilave edip bunların incelenmesini isteyeceğiz. Ondan sonra herhalde savcılık gereğini yapar. Artık buranın dağ başı olmadığını şantajcılar da görür” dedi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Gökhan Karaköse, Mansur Yavaş’la ilgili yürütülmek istenen soruşturma kapsamında İçişleri Bakanlığı’ndan soruşturma izni istemişti. Yavaş hakkında soruşturma izni verilip verilmeyeceği 10 Kasım’a kadar belli olacak.

Yavaş, o sürenin dolmasını beklemeden savunmasını yazılı olarak yaptı ve İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişlerine verdi. Mensur Yavaş, savunmasıyla ilgili şunları anlattı:

“Şimdiye kadar belediyeye 100’ün üzerinde müfettiş geldi. Bazısı hiç ifade bile almadan gidiyor, bazısı da belli konularda bilgimize başvuruyor. Bizimle alakası var mı, yok mu ona bakıyor ve savunmamızda bunları belirtiyoruz. Bu da öyle rutin bir iş. Tabii soruşturmayı direkt benimle ilgi kurdukları için bana sordular. Biz cevaplarımızı verdik.

GEREĞİNİ YAPARLARDI

Aslında bu konuları müfettişler incelemişti. Anlaşılıyor ki kendi müfettişlerine de güvenleri yok. Eğer bir hatamız olsaydı o müfettişler zaten gereğini yapar, benim ifademi alırdı. Şimdi ne diyecekler, merak ediyorum. Nasıl bir soruşturma yapabilecekler, ne denilecek? Burada diyecek bir şey yok ki. Müfettişin biri gelmiş incelemiş, benimle ilgisini hiçbir şekilde bağdaştıramamış. Doğrusu da o. Bakanlık soruşturma izni verirse biz Danıştay’a başvurup yasal itiraz hakkımızı kullanacağız.”

Mansur Yavaş, şantajlara boyun eğecek bir başkan olmadığını, kadrosuna da güvendiğini her fırsatta ortaya koyuyor. O yüzden “Hodri meydan” diyor, savcılığa şikayet edilecek dosya numarasını da açıklıyor. Sanıyorum bu da ilk kez “Mansur Yavaş ilkleri” arasına girdi.

Yazarın Diğer Yazıları